Bu coşkusuzluk neden?

'Cunhuriyet' kutlu olsun

O’nun düşüncesi Türkiye’nin gelecek kuşakları içindi ve gelecekte ülkeyi yöneteceklerin vasıflarının ne olması gerektiği doğrultusundaydı. İçerisinde bulunulan zorlukları birebir yaşamışlar olarak geleceğin dünyasında ‘Yurtta barış dünyada barış’ olması için uyarısını yapıyor ve “Ey yükselen nesil, Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yüceltip yükseltecek sizsiniz” diyordu.

Tebaalıktan birey olmak hak ve özgürlüğüne kavuşmuş Türk yurttaşlarından beklediği bu kadardı ve beklentisi de gelecekte yaşayacak herkes içindi.

Bugün ülkenin her kademesinde görev alanlar, ‘İkinci Dünya Savaşı’nda yeni doğmuş ya da doğmak üzere olanlar ile çocukluklarının ilk yıllarını yaşayanlardır. Atatürk’ün yurtta ve dünyada barış istemine uyarak ülkeyi savaşa katılmaktan koruyanların başında da İsmet İnönü vardır ve ‘deha’nın en yakın devrimci arkadaşıdır. O yılları bebeler babasız, eşler ersiz, yavuklular sevgisiz, analar evlatsız kalmadan geçirmişlerse yurtta ve dünyada barış rotamızın eksiksiz uygulanmasındandır.

Ne var ki; 87 yıl sonra bugün hemen hemen kimsede Cumhuriyet coşkusu ve heyecanı göremiyor, en büyük bayramımızın geldiğinin farkında bile olmuyoruz. Acı ve üzücü olan bu işte.

Ülkeyi yönetenlerden başlayarak, kendilerini sivil toplum kuruluşu(!) olarak ilan eden irili-ufaklı onlarca dernek, sendika, kurum ya da kuruluş ile bilim-ilim-sanat-hukuk kurumları da protokol kutlamaları dışında sıradan bir futbol maçı öncesi görülen coşku kadar bile lütfedilip içtenlik göstermiyor, gösteriyor gibi yapıyor!..
Cumhuriyet suskun... Cumhuriyet üzgün... Cumhuriyet küskün!..

Hiç olmazsa evinize ve işyerinize Türk bayrağını asın ve karşısına geçip coşkulu bir şekilde: “Ay-yıldızlı bayrağım, canım ve kanım her şeyim, dalgalan nazlı nazlı, sen dünyanın en nazlı çiçeğisin... Sen bize atalarımızın şehit kanlarının emanetisin... Dalgalan yurdumun üstünde ve Cumhuriyet rejimi içerisinde Mustafa Kemal, Türkiye’sinde sonsuza dek dalgalan...” deyin, bakın nasıl coşacaksınız ve Cumhuriyet’in muhteşemliğini hem anlayacak hem de daha içtenlikle sahip çıkmak ayrıcalığını yudumlayacaksınız!..
Süheyla ERGÜL

NYT CEO’sundan medya dersleri

GELECEĞİN medyası ne olacak? Medya figürleri ne diyor?

Doğuş Yayın Grubu’nun hafta başında İstanbul Konferans Merkezi’nde düzenlediği ‘Yeni Medya Düzeni’ konferansında çok önemli konuşmalar yapıldı. Konferansa 500’ün üzerinde medya profesyonelinin katılması önemliydi.

Türkiye açısından en önemli konuşmayı New York Times’ın efsanevi CEO’su Arthur Sulzberger Jr. yaptı.

Ne yazık ki, konuşmasının Türkiye ile ilgili bölümünün ‘perdelendiği’ dikkat çekti. İnternet sitelerini tararken, Sulzberger’in konuşmasının en çarpıcı bölümlerini okuduk.

