Bu zor bir kongre...

Pazarlıklarda elemelerin sonucuna göre adaylar ‘sahneye’ çıkacak. Yarışa en az dört adayın katılması bekleniyor. Bunların Cemal Canpolat, Kadir Gökmen Öğüt, Ali Mutlu Köylüoğlu, Gökan Zeybek, Necdet Saraç, Ali Fatinoğlu olabileceği ileri sürülüyor. Bu adaylar ikiye de düşebilir.

Pazarlıkların partiyi kilitlediği, her şeyin üç yıl sonra yapılacak belediye başkanlıkları seçimi üzerinden ‘pozisyon’ almak istendiği dikkat çekiyor.
Zaten 20’den fazla adayın çıkmasını biraz da bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.
Akşam saatlerinde Kılıçdaroğlu’ndan hâlâ ‘ışık’ bekleyen delegelerin sayısı hayli yüksekti.
650 delegenin pozisyonunun bu akşam belli olması bekleniyor.
Gene de gözler ve kulaklar ‘belediyeci abi’lerde.

Zeybek: İktidar yürüyüşüne odaklandık

CHP il başkan adaylarından Gökan Zeybek dünkü ‘Yavşak işler devam ediyor’ yazımız üzerine bir açıklama yaptı. Bazı sözlere atfen kendisinin hedef alınmasını eleştirdi: “Yorumda, adı geçen kişi, olay ve görevlendirmelerin, bugünkü konumumla ve İstanbul İl Başkanlığı adaylığımla ilişkisini anlamak mümkün olmadığı gibi, belediye bünyesinde aldığım görevlerin, bazı şaibeli işler ima edilerek, bunların kanıtları da sunulmadan yazıda atıfta bulunulması, tamamen siyasi bir karalama amacına yönelik görülmektedir. İstinyepark, 2004’te başlamış, 2007 yılında bitmiştir. Yerel iktidarda CHP yoktur. Hiçbir yetki ve sorumluluğumuz olmayan bir dönemle ilgili iddialar garip ve gerçekdışıdır.
“Aynı şekilde Soma binasının da bulunduğu Maslak, Ayazağa ve Huzur mahalleleri Sarıyer’e 2014 yerel seçimlerinin ardından bağlanmıştır. 10 yıl önce yapılmış bitmiş, yetki ve sorumluğumuzun dışında olan, üstelik Sarıyer’e bağlı olmayan bir yerle ilişkilendirilmemizi anlamak da zordur. Yazı zaman ve zamanlama hataları ile doludur.”
Zeybek sözlerine şöyle devam etti:
“CHP İstanbul İl Başkanlığı’na adaylığım, mevcut iktidarın ülkemizi her alanda içine sürüklediği kaosa ve felakete çare olmak üzere, İstanbul’dan başlayarak sokakları geri almaya, CHP iktidarını yani halkın iktidarını kurabilmeye yöneliktir. CHP genel merkezinden başlayarak partimizin en ufak birimlerine kadar yansıyan bu mücadele azmi ile il başkanlığına aday oldum. Bugüne kadar gençlik kollarından ilçe ve il örgütüne kadar yaptığım tüm görevlerimin getirdiği birikimle, partime bundan böyle de il başkanı olarak hizmet etmek üzere İstanbul kongresinde delegelerin karşısına çıkacağım. Bu yüzden, hakkımda ima yoluyla da olsa dile getirilen iddia ve başarısızca üzerime atılmaya çalışılan isnatlarla uğraşmak yerine, partimin iktidar yürüyüşüne konsantre olmayı tercih ediyorum.”

‘Bu vebale ortak olmayız’

CHP İstanbul 3. bölgeden sorumlu il başkan yardımcısı, il başkanlığı için adaylığını açıklayan Oğuz Soydan adaylıktan çekildi ve şu açıklamayı yaptı:
“Bu süreçte olmayacağız! Bu vebale ortak olmayacağız! Dileğimiz odur ki, solda siyaset, şan, şöhret, rant ve dinsel inanç referanslı olmasın.
Dileğimiz odur ki, solda siyaset, emek eksenli, ideolojik ve ilkesel bir çizgide, ahlaklı ve ülkeye hizmet anlayışıyla yapılsın. Bizler, sol, sosyal demokrat çizgide, emek eksenli siyaset yapmaya devam edeceğiz...”

Aday ‘işaret’ edilmez

CHP MYK üyesi Ercan Karakaş, kongre sürecine yönelik bir açıklama yaparak “CHP’de seçimlerin delegelerin özgür iradesiyle gerçekleşmesi esastır. Çünkü bu görev ve sorumluluk üyeler tarafından seçilen delegelere aittir” dedi ve şu uyarıda bulundu:
“Bu, parti içi demokrasi anlayışımızın ve tüzüğün de bir gereğidir. CHP’de üst yönetimin tüzüksel haklarını kullanarak aday olanlar arasında bir adayı ‘işaret etmesi’ dönemi geride kalmıştır. Üst yönetimin buradaki görevi kongrelerin demokratik ve eşitlikçi bir anlayışla, verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin ortamını yaratmak olmalıdır.”

Kupa ası mıdır, sinek 2’li midir

HÜKÜMETE yakın kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla, Güneydoğu cenderesinden çıkmak için elde yalnızca, terör suçundan ağırlaştırılmış müebbede mahkûm, terörist başı kartı var. Bu kart, ‘kupa ası mıdır, yoksa sinek 2’li midir?’ yakında anlaşılacak... Masada Türkiye’nin üniter birliği dahil, Cumhuriyet’in manevi birikimi de var. Şans oyunlarında, iyi şanslar da denir, şeytanınız bol olsun da.
“Allah yardımcımız olsun” demek bugünkü duruma en uygunudur.

30. günde 30 adım

‘CAN ve Erdem’in Gazeteci Arkadaşları’ diyor ki: “Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanışının 30. gününde, bu dava nereye kadar giderse biz de peşindeyiz demek için, 30 adımlık yürüyüşe çağırıyoruz hepinizi. Cumartesi günü (bugün) 14.00’te Tünel Meydanı’nda buluşup 30 adım atacağız. Hakikat asla hapsedilemez. Halkın haber alma hürriyeti asla engellenemez!”

Nobel Ödülü ve yükseköğretim

ÜNİVERSİTE sayısı arttıkça öğretim kalitesinin düştüğünü biliyoruz. Geleceği hazırlayacak uzman kadroyu yetiştiremiyoruz. Hükümetlerin politik tercihleri, bilimsel ve teknik kararları verebilecek olanları dışlıyor. 19. yüzyıla geri dönmüş bir uygulama ortamında yaşıyoruz. Ne var ki gidecek başka dünya yok!
Prof. Dr. Doğan KUBAN

Bilimde Nobel özlemi

İSTANBUL Tıp Fakültesi’nden yetişen Dr. Aziz Sancar, “Türkiye’deki güncel sorunlarla yaşasaydım bilim yapamazdım” diyor. ‘Üniversitelerimizden neden ses seda çıkmıyor’ sorusunun yanıtı belki burada. İstemekle, özlemekle bilim yapılamıyor. Bilim Nobel’i almak için bilim yapmak, bilim için de özgürlük, özerklik ve demokrasi şart. Yapacak ve sabırla beklemeyi bileceksiniz.
Prof. Dr. Bozkurt GÜVENÇ