Paylaş
Biz pazarlığın özüne gelelim: Benim inancımı pazarlık konusu yapmak Diyanet’in de, ulemanın da, oraya katılan ‘Alevi önderiyim’ diyenlerin de haddi değil, hakkı hiç değil. Alevi/Türkmen’in Orta Asya Horasan kaynaklı, Anadolu toprağında başak vermiş, özde Türkçe olarak yorumlanan özgün bir inancı vardır. Bu inancını, bin yıldan beri Anadolu harmanında (çileli de olsa, saklı-gizli da olsa) kelle pahasına yorumlayarak yaşamıştır.Şimdi bunu ‘özgürce yaşamak’ ödülüne sayıp, Emevi İslam’ın, o da olamıyorsa Şiiliğin kurallarına bağlayarak, cemevlerini camileştirmek, dedeleri de (nema payı ile) imamlaştırmak ve bunu Alevilere duyumsatmadan, onları ümmet haline getirmek. Şeriatın kulu yapmak... Tüm amaçlanan da bu!..
Türkmen/Kızılbaş/Alevi; Emevi İslamı’nı değil, bu ülkede, demokratik laik sosyal hukuku içerecek bir anayasaya uygun olarak, özgün inancını saklamadan gizlemeden, özgür bir şekilde yaşamak istiyor. Bin yıldır çektiği çileye son vermek istiyor!..
Bunun için bu denli giz içeren toplantıların yapılmasına ne gerek var, ne de yarar var. İktidar ve Diyanet baklayı daha fazla oyalamadan çıkarmalıdır. ‘Dinde zorlama yok’ diyen Diyanet, Alevilerin inançlarını yaşadığı ve kültürünü yaşattığı yer olan cemevlerine karşı çıkmakla dinde zorlama yaptığını kanıtlamış olmuyor mu?..
Aleviler, temel hak ve özgürlükleri olan inançlarının tartışma ve pazarlık konusu yapılmasını, onur kırıcı ve kendilerine saygısızlık olarak saymaktadır. Alevinin ibadetini yaptığı cemevlerinin yasallığının tanınmaması, Alevi çocuğuna kendi inancına uygun olmayan din eğitiminin (laikliğe de aykırı) zorla dayatılması, bu iktidar için de, rejiminin ‘demokrasi’ olduğu söylenen bir ülke için de 21. yüzyılda büyük bir ayıptır!.. Vergisiyle 80.000 cami, 120.000 imamı besleyen Alevi’ye cemevi neden çok görülüyor.
Evrenin dönüşünü temsilen, cemevinde, cem müziği eşliğinde, Yaratan’la birliğini semah dönerek aşkla yorumlamasının kime ne zararı var? Herkes inançlarında özgür değil mi?..
Bu uğurda kellesini vermiş Pir Sultan ne diyor: Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan!.. Bende diyorum ki: Hacı Bektaş çeşmesinden şeriatın değirmenine su taşınmaz!..
Nurettin KARSU - 15.-16. dönem Erzincan milletvekili
GÜNÜN SÖZÜ
“İmam hatiplilerin mağduriyetinin nedeni ifade edildiği gibi Danıştay değil, BOP eşbaşkanlarının görevlendirildiği ‘Ilımlı İslam Projesi’dir. Meslek ve imam hatiplerde okuyan -ya da mezun olan- arkadaşlarımız çözümü ABD’nin ılımlı İslam projelerinde mi arayacaklardır; yoksa Atatürk Türkiyesi’nde mi?”
(Türkiye Gençlik Birliği)
Biliyor musunuz
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da izleyeceği BJK Akatlar Spor ve Kültür Merkezi’nde yapılacak yarınki CHP İstanbul Kongresi’nde, Anadolu Ateşi’nin yanı sıra, Onur Akın, Cahit Berkay, Yavuz Bingöl, Edip Akbayram, Yudum, Hüseyin Turan, Selami Şahin, Yaşar, Ege, Ahmet Selçuk İlkan, Davut Güloğlu, Suavi, Emre Saltık, Gülcihan Koç, Arzu, Abidin, Özcan Türe, Taner Özdemir, Ender Balkır, Hasan Karayol gibi isimlerin yer aldığı kalabalık bir sanatçı grubunun da kongreye katılacağını... ? İBB Meclisi’nde, İBB’ye bağlı 24 şirket için İBB vergi gelirleri teminat gösterilerek bir kez daha yaklaşık 600 milyon TL borçlanma yetkisinin AKP’lilerin oylarıyla kabul edilirken, CHP’li üyelerin ise “Gelecek nesillerin gelirleri ipotek altına alınıyor. Nerelere harcanacağı bilinmeyen borcu niye yapıyorsunuz?” diyerek karşı çıktıklarını...
Telefon faturaları ile sömürülüyoruz
BİZLER Telekomünikasyon şirketleri tarafından devamlı sömürülen Türk halkıyız. En son Telekom’un Ocak 2010’da sunduğu “Bedava konuşma dakikalarını öğren ve konuş kampanyası...” Evet öğrendim, ocak ayı içinde 6700 dakika bedava konuşabilirmişim. 6700 dakika nerede, 100 dakika bile konuşmadığım halde faturam 49.95 TL geldi. Tanıdıklarıma sordum, onlar da hayretler içinde gelen yüksek faturalardan şikayetçiydiler. Başbakan, Araplar için Arap dememizi bile neredeyse yasakladı ama bu Araplar bizi resmen kandırarak dolandırdılar. Ulaştırma Bakanlığı, bu kadar kâr eden Telekom’u ve faturalarımızı gündeme almalıdır.
Ö. Taner HAZNEDAROĞLU
(E) Tbp. Alb.
Işık oldu
PROF. Dr. İlhan Arsel Amerika’da vefat etti. Turan Dursun ve niceleri...Hep bir ışık oldu. O ışık hâlâ sönmedi.Aydınlanmanın önündeki ışıklar birer birer yitip gitse dahi, onar onar çoğalmaktadır. Karanlıkların korktuğu ışıklar hiçbir zaman sönmez. Bunu öğrenmemizde kaynak olanlar, aydınlattığı beyinler gibi, ışıklar içinde yatsınlar.
Ahmet DURSUN
NOT: “Sarar Ailesi’nden kimler çıkmış” (11.2.2010) tarihli yazıdaki ailenin soyadı Saral olacaktır, düzeltiriz.
Paylaş