Büyükşehir’in Çayyolu halkı ile hesaplaşması

Şöyleki;
1- Mini terminal açılmadan önce bu güzergahı kullanan araçlar MESA Plaza önünde yolcu indirip, karşısında da yolcu alabilmekte idi. Ancak yolcu can güvenliğinin tam olarak sağlanabilmesi için bir kaç ay önce mini terminalin faaliyete geçirilmesi ile yolcu indirme eski yerinde, araca binmeleri ise mini terminal ve önünde yapılıyordu.
2- Mini terminalin aynı hattında Eskişehir istikametinde 50 metre ilerisinde ANSE AVM olup yılbaşında açılacağı duyurulmakta; 150 metre ilerisinde ise akaryakıt istasyonu faaliyet göstermektedir. Mini terminalin altından geçtiği iddia edilen doğalgaz boru hattı bunlarında altından geçmektedir.
3- AŞTİ’den üç istikamete servis araçları işlemekte olup Çayyolu’na tahsis edilen servis aracı bulunmamaktadır. Ayrıca saat 11.00’den sonra EGO otobüsüde bulunmamaktadır.
4- Mini terminal kapatıldığı günden itibaren bölgede bir trafik aracı görevlendirilmiş olup, yolcu indiren ve alan otobüslere ceza kesmektedir. Necatibey ve Mithatpaşa Caddesi’nde iki sıralı park eden araçları kaldırmak için polis ekibi tahsis edemeyen zihniyet sırf eziyet olsun diye ekip tahsis edebilmektedir.
5- Zaten yoğun olan Eskişehir Yolu trafiği ilgililerin sayesinde içinden çıkılmaz bir hal almaktadır.
6- İstanbul ve İzmir’de bile otogarlar dışında pekçok yerde yolcu indirme ve bindirme yerleri bulunmaktadır. Ya bu belediyeler işi bilmemektedir ya da milleti 30 km. fazla yol gitmeye mecbur bırakan zihniyetler bu işi daha iyi bilmektedir.
7- Belediyelerin görevi halka hizmet etmektir. Halka eziyet çektirmek değil. Ayrıca bu konu ne Ulaştırma Bakanlığı ne de Valilik tarafından yasaklanmış olup, sadece Büyükşehir Belediyesi’nin Çayyolu halkı ile hesaplaşmasıdır.
Ali DEMİR

Güvenlik mi, kabadayı mı

HACETTEPE Dişcilik Fakültesi’ne geçen gün kızımı kontrole götürdüm. Fakülte yeni binasın taşınmıştı ve dışarıdan çok güzel görünüyordu.
Kızıma arabada; “ben aracın içinde sağda (bu arada her tarafta müsait) bekleyeyim sen yukarı çık doktor gelmişse beni ara arabayı hastane otoparkına park edip geleyim” dedim.
O arada dişçiliğin önündeki güvenlik görevlisi yanıma gelerek; (sert bir tavırla) “Sen ne bekliyorsun?” dedi.
“Çocuk yukarı çıksın doktor gelmişse beni arayacak ben de otoparka gideceğim gelmemişse kızımı alıp gideceğim. 5 dakika sürmez zaten ben aracın içindeyim ve her tarafta müsait” dedim.
Güvenlikçi; “çek kardeşim arabayı ben anlamam” dedi. Ben de; “iki dakikada gelir” dedim.
Güvenlikçi; “Sen ne diyon lan!...” (El kol hareketleriyle...)
Yanına başka bir güvenlik elamanı daha gelerek diğerine şunu sordu; Ne diyor bu adam ya!
Ötekisi de; “adam anlamıyor ki bir de mal mal bakıyor” (beni kast ederek...)
Ben de bunun üzerine; “kardeşim sabah sabah ayıp oluyor, ne biçim konuşuyorsunuz gidiyorum ben” dedim ki, arkadan “tabi gideceksin lan kalacak mıydın” diye bir tanesi tehdit savururken, diğeri de ondan cesaret alıp; “gel lan buraya in aşağı” diye bağırıyordu...
Eğer ben bu güvenlik elamanların uyacak olsam her halde dişçilik yerine ya hastanede ya da karakolda soluğu alacaktım.
Şimdi ben, Hacettepe Dişçilik Fakültesi’nin Dekanına, Başhekimine, İdari Müdürüne ve Güvenlik Şirketi sorumlularına soruyorum: Bu güvenlik elamanlarını güvenlik için mi istihdam ediyorsunuz yoksa terör estirsinler diye mi? Eğer fakültenin diğer güvenlik elamanları da, 4.12.2009 sabah saatlerindeki güvenlik elamanları gibi bir psikolojiye sahipseler Fakülte’nin önünde büyük olayların çıkması kuvvetle muhtemeldir. V.K.

KISA... KISA...

- KAVAKLIDERE Rotaract Kulübü’nün düzenlediği “Sanata Saygı Gecesi” 7 Aralık Pazartesi 20.00’de, ODTÜ Kültür Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Salonu’nda yapılacak.
Sunuculuğunu Haldun Dormen’in yapacağı gecede tiyatronun duayenleri; Arsen Gürzap, Ayşegül Yüksel, Can Gürzap, Cihan Ünal, Cüneyt Gökçer, Cüneyt Türel, Engin Uludağ, Erol Keskin, Göksel Kortay, Mustafa Alabora, Osman Şengezer, Özdemir Nutku, Semih Sergen, Serpil Tamur, Sevda Şener, Tijen Par ve Tolon Karacaoğlu Ankaralılarla buluşacak.