CHP’de sular durulmayacak

‘BEN 28 Mart’ta CHP Káğıthane Belediye Başkan adayı ve geçen dönemki Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Cafer Dursun’um. Sarıgül’den sonra beni ve Ergin Baba’yı da partiden kesin ihraç ettiler.’

Sarıgül’ün ihracını önlemek amacıyla YDK’da 7-8 ağırlık sağlamak üzere diğer kurul üyesi arkadaşıyla birlikte Ergün Aydoğan’a rüşvet vermekle suçlandıklarını belirten Cafer Dursun, buna karşı yargıya gideceklerini ve mücadele bayrağı açacaklarını belirtirken, bugüne nasıl gelindiğini şöyle anlatıyor:

‘3 Ocak’taki YDK toplantısında Sarıgül’ün ihracı reddedilmişti. Balıkesirli kurul üyesi Ergün Aydoğan’ın, bize dönük iddiaları Baykal’la görüştükten sonra ortaya atıldı. Sorarım, ihraç kararı çıksaydı bu komplo teorileri ortaya atılacak mıydı? Sayın Baykal böyle bir iddiayı ortaya attığına göre, bizim rüşvet verdiğimizi öne süren Aydoğan’ı neden savcılığa göndermedi, bizleri çağırıp görüşme gereğini duymadı? Neden PM ve MYK gereğini yapmadı? Sayın Baykal, Aydoğan’ın ‘sıkıntıları’na ne gibi taahhütler verdi? Bu gelişmeler olurken, daha sonra Radikal’den Zihni Erdem’e Ergün Aydoğan ‘Her şeyi genel başkan biliyor. Ben öyle bir şey söylemedim’ diyor.

YDK üyeleri Hasan Akyol ve Şükrü Ercan’ı arayarak, onlara da böyle bir şey olmadığını söylüyor ve telefonda bana ‘Ben bu konunun böyle olmasını istemiyordum’ diyerek özür diliyor. Hatta ‘işin doğrusu’nu anlatmak için partiden aradığı Genel Başkan ve Genel Sekreter’in telefonlarına çıkmadığını da söylüyor.

3 Ocak’taki YDK’nda toplantısında, ben iddianın gündeme alınmasını istedim ve Aydoğan’a ‘Yalan söylüyorsun, sizi mahkemeye verip tazminat davası açacağım, ispata davet edeceğim’ dedim. Bunun üzerine kuruldaki arkadaşlar ‘Bu konu iki arkadaşın arasında geçmiş bir olay’ diyerek kapatılmasını istediler. YDK Başkanı İsmet Çanakcı ‘Bunun dışarda konuşulması tehlikeli, kapatalım bu işi’ diye konuştu.

BAYKAL UNUTTU

Sayın Baykal, Milliyet’ten Fikret Bila’ya ‘Bu konu YDK’da gündeme gelmeliydi, tutanak tutulmaması bir eksikliktir’ diyor (6.1.2005). Bu arada bize dönük iftira ve hakaretlerinden dolayı Sayın Baykal hakkında 100 milyarlık tazminat davası açtığımızı da hatırlatmak isterim.

Sayın Baykal 9 Ocak’taki PM toplantısında ise Fikret Bila’ya söylediklerini unutarak, YDK’da dörtlü bir tutanağın (İsmet Çanakcı, Bedia Söylemez, Selahattin Öcal ve Neriman Genç) tutulduğunu açıklıyor. Bu tutanak yalan ve iftiraya dayalıdır. Ben de bunun üzerine 4 Mart’ta Baykal’ın, kamuoyu önünde CHP’yi küçük düşürüp bu noktaya taşıdığı için partiden ihraç edilmesi için şikáyet dilekçemi Genel Sekreterliğe sundum. 25 Mart’ta benim ve Engin Baba’nın partiden ihraç kararı verilince şaşırdık. Gerekçe olarak, aslı olmayan rüşvet iddiası, 4’lü tutanağa düzmece dememiz ve Baykal’ın partiden ihracını istememiz gösteriliyor. Bu karara doğal olarak yargı nezdinde itiraz edeceğiz, haksız uygulamalarından dolayı bir kez daha kamuoyu önünde mahkûm edeceğiz kendilerini. Yargıya güveniyoruz.’

BAYRAK AÇIYORUZ

Cafer Dursun, Baykal’
a eleştirilerine şöyle devam ediyor:

‘Kurultay’da kendisiyle birlikte hareket etmeyen, kongreyle gelen il ve ilçe örgütlerini görevden alıyor. İki aydır naylon üyeler yazdırılarak gelecek Kurultay’ta koltuğunu tekrar korumak amacıyla tüzüğe ve hukuksuzluğa aykırı davranmaya devam ediyor. Oysa ki, bizim Tüzük Kurultayı toplanması için geçen yıl verdiğimiz 400 imzalı önergeyi işleme koymuyor. Bu arada Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun sonucunu bekliyoruz.

