Paylaş
'FATİH TERİM ŞANSI’ BU... |
FATİH Terim, dünkü basın toplantısında iddialı değerlendirmeler yaptı.
Keşke maçı izleyen Türklerin ilk yarıda hakkında ne düşündüğünü bir sorsaydı?
Bizler ilk yarıda kábustan da öte bir şey geçirdik.
Neredeyse stattan ayrılacaktık.
Çaresiz ve moralsiz takımımıza karşı...
Türkiye’nin şansı, Tuncay’ın hakeme bayrak götürmesiyle açıldı...
Türkiye’nin hep bir koruyucusu var.
Volkan kırmızı kart gördükten sonra kaleye geçen Tuncay, penaltı atışlarında ne yapardı acaba?
UEFA’nın, Almanya-Hırvatistan maçına ait şiddet görüntülerinin hiçbirine bültenlerinde yer vermemesi birçok gazeteci ve yayıncı tarafından eleştiriliyor. Bu uygulama ’UEFA sansürü’ olarak tanımlanıyor.
VOLKAN’ın, Çek santrforu Koller’i iterek düşürmesi (bunu liglerde GS’li Lincoln’e de yapmıştı) canlı yayında kısacık yer aldı.
UEFA’nın bu sansürü ’futbolu korumak’ adına yaptırdığı belirtiliyor.
Volkan’ın bu tepkisi yaşadığı psikolojiye bağlanıyor.
Fatih Terim’in bu konuda Volkan’a psikolojik tedavi verdirttiğini anlattılar stadyumda, yaptığı tavırdan sonra...
Şu gerçek ki, psikolojileri bozulan futbolcuların başında kaleciler geliyor.
MAÇ öncesi Coca Cola Türkiye Genel Müdürü Ahmet Burak’a, Prag’dan bir grup Çek’linin kendi formalarını vererek Türk bayrağı almaları ilginçti.
DÜN sabah Cenevre’den ayrılırken gördüğümüz Tribün De Geneve Gazetesi, "İsviçre, başı dik veda etti" derken, İsviçreli ekibin kupada attığı tüm gollerin mimarının Hakan Yakın olduğunu vurguluyordu.
"Türklerin Cenevre’de büyük bir iş becerdiğini" manşetten veren aynı gazete, "Türkiye, 2000 yılındaki gibi finallere son 15 dakikada kaldı" diye anımsatıyordu.
Türkiye için bunun ’eşsiz bir zafer’ olduğunu belirtiyor ve "Terim hızlı bir şekilde üç futbolcusunu değiştirerek kalitesini gösterdi" diye yazıyordu.
HİZMET SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARININ ’PAZAR’ EYLEMİ |
MOLARD Meydanı’ndan bir de eylem vardı.
Hizmet sektöründe (satış, garson ve temizlik) çalışan yüzlerce satış elemanı, 15 Haziran günü "Dükkánların pazar günü açık olması kararını" protesto ediyorlardı.
Son zamanlarda birçok işyeri sahibi, Avrupa Futbol Şampiyonası gibi etkinliklerde pazar günleri de işyerlerini açmak istiyor...
Aralık ayında da iki pazar günü tatil olması gerekirken patronların çalışma zorunluluğunu getirmek istemeleri bu tepkiyi daha da artırmış.
Öğrenci gibi çalışanlar, "Ücretlerinin düşük olması, çalışma saatlerinin uzunluğu ve kadınlarda ayrımcılık uygulanması"na karşı çıkıyorlar.
Bu eylemciler arasında döner sektöründe çalışan Türkler de bulunuyor.
Bir yıl içinde üç pazar günü tatil haklarının elinden alınmasına karşı gençlerin gösterdiği tepki ve toplumsal duyarlılık karşısında, bizdeki çalışma koşullarının ağırlığını, iş güvenliğinin yetersizliğini anımsadığımızda hayret ettik.
Eylemcilerin beğenmedikleri ücret; aylık olarak erkeklerde 5400 İsviçre Frangı (1 frank 1.1 YTL) ve kadınlarda da verilen 4113 frank...
ABARTILI-TEHLİKELİ ASKERİ EĞİTİM YASAK |
TÜRKİYE’de pek duyulmayan bir ’askerlik’ haberi İsviçre’de gündem olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz perşembe günü Cander Nehri’nde askeri eğitim çalışması sırasında beş asker ölmüş.
Buna sebep olan Yüzbaşı Yves M. tehlikeli olduğu kadar abartılı eğitim yaptırmakla suçlanıyor.
Zaten kendi de marjinal bir komutanmış.
135 askerin tehlikeye sürüklenmesi üzerine Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yaparak askeri eğitimle doğrudan ilişkisi olmayan tehlikeli ve abartılı eğitimlerin yasak olduğunu hatırlatmış....
Bu konuda işgüzarlık yapan komutanların kulakları çekilmiş.
Paylaş