Paylaş
PERPA'nın 35.3 dönümlük ön ve arka bahçeleri mülk sahiplerinden habersiz imara açılıyor
Verdiği yanıtlar, bugünkü imar uygulamalarının iç yüzünü gösteriyor. Tekeli, belediye meclislerinin “Ben yaptım oldu” diyerek kentleri yağmaladığını söylüyor; özellikle de İstanbul ve Ankara büyük şehirlerinde...
Bu konuyu biraz açmasını istiyoruz Tekeli’den: Yanıtını keşke partililer ve meclis üyeleri dinleseler: “Ortada bir meşruiyet sorunu var. Seçilmişler, atanmışların üzerinde tahakküm sürdürmek istiyorlar. Siyasetçiler oraya halkın temsilcisi olarak girdik diyorlar. Üstün sayıyorlar kendilerini... Maalesef kural dinlemiyorlar. Bürokratların yasalara ve kurallara dayalı raporlarını (örneğin, İSKİ, ASKİ, Ulaşım A.Ş. gibi...) dikkate almıyorlar. Bürokrasinin meşruiyet alanını işgal etmiş oluyorlar. İmar bürokrasisinin meşruiyet alanının içinde siyasetçinin ne işi var? Bürokrasinin bilim alanı ve estetik alanına girmeye hakları yoktur.”
Yerel yönetimlere karşı bir emrivaki mi demek gerekiyor buna, özellikle de imar uygulamalarında...
Aynen öyledir... İstanbul emrivakilerle büyümüştür. Her şey emrivakilerle yapılmaktadır. Gecekondulaşma bir emrivakidir.. KİPTAŞ belediyenin bir emrivakisidir. TOKİ de iktidarın... TOKİ iktidar tarafından müthiş bir yetki ile donatılmıştır. Tabii bunlar yasal yolla yapıldığından bu durum da iktidarın bir emrivakisidir. Sonuçta, baskı meşruiyet alanlarını işgal etmektedir.
Şimdi size bu sözlere uygun bir işlemden söz etmek istiyoruz.
Konu PERPA’nın, 35.3 dönümlük ön ve arka bahçeleri mülk sahiplerinden habersiz imara açılıyor.
PERPA biliyorsunuz Dalan döneminde 1985-89 döneminde yapıldı. A ve B bloklar olarak toplam 4500 işyeri bulunuyor. İki ayrı yönetim de var...
B blok yönetimi, Büyükşehir Belediyesi ile anlaşıyor. 2007 döneminde Şişli Belediyesi’nden İmar Kanunu’nun 18’inci madde uygulaması yapılıyor. Bu ortak girişimden A blok yönetiminin çok sonra haberi oluyor. O ana kadar 18’e göre tapular çıkartılıyor.
Bu durum bazı mülk sahipleri işyerlerini sattığında ortaya çıkıyor.
PERPA, Büyükşehir’in verdiği arsalarda yapıldığından şüyulandırma hakkı bulunuyor. Şüyulandırmayı bin liradan alıyor, 13 bin liradan da satışa çıkartıyor. Satış tutarı 191 milyon TL; satış bugün Büyükşehir Belediyesi’nde yapılacak.
PERPA’nın, 22.8 ve 12.4 dönümlük ön ve arkada bulunan donatı alanlarının (yeşil alan, otopark) imara açılması nedeniyle bazı büyük inşaat firmalarının iştahının kabardığı belirtiliyor.
Buraya 50’şer katlı otel, alışveriş merkezi ve iki rezidans olmak üzere dört blok yapılması öngörülüyor.
A bloktan bazı mülk sahipleri, uygulamaya karşı yasal haklarını kullanmak üzere harekete geçtiklerini söylediler... “Emrivaki ile yapılan plan değişikliğinin iptalini isteyeceklerini ve ihaleye karşı da yasal haklarını kullanacaklarını” söylüyorlar.
