Yalçın Bayer: Büyük Millet Çiftliği...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

TBMM Milli Saraylar'da çalışanlar emeklilik için şart koşuyor

İSTANBUL'dan Tural Apaydın'ın yazısını okuyunca bu başlığı atma gereği duyduk. Kusura bakılmasın, başka yakışan sözcük bulamadık.

Bu kadarı da olmaz.

Devletin küçülmesi için özelleştirmeye gayret edilirken, TBMM bir başka KİT olarak büyüyor.

'Kıyak emeklilik'ten sonra aktaracağımız bu skandalı, Apaydın'ın, TBMM Başkanı Yıldırım Aktuna'ya sorularını okuyalım:

‘‘TBMM personelinden -özellikle Meclis'e bağlı saraylarda- emekliliği gelip de geçmiş olan 600'ünün, yerlerine ancak yakınları işe alınırsa emekli olmayı kabul ettikleri veya bu şartla emeklilik başvurusu yaptıkları doğru mu?

Doğru ise tepkiniz ne olacak?

Sarayların hali ortada, yeni personele ihtiyaç var mı? Bundan önceki yıllarda 150 civarında personelle idare edilen Dolmabahçe Sarayı'nda neler değişti de 1500'e yakın personel çalışıyor?

Meclis personelinin ne gibi bir özelliği var da maaş kadar özel hizmet ücreti alıyor?’’

Bu çalışanlar, Meclis kadrolarına milletvekillerinin yakını olarak 'torpille' girdiler.

Özellikle Mustafa Kalemli döneminde milletvekillerinin sekreterleri ve danışmanları, TBMM merkez kadrosunda boş yer olmadığı için Milli Saraylar'da marangoz ve demirci gibi aslında bir kadının yapamayacağı kadrolarda gösterildiler. Halen de maaşları Meclis kadrosundan ödeniyor.

Meclis'te çalışmak, diğer kamu kurumlarına göre daha fazla maaş almak demek...

Hatta geçenlerde eski milletvekili ve gazeteci Cüneyt Canver yazmıştı; Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in sekreterinin, TBMM'den maaş aldığı halde, bakanın Özel Kalem Müdürlüğü görevini yürüttüğünü... Ancak, işin daha da vahim yanı, bakanlığın boş olan Özel Kalem Müdürlüğü kadrosuna da, sekreterinin kız kardeşinin atanması... Sekreter neden kadrosunu TBMM'de bırakıyor; çünkü yüksek maaş alıyor.

Şarta bağlı emeklilik pazarlığı dünyanın başka bir ülkesinde var mıdır?

Sayın Akbulut, bu durum sizce bir haksızlık değilse skandal değil midir?

Parlamentoyu yıpratmak

YIL 1973, günlerden salı, saat 18.35. Ferit Melen, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın görev süresinin uzatılmasını Demirel'e önerir. Demirel'in yanıtı aynen şöyledir:

‘‘Mesele, kaide ve ilke meselesidir. Hepimiz bugün varız, yarın yokuz, ama devlet vardır. Devlete kötü gelenekler kazandıramayız. Bir defa bu yol açıldı mı, oraya oturan kalkmaz. Türkiye bir cumhurbaşkanı seçmeyecek mi?

İki sene sonra seçmeyecek mi? Üç sene sonra seçmeyecek mi? Yani uzattık, o zamana kadar cumhurbaşkanı anasından doğup mu büyüyecek? Seçeriz. Bu parlamentoyu mütemadiyen zorlarsak yıpratırız. Durumunu neyle izah edeceksiniz? Cumhurbaşkanı seçemeyen bir parlamento hayatiyetini tümüyle kaybetmiş değil de nedir? Filancanın zamanını uzattık. ‘Neden' denildiği zaman ne cevap vereceğiz?’’

Ê(Hikmet Özdemir’in ‘‘Devlet Krizi’’ adlı kitabından, Adalet Partisi tutanakları.)

İki başkan düşman mı?

