Paylaş
TBMM’de hazır kıta ‘cumhur ittifakı’ kararı alkışlarla(!) karşılıyor ve bu koraya CHP de katılıyor...
Kararname konusu önemli değil; cami olur, havra olur, kilise olur. Cumhurbaşkanı’nın takdiridir.
Ama CHP üyesi sıfatı taşıyan vekiller, kurucu genel başkanlarının devlet başkanı olarak imzaladığı kararnamenin ayarlanmış bir yargı kararı ile iptalinin alkışlandığı bir oturumda bulunamazlar.
Siyaset ve parti mensubiyeti etiği, haysiyetli tavır gerektirir.
Genel Kurul sembolik olarak terk edilmeli, Atatürk’ün imzası kurda kuşa yem edilmemeli ve ‘sürü ruhiyatı’ ile davranılmamalıydı. Artık Atatürk’ü CHP’nin de korumaktan tırstığı bir döneme girilmiştir.
Bu tuhaf Danıştay kararı ve ona istinat ettirilen Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, gerçeği ortaya çıkarmakla hayırlı bir iş yapmıştır. Bu CHP artık Atatürk karşıtı bloğun değirmenine su taşıyan ‘mahcup sakaların’ partisi durumunda olma sınırındadır. Hukukçu Sühan ÖZKAN
GÜNÜN SÖZÜ
“SİYASETE başladığımda bana sağcı dediler, MHP’li dediler. O kadar iddialıyım ki, en iyi CHP’li benim.”
Ekrem İMAMOĞLU
AYM’DEN DÖNEBİLİR
“BAROLAR düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini düşünüyorum. Bu düzenleme kamu yararı amacını gütmüyor. Bu düzenleme, yıkıcı bir düzenlemedir. Bu nedenle hiçbir şekilde geçerliliğini taşımayacak bir şekilde, yok etmek suretiyle iptal etmelidir. Anayasa Mahkemesi bunu daha önce 4 kez yaptı. Düzenlemede meşru bir amaç güdülmediğinden eminim. Anayasa Mahkemesi sadece teknik bir inceleme de yapabilir. Bu durumda da bunun iptal edilme ihtimali yüksektir. Paketin bütün olarak dönmesi gerekiyor.” Anayasa uzmanı, eski AKP milletvekili Prof. Dr. Osman CAN
BALIK İSTİFİ EĞİTİM OLMAZ
SİLİVRİ Ertuğrul Gazi Ortaokulu velileri nereye başvuracaklarını şaşırmış durumda! Sağlık Bakanlığı “4.5 metrekareye bir öğrenci olacak şekilde düzenleme yapılacak” açıklamasını yaptı. Okul normal mevcuduyla dahi bu uygulamayla ikili eğitim zorken bir de tadilat nedeniyle Nurullah Baldöktü Ortaokulu’nun öğrencilerinin de kendilerine katılacak olmasından doğal olarak tedirgin oluyorlar. Velilerin isyanına okul müdürü niye sessiz kalır? G.F.
KÜLTÜREL MİRAS VE AYASOFYA
ÜLKEMİZDE, Osmanlı yadigârı eşsiz birçok cami, mescit ve türbe bulunmaktadır. Kültürel miras tescilli bu eserlerin bakımı ve güvenliği, cami ve türbe görevlilerini aşan bir konudur. Maalesef günümüzde tescilli bu yapıların çoğu, imam ve mahalle muhtarlarının girişimi ile tamirat adı altında yapılan müdahaleler sonucu özgün özelliklerini kaybetmişlerdir. Tescilli dini mekânlarda görev yapacak kişiler titizlikle seçilmeli, sanat tarihi ve kültürel miras konusunda da eğitimli olmalıdır.
Diğer taraftan, herkese açık bu mekânların güvenliği de ayrı bir sorundur. Özellikle, çok değerli Osmanlı çinilerinin bulunduğu, İstanbul, Bursa ve Edirne’deki Osmanlı cami ve türbelerini ziyaretin, diğer sıradan cami ve türbeleri ziyaretten farklı olması gerekir. Tescilli dini mekânlar aynı zamanda birer müze niteliğindedir. Bu mekânlar güvenlikten geçerek kontrollü ve hatta randevu ile ziyaret edilmelidir. Eyüpsultan’daki Cezr-i Kâsım Camisi’nden çalınan Tekfur Sarayı imalatı çini pano ile çalınan birçok Osmanlı mezar taşları unutulmamalıdır. Çalınan eserlerin peşine düşmek marifet değil, marifet bu eserleri korumaktır.
Ayasofya’nın ibadete açılması, mekânın güvenlik sorununu gündeme getirmiştir. Müze statüsünden çıkarılan Ayasofya’nın ‘müze gibi’ korunması gerekir. Yabancı ülkelerde, ‘müze müdürü’ bile müzeye giriş ve çıkışta güvenlikten geçer. Yabancıların endişesi Ayasofya’nın camiye çevrilmesi değil, korunması konusudur. Sultanahmet meydanında toplanan kalabalığı görünce bu endişelerinde haklı oldukları söylenebilir. Ayasofya’dan kim, hangi kurum sorumlu olacaktır? Alınan karar, Sayın Cumhurbaşkanımıza büyük bir sorumluluk getirmiştir. Umarım Sayın Cumhurbaşkanımız aldığı bu cesur kararda pişman olmaz.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın bile üstlerini kapatmadan ibadet ettiği figürlü mozaikler niçin kapatılmaya çalışılıyor? Bu figürlerden rahatsız olan Müslümanlar var ise, ibadetlerini başka bir camide yapmalıdır.
100 TL giriş ücreti ile ziyaret edilen Ayasofya, yabancıların en çok ziyaret ettikleri müzelerin başında geliyordu. Dolayısıyla, küçümsenmeyecek bir gelir kaybı da söz konusudur. Oysa bu gelirle müzelerimizin eleman ihtiyacı karşılanır, kazılar, araştırmalar desteklenir ve tarihi mekânların çok maliyetli olan bakımı ve restorasyonu yapabilir. Turistlerin ziyaretlerinde ücret alınması devam etmelidir. Prof. Dr. Emel GEÇKİNLİ
BİLİYOR MUSUNUZ?
CHANGE.org’ta ‘ODTÜ’nün temel değerlerine sahip çıkacak’ bir ODTÜ rektörü’ talebiyle bir imza kampanyası açıldığını...
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, sürücü belgesine el konulduğu için işini kaybeden binlerce şoför esnafını umutlandıran bir girişimde bulunarak ehliyet affı için yasa teklifi verdiğini...
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre’nin, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na “Eşek Adası için Yunanistan’a nota verilecek mi?” diye sorduğunu...
TEKEL BÜFELERİNE DİKKAT
CADDEBOSTAN sahiline yakın bazı tekel büfelerini işletenler 22.00’den sonra yasak olan içki satışına uymadıkları gibi 155’e giden ihbarları yapan duyarlı çevre halkını polismiş gibi arayarak önce ağızlarını yokluyorlar, sonrada “Beni nasıl şikâyet edersin” diye tehdit savuruyorlarmış. 155 ve şikâyet mahalline giden polislerin vatandaşın bilgilerini tekel sahipleri ile paylaştıklarını kendileri etrafına söylüyormuş... İçişleri Bakanı konuya el atmalı...
Paylaş