TÜRKİYE’de çok ortaklı firmalar niye uzun yıllar yaşamaz, ortaklar niye birbirleri ile çatışır? Bu çok merak edilen bir sorudur.
Almanya’da çalışan işçilerimizin Türkiye’ye taşıdığı bu model çerçevesinde birçok firma kuruldu, ancak uzun ömürlü olmadı.
Çamsan Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. fabrikası da böyle bir girişim sonunda 28 yıl önce (1978) Ordu’da kuruldu. Her türlü mobilya üretimi ve ağaç sanayiinin aranan ürünü MDF’yi ülkemize tanıtan, teknolojisi ve ürettiği ürünlerin kalitesi ile uluslararası bir özel şirket diye bilinir.
SPK’ya tabi olan Çamsan, 500 büyük şirket arasında yer alıyor.
Krizlerden başarı ile çıkan şirket, 50 milyon Euro’luk bir yatırımla 2002’de Adapazarı’nda, mevcut kapasitesini iki misline çıkaracak olan MDF, kaplama ve laminat parke tesislerini yapıyor.
Yaşamını bu şirkete adamış Yüksel Poyraz 20 yılı aşkın süredir hissedar olarak Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor, ta ki geçen mart ayına kadar... %45 hissesi bulunan Poyraz, Şükrü Bodur ve Bodur grubu ile birlikte hareket eden ve toplam %54 hisseye sahip olan diğer büyük ortakların birleşmesiyle azlediliyor. Ve Poyraz grubu yönetim kurulunun dışında tutuluyor.
Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun’un tanık olarak imzasıyla taraflar arasında yapılan protokole rağmen ilgili hükümlerin hiçbirinin yerine getirilmediği bildiriliyor. Hatta %45 hissesi bulunmasına karşın Poyraz fabrikasına sokulmuyor.
Bize ulaşan eldeki belge ve bilgiler böyle.
Küçük hisselerin oluşmasıyla başarılı bir konuma gelen Çamsan kar etmiş, yatırımlar yapmış, Ordu’lulara iş vermiş ancak bu arada ortaklar şirketi ‘sen mi ben mi yöneteceğim’ kavgasına düşmüşler.
Durumu dışardan gözleyenler diyor ki:
‘Çok ortaklı şirketlerin kaderi böyle olmamalı... Böyle bir tesis çıkmaza sürüklenmemeli... Sanayi Bakanlığı, bu kentin valisi, belediye başkanı, büyükleri, kim varsa sözü geçenleri bir araya gelmeli, sulh yolu sağlanmalı, böyle bir tesis karartılmamalı... Yoksa, örnek bir şirketin akıbeti eski halk şirketleri gibi olur.’
Adaletsiz davranamazdık
İSKİTLER esnafının sorunları üzerine görüş belirten bir okurumuz, TOBB’un milletvekillerine telefon etmesini eleştirirken ‘Biz Muz Cumhuriyeti miyiz?’ diye soruyordu. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıkoğlu , ‘Elbette ki değiliz’ dedikten sonra şunları söyledi:
‘TOBB’un genel kurullarına katılan delege ve konuklara hatır kabilinden hediye veririz, bu gelenekselleşmiştir. Bazen aldı-almadı meselesi oluyor, adaletsiz davrandığımız söyleniyor. Genel Kurul’a katılan milletvekillerinin dışında kalanlar arasında da bu söylentileri duyuyoruz. Biz de TOBB’la ilgili yasanın Meclis’ten geçmesinin üzerinden 1.5 ay sonra bütün milletvekillerine cep telefonu hediye ettik. Eğer bu yasa geçmeden bunu verseydik, ‘rüşvet’ iddiası ortaya atılabilirdi. Biz böyle bir karşılığı katiyen düşünemeyiz.’
- Telefonlar kaç milyon?
- 439 milyon...
- İskitler esnafı için ne düşünüyorsunuz?