NEDENDİR bilinmez ama Bandırma ve Erdek Belediye Başkanları birbirlerine düşmanca tavır alıyorlar. Bandırma Belediyesi, feribotla Bandırma'ya gelip arabası olmayan bizim gibileri Erdek'e taşıyan Erdek Belediyesi otobüsü ve minibüslerine limandan kalkma izni vermiyor. İlle de limandan taksiye binip şehirlerarası otobüs terminaline gitmek mi gerekiyor? Ayrıca, Erdek Belediyesi'nin de pazartesi pazarını, Bandırma Belediyesi'nin çarşamba pazarı gününe alması da aralarındaki inatlaşmanın ayrı bir göstergesi.

İkisi de vatandaşı mağdur etmekten başka bir şey yapmıyor.

Acaba aralarındaki çekişme, farklı partilerden olmalarından mı kaynaklanıyor?

Sorumlu davranmayıp, doğru dürüst hizmet etmeyeceklerse istifayı düşünsünler.

İçişleri Bakanlığı'nın dikkatini çekiyorum.

Emine ZEREN-İSTANBUL

Bankaların havale vurgunu

ÇANAKKALE'den Erkan Tüze, haklı bir konuya değiniyor:

‘‘190 milyon liralık çeke Vakıfbank 6.825.000 lira masraf bedeli tahsil etti. Aynı gün 240 milyon liralık çeke ise Akbank 2.5 milyon lira aldı. Emlak Bankası ise 200 milyonluk çek için 2.100.000 lira masraf alıyor.

Böyle durumda bankaların biz müşterilerden aldığı masrafların birbirine yakın düzeyde kontrol altında tutulması gerekmez mi?

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bankalarla ilgili hukukumuzda gerekli düzenlemeler de mevcuttur. İçinde bulunduğumuz bu dönemde hükümetimiz enflasyonla mücadele politikaları uygularken, yüksek kár marjını amaçlayan kuruluşların masraf adı altında tahsil ettiği bu tür paraların enflasyonu körükleyeceği kaçınılmaz bir gerçektir.

Bankalar Birliği, nedense bu konuda bankalara ortak bir yaptırım uygulayamıyor.

Neden mühendis olamıyorum?

BİLDİĞİNİZ gibi üniversiteye giriş sınavı sistemi değişti. Ben Anadolu Teknik, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Liseleri'nde okuyup mağdur olan öğrencilerden biriyim. Yeni sınav sistemine göre girebileceğim alanıma dahil edilen okullar bir elin parmakları kadar az. Neden ben başka okullara giremiyorum? Neden ben mühendis olamıyorum? Neden beni ille de kendi alanındaki okulları tercih edeceksin diye sınırlıyorlar? Eğitimde fırsat eşitliğinin olduğunu söylediğimiz bir ortamda niçin bizlere böyle bir haksızlık yapılıyor? Bizler de mühendis olmak, bizler de diğer liselilere tanınan haklardan yararlanmak istiyoruz. Bizim suçumuz teknik okullarda okumak mı?

Gökmen Kuşku Lise öğrencisi

RESUL Harputluoğlu, bize ulaşamadığını ve tapularını alamadığını bildiriyor. Söz konusu şahıs bana ulaşamadığı için belki haklı olabilir, ama kooperatifin başkanı şu an Recep Çetin'dir. Kuzeykent meselesi sadece Resul Harputluoğlu'nun değil, o bölgede kooperatiflere ortak olan 10 bin üyenin bitmeyen derdidir. Bugüne kadar bu bölgede üç belediye başkanı değişmesine rağmen maalesef imar planını bitirip kestik. Ancak Kepez Belediyesi geçtiğimiz ay imar planını bitirip tapuya intikal ettirmiştir. En geç 6 ay içerisinde de tapular üyelere dağıtılacaktır. Ayrıca arsamız tapulu olup, Odabaşı Untalanı mevkii 130 nolu parsel de kooperatif üzerine tapuludur. Söz konusu üye 6 yıldır kaç lira aidat ödemiştir, bunun sorulmasını istiyoruz. Ama maalesef 3000 mark ödedim diyen şahıs 6 yıldır bir tek lira aidat ödemesi yapmamıştır.

İbrahim YILMAZ-Gülistan Kooperatifi 2. Başkanı-ANTALYA

‘‘6 Süleyman’’ yazısında adı geçen DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız'ın partisi, bazı kalıplarımızda MHP olarak çıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz.

Yazarın Tüm Yazıları