‘‘İlk kez
Tarhan Erdem'in başlattığı bilgisayar ortamında yendiden üye yazım ve yenileme projesini ayağı yere basar şekilde yürütüyoruz. CHP tarihinde ilk kez, diğer partilerde olmayan bir sistem yerine oturtuluyor. 6 ayı dolduran adayların listelerini iki ayda bir askıya çıkartıyoruz.
İstanbul'da askıya çıkan üyeler; 2002 temmuz, ağustos, eylül ve ekimde üye olanlar... Ciddi itiraz yapılırsa dikkate alınıyor. Kongre sürecine giriyoruz, son baharda kurultayımız var; seslerin yükselmesi doğal.
İtirazlar tabii ki olacak...
Yanlış ve hile varsa; mutlaka düzeltiliyor. Kütüğe öyle işleniyor.
Özellikle
İstanbul'da
'naylon üye' yazımı fırtınası kopartılıyor.
Sarıyer'de itirazlar var...
Tarabya Mahallesi'nin 40 yıllık muhtarı
Hasan Refet Üstün'le konuştum. Birisi, birilerinin adına 500 kişi için itirazda bulunmuş; standart formlarla... Önümdeki muhtardan verilmiş iki ayrı mühürlü imzalı bilgisayar çıktısına bakıyorum. İtiraz edilen kişi, bir belgede
Tarabya'da oturuyor gözüküyor, diğerinde ise oturmuyor... Neden böyle; adresler farklıymış... Uyanıklar, itirazları yanlış gösteriyorlar; adres aynı, ancak daireyi 3 olarak göstermişler; ama adam aslında 2 numaralı dairede oturuyor. Hemen hepsi böyle itirazların. Bazen de isimler tutmuyor. Anlaşıldığına göre, itirazı yapanlar ile muhtar arasında bir şeyler olmuş... Kendisine bunlar hiç hoş değil, teessüf ederim dedim, cevap veremedi.
- Gerçek 'naylon'ların yapıldığı da var ama..
- Elbette haklılar var. Nitekim, PM üyesi
Aykut Oray da getirdi bunları... İtirazlar belgelendiği sürece dikkate alıyoruz. Zaten bunlar yeniden askıya çıkarılıyor. Nihai itiraz yolları kapanmıyor ki... Genel Merkez'e gelin, 6. katttaki isimlerle ilgili büroyu size açalım, sahte mi değil mi diye araştırın... Emin olun doğru bir şey yapılıyor. Bu partinin 2 milyon üyesi var diye caka satıldı. Şimdi gerçek üye sayısı 650 bin çıkıyor yeni kayıtlarla...
- Olayın ardında yatan şey...
- Belediye başkanlığı yarışı... Herkes ona göre mevzi almak istiyor olabilir. Bunlarla uzun süredir ben uğraşıyorum; Adnan Keskin dahil bütün PM üyelerine bölgelerindeki üyelerin isimlerini disket halinde verdim.
Yalçın Doğan da isterse gönderirim.
- Son söz...
- Kim cambazlık yapıyorsa gereken cezayı veririz.
Başesgioğlu’na...
YALNIZ ben değil, manga manga insanımızın çektiğini gördüğüm için size başvuruyorum. Sayın Çalışma Bakanımız
Murat Başesgioğlu.. Göztepe
SSK'nın
'tomografisi' sustu!
‘‘İflah olmaz’’ durumda; oradakileri de inanın canından bezdirdik. Görüntüleme merkezindekiler vargüçleriyle çabalıyorlar ama
'müthiş arıza' yüzünden hastalara boş boş bakıyorlar. Başhekim Prof.
Hasan Erbil de, biz de zor durumdayız. Tanrı aşkına şu tomografi işini hallettirin. Artık tahammül sınırlarını aştı. Bunun parçayla, neşterle düzelmesi olanaksız. ‘Yoğun bakım’ nafile. Pili yıllardır bitik. Önceki gün yine eli boş döndüm. Aman ‘
kendinizi sevk ettirin’ demeyin. Sevklerde ne çektiğimizi de biz biliriz. Bu işi kökünden hallettirirseniz yaşlı bir SSK'lı olarak duamız seninle olacak, inan.
Mustafa B.KILIÇ-KADIKÖYPerşembenin gelişi
HAYIRLI olsun. SP'ye Genel Başkan olan
Erbakan'ın geçmişine şöyle bir bakalım:
Yıl 1970; 17 arkadaşıyla
Milli Nizam Partisi'ni kuran
Erbakan bu partinin genel başkanı. Yıl 1971; programı laikliğe aykırı bulunarak Anayasa Mahkemesi'nce kapatılıyor. Yıl 1972;
MNP'nin eski kadrosuyla
Milli Selamet Partisi kuruluyor.
Yıl 1980; yönetime el koyan askerler bütün partileri kapatıyorlar, 1982 Anayasası gereğince diğer partilerin genel başkanları gibi Erbakan da 10 yıl süreyle siyasetten men ediliyor.
Yıl 1987; halkoylamasıyla siyasi yasaklar kaldırılıyor.