Konuşmasının başında Sulzberger, geleneksel medyanın dijital çağa mutlaka ayak uydurması gerektiğini belirtiyor ve iki noktayı vurguluyor: Kaliteli gazetecilik ve yönetimde yozlaşmaya karşı mücadelenin dijital çağda da basının temel görevi olduğunu söyledi. Sulzberger, Türkiye’de tutuklanan gazetecilere dikkat çekti ve ülkede basın özgürlüğünde sorunlar yaşandığını duyduklarını belirtti. NYT CEO’su, Cumhurbaşkanı Gül’ün, tutuklu gazeteciler konusunun ülke dışına yansıtılmaması için sözler sarf ettiğine ilişkin duyumlar aldığını da vurguladı. (Bu konuda üç günden beri bir açıklama yapılmadı.)
Sulzberger’in ayrıca, yeni medyanın demokratikleşmede önemli rol oynayacağını söylerken şu sözü dikkat çekiyor:

“Değişim Karadeniz’de yüzmek kadar zordur, ama değişecek cesareti göstermeliyiz.”

Sulzberger, yazılı basının efsanevi bir ismi... Söyledikleri önemli... “Değişim gösterecek cesarete sahip olmalıyız” sözünün anlamı medya çevrelerince dikkatle not edilmeli...

Türk toplumu bu sözleri niye yeterince öğrenmedi? Niye kimse kendisine yanıt vermedi?

Neler dediler

-  Facebook ve Twitter’ın gazetelerin görünürlüğünü artırdığını belirten NYT CEO’su, bu sitelerde haberlerin spor ve magazin konularından daha fazla paylaşıldığını söyleyerek, haberin yeni medya düzeninde de önemini koruduğuna işaret etti.

-  Wired Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Chris Anderson’dı. Büyük bir hevesle iPad’in hayatımızı nasıl değiştireceğini anlattı.

-  CBS İnteraktif Müzik Başkanı David Goodman, radyoyu ve online radyoyu karşılaştırdı. Radyonun gücünü korumaya devam edeceğini söyledi.

-  Facebook Uluslararası İş Geliştirme Başkanı Christian Hernandez, Galasaray’ın Facebook’ta Barcelona’dan bile büyük bir hayran kitlesi olduğunu
söylediğinde salonda alkışlar koptu.

-  AIB Türkiye Başkanı, reklamcı, akademisyen Levent Erden ise sosyal medyanın sözde sosyal olduğuna aslında sadece ekranla ilişki kurduğu için insanları yalnızlığa ittiğine dikkat çekti.

-  Ünlü pazarlama gurusu Seth Godin çarpıcı konuşmasında şöyle dedi:
“Sisteme uyuyorsanız fark edilmezsiniz. Sıradan insanlar fark yaratamaz, farkı farklı insanlar yaratır.”

Mesaj Panosu

TÜRK Dil Kurumu’nun düzenlediği “Prof. Dr. Kemal Eraslan’a Saygı Günü” etkinliği 1 Kasım Pazartesi 16.00’da İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nde yapılacak.

Cumhuriyet’in en büyük projesi

- CUMHURİYET Bayramı’na bir gün kala Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin en büyük projesinin (Gebze-Orhangazi-İzmir (körfez geçişi dahil) temelini dün Dilovası’nda attı. Yağmur altındaki törende 3.5 bin kişi vardı. Özellikle Kocaeli’den gelenler Erdoğan’ı görmek için uzun süre yağmur altında beklediler.

- 11 milyar projenin en önemli tarafı asma köprü... Japon, Çin ve Kore’li üç firma, İstanbul’un 3. asma köprüsüne talip. Kredi temini ile yapımını üstlenen Nurol, Özaltın, Makyol, Astaldi (İtalyan), Göçey ve Yüksel’den oluşan konsorsiyum, hangi ülkenin yapımına karar verecekler. Asma köprünün tasarımını ihaleyi alacak firma yapacak.

- Proje 377 otoyol ve 44 km bağlantı yolu olmak üzere 421 km. uzunluğunda. Ayakları beton, esas gövdesi çelik olacak asma köprünün uzunluğu 3 km; ayrıca 18,2 m uzunluğunda 30 viyadük; 7.397 m uzunluğunda 4 adet tünel, 209 köprü ve 18 gişe var.

- Köprü 2 yılda bitirilecek, otoyolun tümü ise 5 yıl içinde tamamlanacak.

YARIN... Körfez geçiş ihalesinin 1995’den başlayan ilginç öyküsü...

ENKA’ya karşı ihaleyi kaybeden Vinsan (ortağı Fransız Bouygues) firmasının sahibi Ali Haydar Veziroğlu’nun TIR’larla dolaştırdığı, matbaada bastırdığı banknotlar...