BAŞKANLIK sistemi üzerinde son bir hafta içinde yoğun tartışmalar yapıldı. Şimdi sıra dokunulmazlıklarda olsa gerek... Adalet Bakanı Cemil Çiçek ne diyor acaba?
Önce yargının Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi gibi parçalı olduğunu, üye seçiminde bir yetkisi olmadığını anlatıyor Çiçek.... Adalet Bakanlığı’nın savcılara soruşturma açma yetkisinin şimdi hukuken kaldırıldığını hatırlatarak, ‘Savcılar basında çıkan bir konuyu öğrendiğinde soruşturmayı başlatabilir veya şikayet konusu ya da bir yerden dosya gönderilmesi konusunda dava açabilir’ diyor.
Çiçek, bazı konularda savcıların soruşturma açmaması konusunda, (ki bu konuda kişisel sorumluluğu olmasına rağmen bunu kullanmak istemediğini söylüyor) kamuoyunun dikkatini çekmek suretiyle ilgililere, konuyu hukuk açısından gündeme getirmeye çalıştığını belirtirken şöyle diyor:
‘Ne yazık ki bazı noktalarda savcıların bir çok noktada soruşturma açmasını yetkili kılmıyor.’
Neden!
- Anayasa’dan ötürü zorluklar var. AB süreci devam edecekse, Avrupalılar diyecek ki, bunları da düzeltin diyecekler. Buna dokunulmazlıklar da dahildir.
KİMLER DOKUNULMAZ
Çok tartışılmasına rağmen çıkarmıyorsunuz dokunulmazlıkları?
- Ama sadece milletvekiliği dokunulmazlığı değil ki... Başka kurumların başka teminat ve ayrıcalıkları da var. Bunu Neşter olayında yaşadık. Bir vali, müsteşar suç işlediğinde bunu görüyoruz. Örneğin ben Adalet Bakanı olarak böyle bir suç isnadı varsa müsteşarıma izin veremiyorum, Yargıtay’dan izin alınması gerekiyor. Aynı şekilde bir genel müdür, daire müdürü hakkında da bakanlığından izin alınması gerekiyor. Çünkü ayrıcalığı, dokunulmazlığı var. Bakanlık duruma göre izin verir veya vermeyebilir. Bu nedenle bizim savcılarımız ancak belli bir alanda harekete geçebiliyor.
Diğer makamlar...
- Bakın bağımsız kurullarda, Büyükelçide, valide ve askerde o kadar farklı izin verme durumu var ki.. (Bu arada, ‘siyasetçi elini attığı her şeyi berbat etti deniliyor, peki bankalar batarken bağımsız kurullar nerede, sanıklar nerede, suçlular, sorumlular nerede diye sormak isterim, diyor) Bizde bürokratın ayrıcalığı hiçbir siyasetçide yok dersem şaşırmayın. Yani bu makamlar için izin verildikten sonra savcı soruşturabilir, yargı her işe el atabilir. Bunun nedeni Anayasa... Anayasa’nın tepeden tırnağa değiştirilmesi lazım. Dokunulmazlık konusunda CHP sadece milletvekillerinin dokunulmazlığı ile geliyor; gelin bütün bunların hepsini konuşalım, birlikte çıkaralım diyoruz. Müsteşarın ayrıcalığı sürerken, milletvekilliği dokunulmazlığı nasıl kaldırılır? Bunların bir bütünlük içinde olması lazım.
YENİ ANAYASA YAPALIM
Ama milletvekilleri çok eleştiriliyor bu konuda...
- Hırslılığın, uğursuzluğun yegane sebebi siyasetçileri ise, buyurun o zaman, değiştirelim. Herkes yargıdan çok şey bekliyor; hem gerçeği hem savunma adına söylüyorum. Bir hakim ve savcıdan yolsuzluğun ortaya çıkarılmasını istiyorsanız bütün zırhları kaldıralım. Bu zırhlar olduğu sürece savcının soruşturma yapmasına imkan verilmiyor.
Siz iktidarsınız, engel mi var?
- ‘Siz Adalet Bakanısınız, iktidarsınız, niye şikayet ediyorsunuz, diyorlar. Doğru ama bunlar Anayasa değişikliği olmadan olmaz... CHP’ye gelin, bu pisliği ülkenin başından defedelim diyoruz. Niye birlikte, hükümet rejimin dengesini bozuyor denmesin diye. Yepyeni bir Anayasa yapalım; imtiyazlar nereye kadarsa oraya kadar olsun... Başka çare yok, AB gibi düşüneceğiz. Brüksel’de bir milletvekilinin dokunulmazlığı nereye kadar oluyorsa, bizde de öyle olsun. Nereye kadarsa ayrıcalıklarını kaldıralım. Gerekirse de ayrıcalık verelim.
Bugün ipin uçu kaçmış değil mi?
- Aynen katılıyorum, herkes kendi kanadını korur vaziyette. Dünyanın hiçbir yerinde verilmiş teminatlar suçun zırhlı olamaz, böyle bir şey de yoktur.