Turizmde gerçekler, fırsatlar ve tehlikeler
DÜNYA’da her ülke turist peşinde, bazıları devlet başkanlarını bile ITB’ye göndermiş. Avrupa ve dünya pazarlarında rekabet hızla artıyor. Bu yılki ITB’den diğer ITB’ye kadar her yıl 450 bin yatak devreye giriyor.Dünyanın bazı noktaları otel odalarına doydu, bazı yerlerde turist patlaması yerine ciddi ‘yatak patlaması’ yaşanıyor. |
Bu düşünceler ile bir salondan bir diğer salondaki randevulara yetişmek için koştururken elime Amerikalı arkadaşlarım PhoCusWright 2010 analizini veriyor: Bu analize göre bu yıl seyahat endüstrisinin yönünü tayin edecek 9 trend belirtiliyor: Sınırlı bir iyileşme... Online acenteler pozisyonlarını koruyacak. Ürüne katma değer ekleyecekler... Havayolları servisleri ücretlendirilecek. Ücretsiz hizmet kalmayacak... Mobil rezervasyonlar artık yadsınamaz bir olgu... Sosyal medya gündemleri belirleyecek. Her otelin veya uçak şirketinin bir sosyal konusu mesajı olacak... Apps’ler mobil rezervasyon, sosyal medya ve arama motorları birleşecek... Büyüme sancılı geçecek. Hızla müşteri talebine doğru değişen kazanacak... Tatil planlama hiç olmadığı kadar kişiselleşecek... Otelcilerin, seyahat acentelerinin ve uçak şirketlerinin büyüyen pazarlarda pasta payı küçülecek. Kârlar düşecek.
Hüseyin BARANER
Angela Merkel’inTürkiye ziyareti
TÜRK Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Faruk Şen, 2011 yılında göçün 50. yılını dolduracak olan, Türkiye’den Almanya’ya göç çerçevesinde bugün için Almanya’da 2 milyon 900 bin Türk kökenli göçmenin yaşadığını dile getiriyor. Şen’in açıklamaları şöyle: 3 milyon 200 bin Türk de belirli bir süre Almanya’da çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönmüş. Avrupa Birliği’nin (AB) anahtar ülkesi konumundaki Almanya bugün için AB’nin bütçesinin neredeyse 1/3’nü karşılamakta ve bütçeden aldığı payda 1/6’yı geçmiyor. Bu kapsamda; Angela Merkel’in Türkiye ziyareti sürecinde Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bazı perspektifler açılabilir. Ayrıca Türkiye şu anda Alman savunma sanayiinin en iyi müşterisi durumundadır. Bu da Almanya’nın birçok yerinde iş sahalarının kaybolmamasını beraberinde getirmektedir. Almanya’nın bu gelişmeler çerçevesinde Türkiye’ye ciddi bir yaklaşım içine girmesi beklenmektedir. Şubat ayı başında Münih’te yapılan savunma toplantısında Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye’nin komşuları ile olan çatışmaları sıfıra indirme stratejisi çerçevesinde Almanya için Yakındoğu, Kafkaslar ve Balkanlar’daki ilişkilerinde yeni bir perspektif açacaktır. Kıbrıs konusunda da Almanya’nın objektif bir tavır içinde Türkiye ile olan ilişkilerinde Kıbrıs’ın iki tarafını da memnun edecek bir çözüm getirmesini sağlayabilir. Türkiye ayrıca, Almanya’da sayıları 2 milyon 900 bini bulan Türk insanının % 44’ünün fakirlik sınırının altında yaşaması ve % 30’unun da işsiz olması, Almanya’dan bu ülkede yaşayan Türklere yönelik daha somut ve olumlu adımlar atması bekleniyor. TAVAK Başkanı Faruk Şen aynı zamanda TAVAK Vakfı’nın Türkiye’de kurmayı planladığı Almanca dilinde eğitim verecek vakıf üniversitesine Kuzey Ren Vesfalya Eyaleti’nin yanında federal hükümetin de olumlu yaklaşmasını sevinçle karşıladığını dile getiriyor. Kurulacak bu vakıf üniversitesinin, özellikle ekonomi, hukuk, kültür, kitle iletişim ve spor branşlarında Türkiye ile Almanya’yı bilimsel açıdan da yaklaştıracağını dile getiriyor.
‘Türksolu’ partileşti
‘TÜRKSOLU’ Dergisi etrafında bir araya gelmiş olan gençler ‘Ulusal Parti’ adı altında partileşti. Derginin başyazarı Gökçe Fırat liderliğinde uzun bir süredir kuruluş çalışmalarını yürüten UP, geçen cumartesi günü resmi kuruluşunu Anıtkabir ziyaretiyle ilan etti. Sanatçı İlyas Salman da kuruluşa destek olmak için Anıtkabir ziyaretinde bulundu. Genel Başkan, Anıtkabir şeref defterine “Hedefimiz Türk ulusunu senin ilkelerin etrafında, tek bir çatı altında toplamak ve Türk ulusunu yeniden güneşli günlere çıkarmaktır” diye yazdı. (ulusalparti.net)
Paylaş