Erbakan 1987 Ekim'inde RP'yi kuruyor. Ancak sonu malum... Laikliğe aykırı hareketleri nedeniyle Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılıyor.
Ve şimdi Erbakan,
Saadet Partisi'nin genel başkanı.
İstiklal Marşı şairimiz
Mehmet Akif Ersoy'un bir mısraını hatırladık.
‘‘Ders alınsaydı eğer geçmişten, tarih tekerrür mü ederdi?’’
Fahir TANER-TEKİRDAĞDikkat! Tavuk vebası kapımızda
TÜRKİYE Yem Sanayicileri Birliği Başkanı
M. Ülkü Karakuş, İran'dan ciddi miktarda yumurta getirildiğini belirterek bu arada ciddi bir tehlikeye işaret etti:
Doğu Beyazıt ve
Esendere gümrük kapılarında günübirlik giriş-çıkışlarda sınırlama olmadığından 1 kişi günde 50 $ ödemeden, istediği kadar
İran'a giriş-çıkış yapabiliyor. Her girişte en az kişi başına 10-15 viyol yumurta getirebiliyor. 1 minibüste 15 kişi olsa, kişi başı 10 viyoldan, 1 seferde en az 4500 yumurta kaçak olarak yurda girebilmektedir.
İran'dan bir yumurtanın alış fiyatı 67 bin TL'dir. Doğu ve Güneydoğu'da yumurta ihtiyacı genellike
Konya ve
Afyon'dan karşılanmaktadır. Örneğin, nisanda Konya'dan bir yumurta tüccarının sevkıyatı haftalık 14 kamyon iken,
(1 kamyonda 170 bin adet yumurta bulunmaktadır) mayıs ayının ilk haftasında 6, üçüncü haftasında ise 1 kamyona düşmesi, kaçak yumurta girişinin boyutlarını açıkça gösteriyor.
Konya bölgesindeki yumurta satışlarındaki seyir de bunu teyit etmektedir. Nisanda yumurta satış fiyatları peşin 94-95.000 TL/adet iken, bugünlerde 1 ay vadeli fiyat 70.000 TL'ye düşmüştür.
İran'dan alış fiyatının 67.000 TL olması,
Konya bölgesinden
Doğu ve
Güneydoğu'ya sevkıyat için nakliye ücretinin de eklenmesi, kaçak yumurta girişinin artmasına neden oluyor.
AVRUPA'DA DARBE
Hollanda daha sonra da
Belçika ve
Almanya'da görülen ve Avrupa tavukçuluk sektörüne büyük darbe vuran, tedavisi aşı yoluyla bile sağlanamayan, çıktığı yerlerde yüksek oranda ölümlere ve birçok tavuk çiftliği sahiplerinin iflasına neden olan,
‘tavuk vebası' diye adlandırılan
(Avian Influenza) ve hızla yayılan bir bulaşıcı hastalığın,
İran'da da görülmüş olması bu konuya olan duyarlılığımızı daha da artırmaktadır. Kaçak yumurtayla birlikte hastalığın ülkemize girişi felakete neden olacaktır.
Aman bu salgın hastalığın korunması için mücadele etmemiz gerekiyor. Bu hastalık, ihbarı mecbur hastalıklar içerisinde yer almalı.’’
Karakuş’un söyledikleri çok önemli; sektör yeni darbelere gebe olmamalı.
Teziç'ten açıklama
GALATASARAY Üniversitesi Rektörü Erdoğan Teziç dünkü ‘Çocuklarım Yandı' yazısına şu açıklamayı yaptı:
‘‘İlköğretimden üniversite sonrasına kadar öğretim yapan ‘Galatasaray', bir devlet kurumudur. İlk ve Orta öğretimin tabi olacağı kuralları Milli Eğitim Bakanlığı'nın mevzuatı çerçevesinde düzenlenmekte olup, zikredilen yönetmelik de bunun bir parçasıdır. Bu bakımdan, söz konusu idari düzenleyici işlemin, benim kişisel bir tasarrufum olması hukuken mümkün değildir.
Yazınızda üzücü olan, Galatasaray İlköğretim öğrencileri için, benim tarafımdan kullanılmayan, küçültücü nitelemenin yer almasıdır; 400 öğrenci adına hareket ettiğini söyleyen bir grup velilerin çocuklarımızı kamuoyu önünde istemeden küçük düşürmeleridir. Öte yandan, aynı veli grubunun, burada tekrar zikretmek istemediğim bir semt lisemizle karşılaştırma yaparak, onları da aynı şekilde kamuoyunda küçültmeleridir.’’
Taksi barışı
KOCAMUSTAFAŞA'dan
M.Ayan soruyor:
Taksicilerin hayat standardı %48 oranında yükseldi. Önce taksi ücretlerine %35 zam, ardından otogazda %9 ve %4 indirim yapıldı. Acaba taksicilerin odaları bir iyi niyet gösterisi olarak bu rahatlamayı biz müşterilere yansıtamazlar mı? Taksimetre açılışları 1 milyon 50 binden 999 bine çekilemez mi? Son günlerde şoförler
'battık' yerine '
Allaha şükür' diyor artık.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Gece neye gebeyse onu doğurur.’’
(Mevlana)