Türk insanı nerede
ASYA’daki felaket bölgesinde bazı turistlerin özel uçak kaldırabilecek güce sahip olduklarını biliyoruz. Bu insanlar değil böyle bir şey yapmak, normal uçaklara bile binmekten vazgeçip, yerlerini yaralı olan insanlara bıraktılar ve kolları sıvayıp dört elle yardıma koyuldular. Bunlardan biri de hálá orada bulunan Helmut Kohl.
Diğer ülkeler gibi Almanya’da da insanlar bağış yarışındalar. İşsizliğin 5 milyona dayandığı, halkının küçümsenmeyecek bir bölümünün seçim sıkıntısı çektiği bu halk bir hafta içinde 100 milyon Euro bireysel yardım topladı. Alman hükümetinin başta söz ettiği ‘hemen yardım’ 1 milyon Euro’dan 500 milyona çıkarıldı. Futbol karşılaşmalarının, konserlerin ve birçok benzeri gösterilerden elde edilen paralar bölge halklarına hibe edildi ve edilecek.
Yılbaşında eğlence yerleri genelde boş kaldı. Geleneksel Berlin Brandenburg kutlamalarına katılan insan sayısında %50 azalma gözlendi. Alman halkının duyarlığı TV’lerde güncelliğini korumaya devam ediyor.
Soru; eğer hakaret seviyesinde sıfatlar taktığımız Avrupa’da insanlık bitti ise ‘insanlık metre’de Türk insanı nerede?
Yusuf ŞAHİNTÜRK Stolberg-ALMANYA
Yalıkavak’a yazık
BODRUM, Yalıkavak’ta yaşamaktayım. Marinanın yanından başlayan güzel bir sahil bandımız ve belediyenin kafe olarak kullandığı mekan ile marina arasında park alanı olan güzel bir alanımız bulunmaktadır. Bu alanın önü marina (Cefi Kahmi) tarafından kiralanmış ve tekne çekek yeri olarak kullanılmak üzere dolgu yapılmak istenmektedir. Bu alan bizim için güzel bir gezi yeridir. Mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiğini biliyoruz.
Bu alanın önünün çirkin bir görüntü ile kapanmasını istemiyoruz. Sizin de bu konuyu sütunlarınızda dile getirmenizi istiyoruz.
Erdal ARİF BİRSAN BODRUM
Ykr’ne sahip çık
YTL’ye geçtik. Tedavüldeki en küçük paramız ne; 1 Ykr. yani eskinin 10.000 TL’si.. Yani bu ne demek; artık maliyeti çok düşük olan ürün ve hizmetlerin tüketiciye ulaşmasında fiyat baremi 10’da 1 azaldı demek. TL döneminde kendi küçük ama karı büyük bu ürünlerin fiyatlarında atılan 6 sıfırdan başka bir değişiklik var mı? Ben şu ilk 5 günde göremedim.
Sonuç, ey tüketici, kendini koru, kuruşuna sahip çık.
Ahmet ÇELİKŞAN Uçak Mühendisi
GÜNÜN SÖZÜ
‘Hayatı yaşamanın iki yolu var. Biri hiçbir şey mucize değilmiş gibi, diğeri her şey mucizeymiş gibi yaşamak’ (Albert Einstein)
Biliyor musunuz
BAKIRKÖY Belediyesi’nin Osmaniye Zabıta Karakolu arandığında 0212-570 80 73 nolu Pazarcılar Odası’nın telefonunun çıktığını, ‘bir dakika’ denilip, paralelden zabıtaya haber verildiğini; pazarcıları denetleyecek bir zabıtaya belediyenin 17 milyona bir telefon almamasının garip karşılandığını...
CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk’in, Başbakan’a yönelttiği soru önergesinde, ‘Antalya halkının onayı ve Büyükşehir Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle uygulamaya geçirilen Lara Kent Parkı Projesi’nin uygulandığı tahsisin, Antalya halkının görüşü alınmadan, Antalya halkının çıkarları, kamu yararı, planlama esasları ve şehircilik ilkeleri gözetilmeden iptal edilmesini doğru buluyor musunuz?’ diye sorduğunu, yine CHP Antalya Milletvekili Feridun F.Baloğlu’nun, bakanlığının yurtlarında barınan engelli çocukların, personel yetersizliği nedeniyle ‘mecburen bağlandığını’ söyleyen Devlet Bakanı Güldaş Akşit’e ‘Bu çocukları daha ne kadar bağlı tutacaksınız?’ dediğini...
MESAJ PANOSU
YILBAŞI akşamı Bağdat Caddesi çok güzeldi; eşimle Çiftehavuzlar’dan Suadiye’ye kadar yürüdük.Ne yazık ki, bir tane trafik dahil polis göremedik. Maytap patlamalarından o kadar bizar olduk ki, zevkini alamadık. Bir maçta 5 bin polis görevlendiren emniyeti bu hususta kınıyorum.