Sayın Baykal ve arkadaşları ile partiçi demokratik mücadelemiz, partiyi kendilerinden kurtarana kadar devam edecektir. Önümüzdeki günlerde, Genel Merkez’in antidemokratik uygulamalara karşı yeniden yasal hakkımız olan Tüzük Kurultayı’nın toplanması için imza kampanyası başlatacağız.

Bizi CHP’den koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. CHP’li doğduk, CHP’li öleceğiz.’

Yunanistan ne kadar samimi

BATI Trakyalı bir grup Türk, hassas bir konuya dikkat çekiyorlar:

‘Başbakan Erdoğan, geçenlerde Kadir Has Üniversitesi’nde tören başlamadan önce bir odada Fener Rum Patriği ile görüşmüş... Acaba Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması konusu mu ele alındı? Patrik, Başbakan konuşmasına başlarken de işi olduğunu gerekçe göstererek salondan çıkmış.

Bu saygısızlık değil midir?

İskeçe Türk Birliği’ni mahkeme kararıyla kapatanlar ve halen Türk kimliğini tanımamakta direnler kimdir biliyor musunuz?

Batı Trakya’nın Türk azınlığına ait vakıf idarelerinin seçimle işbaşına gelmesini engelleyenlerdir; seçilmiş müftüleri (Mehmet Emin Aga ve İbrahim Şerif) göreve getirmeyenlerdir; hayatlarında Türkçe eğitimi almamış, öğretmenlik formasyonu olmayan kişileri Türk okullarına atayanlardır ve Yunan vatandaşlık yasasının ırkçı 19. maddesine dayalı olarak (Avrupa Konseyi Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu raporuna göre) 60.004 kişiyi Yunan vatandaşlığından iskat edip, vatandaşlıklarını hálá iade etmeyenlerdir.

Kıbrıs üzerinde oyun oynayanlardır.

AB’nin bastırması sonucu Türkiye azınlıklarla ilgili yasa çıkartıyor. AB üyesi olan Yunanistan ise Batı Trakya Türkleri’ni görmüyor bile... Dostluğun arkasında samimi davranmıyor.

Türkiye iki yıldan beri kulaklarını tıkayıp gözlerini kapayınca Yunanistan bu durumdan cesaret alıyor. Biz ise kandırılıp duruyoruz.

Ne yapmak gerekiyor acaba; bizim yasamızdan geri olan Yunan azınlık yasasını bizim vakıflar yasasına monte mi etmemiz gerekiyor? Ama o zaman kimbilir neler olur?

Başbakan Erdoğan geçen yıl Batı Trakya’yı ziyaret ettiğinde ‘Türkler, Yunanistan halkıyla entegre olmalıdır’ sözü havada kalmıyor mı?

Kızdıran sözler

YARGITAY
Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ile ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun, Kızılcahamam’da toplantıda bulunan AKP’yi kızdıran sözler aynen şöyleydi:

Ok: ‘Laiklik karşıtlarının ülkemizde güçlenme ortamı buldukları, yandaş sayılarını ve imkanlarını artırdıkları, devlete sızdıkları bir gerçektir. Yine kullandıkları saf, temiz kadın ve kızlarımızla, kamusal alanı zorladıkları da bir gerçektir.’

Mumcu: ‘Türkiye iyi yönetilmiyor. Hükümet sarhoş gibi yalpalıyor. Bunlar cama bakmadan konuşamazlar. Milletin gözünün içine baka baka konuşmak için yürek ister. Haksızlar korkaktır. Haksızsınız Sayın Başbakan, haksızsınız ve korkuyorsunuz. Benim arkadaşlarım sana gelenler gibi mamaya gelmiyor.’

2003’den beri ilk kez siyaset ısınıyor.

GÜNÜN SÖZÜ

‘Herkes gibi olmak olmayacak bir şey

Herkes gibi olmak olmamak gibi bir şey’

(Sezai Karakoç)

Biliyor musunuz

DEVLET Opera ve Balesi eski yöneticilerinden Yekta Kara’nın, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’ne ‘sanat danışmanı’ olarak atandığını...

ÖZEL Haznedar Hastanesi’nin kaçak bölümünün Bahçevlievler Belediyesi’nce yıktırıldığını...

AKATLAR Kültür Merkezi’nde bugün yapılacak DYP İstanbul İl Kongresi’nde yeniden aday olan İl Başkanı Faik İçmeli’yi, 32 ilçe başkanı yayınladığı deklerasyonla destekleme kararı aldıklarını..
Yazarın Tüm Yazıları