- Bizlere, Ankara Sanayi Odası’na, Ticaret Odası’na bir görev düşmüyor. Esnaf odalarını temsil eden TESK’e düşüyor. İşyerlerinin organize sanayi bölgelerine taşınması doğru bir şeydir; boşaltılan yerler ticaret merkezi olmalıdır. Ancak bu olayın gerisinde bazı partililerin tahriki olayı vardır.’
Ford işçisinin yüreği yanıyor
GÖLCÜK’teki Ford Otosan’dan bir grup işçi yazıyor:
Sıkıntılarımız büyük. Milyar dolarlık ihracata rağmen elimize geçen para, yaklaşık 500 milyon. Her ay da 50 milyon Koç Vakfı’na ve sarı sendikaya (işe girerken üye olmak mecburidir) kesiliyor. Cumartesi günleri de çalıştırılıyoruz, fakat mesai ücretlerimiz ödenmiyor. ‘Şartları beğenmiyorsan git, yerine çalışacak adam çok!’ laflarını duyuyoruz. Türkiye’de işsizlik var diye böyle insafsızca bir çalıştırma düzeni olabilir mi?
FORD OTOSAN İşçileri-GÖLCÜK
Sigortada oyun
VAKIFBANK kuruluşu olan Vakıf Emeklilik Adana Bölge Müdürlüğü’ne bağlı bir acente işyerimize gelerek bizlere bireysel emeklilik sistemi hakkında bilgiler verdi. Bizlerden para toplayarak bizi sisteme üye yaptı. Bir ay sonra poliçeleri görünce bize hayat sigortası yapıldığını gördük. Bir yıl boyunca şikayet mektupları yazmamıza rağmen paralarımızı geri alamadık. Tek yaptıkları söz konusu acentenin kendi kurumlarıyla ilişiğini kesmek oldu. Vakıfbank da bunu yaparsa?
Ali AYCAN ADANA
Kapkaç maşası
BU günlerde TCK’da bazı gelişmeler yaşanıyor. Mesela kapkaç olaylarında cezalar 3’ten 7 yıla çıkartıldı. Güzel ama güzel olmayan bir şey var. O da çocukların suça itilme oranının artacak olması. Çocuklar ceza alamayacağı için onları maşa olarak kullanıp kapkaç yaptırabilirler. O zaman çocuklara ceza verilmiyorsa onların yerine aileye ya da kapkaç yaptıranlara yani çocukları maşa olarak kullanan, suça itenlere ceza verilmeli.
Cavit KİRAZLAR
Meclis’e öneri
SAHİL kentlerinden bir mal müdürünün milletvekillerine uyarısı:
Meclis’te görüşülen yerel yönetim kanun tasarısında, Hazine’ye ait arazilerin belediyelere bırakılacağı hükmü yer alıyor.
Lütfen bu konu sadece belediyelerin insafına bırakılmasın. Çünkü kötü niyetli belediye başkanları bunları peşkeş çekebilir. Bu devirler yapılırken tapu veya mal müdürlüklerinin de onayından geçmelidir. Bu konudaki madde yeniden tanzim edilmelidir.
MESAJ PANOSU
İSTANBUL Ömerli’de sanayi bölgesinde faaliyet gösteren firmalardan biriyiz. Aylardır bölgede bir telefon sıkıntısı var. Türk Telekom bize 3 milyara öncelikli tercihli paket alın, diyor. Üç aydır telefon bulamıyoruz. PBX olarak 10 hatlı telefon bize 30 milyara geliyor. Ne yapmamız gerekiyor? Nazım CEBİR
DİYARBAKIR surlarının çevresi dükkanlardan, kebapçılardan kurtarılmıştı. Ancak geçenlerde Milli Eğitim Müdürlüğü yakınında cadde kıyısında bir yere, sura komşu gecekondu bir dükkan yapıldı. Bu dükkanı belediye görmüyor mu? Bu büfe kimin?