Paylaş
İstanbul'da iki yıl içinde İmar Komisyonu'na 5800 dosya havale edildi
Biz Büyükşehir’den AKP ve CHP’lilerin ‘ittifakı’ ile geçen dosyaları -genellikle cuma günleri çıkar- ‘Kara Cuma’ olarak nitelendirirdik.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde önceki gün 81, dün de 105 dosya ele alındı. Aslında bu bir rekor ama esas rekor, 2009’dan beri Büyükşehir İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na sevk edilen imar dosya sayısının 5800 olması...
Büyükşehir Belediyesi kurulduğundan beri böyle bir yoğunluk hiçbir komisyonda yaşanmış değil.
İkinci sırayı Hukuk Komisyonu alıyor. Bu komisyonda 317 dosya görüşüldü. Turizm, Sanat Komisyonu’nda 11, Engelliler Komisyonu’nda 8, Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu’nda 6, Kent Ekonomisi ve Meslek Odaları Komisyonu ile Kadın Sorunları Komisyonu’nda ise 3’er dosya ele alındı.
Bu komisyonların görevi yüklü değil, çünkü ‘rant’ yok.
Zaten bu ve benzer komisyonlara hiçbir üye talip olmaz.
Yerimiz geniş olsa da o dosyalarda kentin plan bütünlüğünün nasıl ayaklar altına alındığını, parsel bazında kimlere ayrıcalıkların tanındığını anlatabilsek.
AKMERKEZ’E YENİ PLAN
Bir konuya değinmek gerekiyor. Akmerkez’e verilen galeri boşluklarının kapatılması, çatıya eklentilerin yapılması nedeniyle eski meclis üyesi Hüseyin Sağ’ın şikâyeti üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın yargılanması için Danıştay 1. Dairesi’nce izin verilmişti. (Daha sonra Danıştay’ın kararı üzerine İçişleri Bakanlığı yeni bir karar çıkararak Topbaş’la ilgili dosyayı ayırdı, Sağ buna da itiraz etti.)
Bu gelişmeler olurken... Büyükşehir Belediye Meclisi’ne, Kadir Topbaş’ın havale ettiği yeni bir dosya geldi önceki gün. Yeni plan tadilatı ile Akmerkez’in
yapmak istediği ‘çıkıntılar’ yasal hale getiriliyor. Dosya, İmar Komisyonu’nun CHP’li üç üyesinin karşı çıkmasına karşın oyçokluğuyla kabul edildi.
Sağ, ilgili yeni karara karşı yeniden itirazda bulunarak “Danıştay’ın aldığı karar açığa düşürüldü” diyor.
Son bir yılda Büyükşehir’den gelen plan tadilatı 159... Bunun 101’i yargıya götürüldü.
İstanbul betonlaşarak rantla ‘büyüyor’.
Bir yandan da hafriyat alanları yetmiyor, ormanlara saldırı da giderek büyüyor.
Böyle bir ‘imar pazarı’ başka bir dünya kentinde vardır?
İstanbul’da AKP döneminde -çataklar dışında- hiç park yapıldığını duydunuz mu? 50 ‘dönümcük’ olsa da!..
Bir belediye kendi arsasını yeşil alan yapmak yerine satarsa veya kat karşılığı verirse böyle bir şey neden sorgulanmaz.
Vinçleri ve beton mikserleri sevmiyoruz.
Seçim geliyor, seçim...
İstanbul ipotek altında
İSTANBUL Büyükşehir Meclisi’ndeki CHP’li üyelerin eleştirileri özetle şöyle:
“İstanbul’un 17 yılı kent planı açısından kayıp yıllardır. İstanbul’un sosyal donatı alanlarını AKP grubu ticaret alanına çevirmiştir. İBB giderek borçlanıyor; İstanbul ve İstanbulluların geleceği ipotek altına alınıyor.”
Doğru söze ne denir.
Ürün çıkarken bu kadar mercimek neden ithal edilir
GAZİANTEP’ten bakliyat ticareti yapan bir tüccar böyle diyor.
Birilerinin vurgunundan söz etmek istiyor. Kendisini dinliyoruz.
“Mersin’den 70 bin ton Kanada mercimeği, 40 bin ton da pirinç getirildi.”
Çarpıcı bir konuyu gündeme getiriyor:
“Güneydoğu’da 1.5 ay sonra mercimek ürünü çıkacak iken, bu kadar ithal ürün niye Türkiye’ye sokuluyor?
Altında mutlaka bir çapanoğlu olduğu düşünülüyor.
Bölgede bu sezon mercimek ürünü verimli görünüyor.
Peki, neden bu kadar ithal izni veriliyor.
Güneydoğu’da üretici ne yapacaktır?
Malı değer bulmazsa bir daha eker mi?
Yerli ürün değer bulur mu?
İktidar, bu ithal iznini seçimler için mi yoksa ramazan ayı için mi vermektedir?
Anlaşılıyor ki ramazan öncesinde kömür ve bulgurdan sonra mercimek dağıtılacaktır halka?
Soruyu değiştirelim. Bu kadar ürünü getirenler, bunu kime satacaklar?
Getirilen mercimek ve pirincin değerinin 60-70 milyon dolar değerinde olduğu söyleniyor.
Yeni mahsulün çıkmasına 1-1.5 ay varken bu kadar ithalat yapılması cesaret gerektirir.
Demek alacak bir ‘piyasa’ var ki bu işe girişiliyor.
Böyle bir durumda ya zarar eder ya da yerli ürünle fiyat savaşına girer.”
Belçikalı Türk vekil AKP’den aday oldu
AVRUPA’dan, Türkiye’deki partilere adaylık için başvuran Türkler yine hüsrana uğradı.
AKP, sadece Belçika’da bir dönem milletvekilliği yapan Cemal Çavdarlı’yı Eskişehir 4. sıradan aday gösterdi.
İsviçre’den bilgisayar mühendisi Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı’yı yeniden 3. sıradan; Almanya Köln’de mimarlık yapan Metin Keskin’i memleketi Sivas’tan CHP 2. sıradan aday gösterdi. HALKIN Sesi Partisi’nin (HAS Parti), Almanya Köln’de tanınmış işadamı, eski ANAP ve DYP’li Aydın Yardımcı’yı Ankara 2. bölgeden; Berlin’de yaşayan sosyal bilimci Emel Topçu Brestrich’i İstanbul 2. bölge 4. sıradan aday gösterdi.
AVRUPA Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker bir partiyle bağlantısı olmaksızın olarak İstanbul 1. bölgeden bağımsız aday oldu.
AKP’den Muş adayı olmak için Başbakanlık Müşavirliği’nden istifa eden Sadettin Kılıç listeye girememenin şokunu yaşıyor. Kılıç geçen seçimlerde de aday olmuş, ancak seçilememişti. Yine Almanya’dan CHP Tokat aday adayı olan Hıdır Temel de listeye giremedi.
Paylaş