Yalçın Bayer: Bunlar bir öğretmene yakışmıyor

Yalçın BAYER

Ankara'dan Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir üst düzey görevli arıyor; ‘‘Size İstanbul Milli Eğitim'den bazı haberler vereceğim’’ diyor.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosundan üç ismi anlatıyor; üçü de arkadaş bunların...

Halil İbrahim Kökçü: 4 yıl önce Avcılar Milli Eğitim Müdürü (MEM) idi, sonra Güngören'e gönderildi. Dört ay önce yeniden Avcılar'a geldi.

Celal Yılmaz Gültekin: 4 yıl önce Güngören MEM idi, sonra Avcılar'a gönderildi, dört ay önce yeniden Güngören'e geldi. Hakkındaki müfettiş raporuyla görevden alınması gerekirken; seçim döneminde kendisine 55 gün izin kullandırıldı. Valilik ve İl MEM, kararı tebliğ ettirmediklerinden halen görevini sürdürüyor.

Kahraman Demirel: 4 yıl önce Avcılar MEB Avcılar İlçe'de Şube Müdürü'ydü. Daha sonra ilde Yatırım ve Tesisler Bölümü'nde Şube Müdürü oldu.

Üç görevli hakkında Avcılar'da 'altın' karşılığı 248 sürücü belgesi; 'para' karşılığı dışarıdan 44 ilkokul ve ortaokul bitirme belgesi verilmesi olaylarına karışmaktan müfettiş soruşturması yapıldı; görevden alınmaları müfettiş raporuna bağlandı. Bunun sonucunda ehliyet ve diplomalar iptal edildi. Aslında bunun gibi yüzlerce olay var...

Rapor üzerine yöneticilerin, bakanlık kararnamesiyle geçen mart ayında görevlerinden alınarak öğretmen olarak atanmaları istendi. Bunlardan Kökçü Büyükçekmece'deki bir liseye verildi; Gültekin izin aldı; Demirel'in ise bir başka göreve verilmesi engellendi.

Yani, İstanbul Valisi Erol Çakır ile Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'in kollaması sonucu kararname, tebliğ edilmedi bu yöneticilere...

Bugünlerde yeni bir gelişmeyle Bakanlık Personel Genel Müdürü Hüseyin Acar imzasıyla olağandışı bir yazı gönderildi. Yazıya göre, Demirel, Kökçü ve Gültekin'le ilgili kararname kaldırılıyor, eski görevlerine döndürülüyorlar.

Haklarında soruşturma yapılan, idari görevlerinden alınan ve lüzumu muhakeme kararı bulunan bu kişilerin tayini nasıl durdurulabilir?

Usulsüz ve yolsuzluklar sonucunda götürülen milyarlar, müfettiş raporlarında yer almadı mı?

Bakanlık müfettişleri M. Ali Yaşar ve İlhami Gebeşioğlu'nun 33 sayfalık fezlekesindeki, yolsuzlukla ilgili olarak ilginç belge ve bilgileri, İstanbul Valisi hiç okumadı mı? (Vali Erol Çakır, bu konularda hep sessiz kalır...) Okursa, dışarıdan ortaokul sınavında boş káğıt verenlere nasıl diploma verildiğini, başarısız notların tipeksle kapatılarak nasıl geçerli hale getirildiğini öğrenecektir.

İstanbul'daki birçok soruşturmanın sumen altı edildiğini Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu biliyor mu? Hiç sanmıyoruz; İstanbul'da okul tamiratlarından servislere kadar birçok konunun soruşturulması gerekiyor.

Adıyaman'dan

'elektrik'

feryadı

KALKINMADA öncelikli yöreler arasında yer alan Adıyaman'da Organize Sanayi Bölgesi'nin enerji şebekesi ve nakil hattı ihalesinin ikinci kez iptal edilmesi, çeşitli söylentilere yol açıyor.

279 milyara Ergin Okumuş'un aldığı ihalenin iptaliyle ilgili olarak Adıyaman Sanayi Odası Başkanı Zafer Ersoy tepkili; ‘‘Bu ihaleyi valilik onaylamıştı. İptal edilmesine şaşırdık. Biz kime verildiğine bakmıyoruz, işlerin sürüncemede kalmasına kızıyoruz’’ dedi. Sanayi bölgesinin altyapısının % 65'inin tamamlandığını, 87 parselde faaliyet sürdüğünü, hemen faaliyete geçecek 4 fabrikanın bulunduğunu bildiren Ersoy, ‘‘Yeni bir ihalenin yapılması üç ayı alıyor; bu zamana yazık değil mi?’’ diye soruyor. ‘‘İptalin gerekçesi olabilir mi; bir başkasına vermek gibi’’ sorusuna ise ‘‘Bilmiyorum; ama bu tür söylentileri biz de duyduk’’ karşılığını veriyor.

TRT ZAMMI

Zafer Ersoy, bu arada 'dolaylı elektrik zammı'nı eleştiriyor:

‘‘PTT vericilerinin TRT'ye devredilmesine ilişkin Meclis'ten bir kanun çıktı. Öğrendiğimize göre, bu kanun elektrik zammı getiriyormuş. Elektrikteki % 3.5'luk katkı payı % 7'ye çıkıyormuş. Bu sanayici için ağır bir zamdır. Bu zammı yapacaklarına ilk önce TRT'nin yüksek kadrolarını indirsinler. TRT'de kaç milletvekilinin akrabası var? Bunların yükünü tüccar ve sanayici niye çeksin? Adıyaman'a gelsinler, TEDAŞ'a 5 milyon liralık elektrik parasını ödeyememekten faiz sarmalına girip icraya düşenlerle, bunları ödeyememekten 10 gün hapis cezasına mahkûm olanlarla konuşsunlar. Belki 1000 kişi bu yolla cezaevine girecek. İnsanlar tek lambanın parasını değil, ekmek bulamıyor. Bakanlar azıcık bölgelere çıksınlar da halkın perişan halini görsünler.’’