Bodrum ve Marmaris’ten izlenimler... Unutulmaması gerekenler..!

Devletin bir valisi yangınla ilgili olarak toplantı yapıyor, ama ‘Millet İttifakı’nın belediye başkanı toplantıya davet edilmiyor.

Aklımıza bazı sorular geliyor:

Bu toplantılar kimin talimatıyla ve kimlerin katılımıyla yapılıyor?

Deprem gibi, sel gibi, yangın gibi afetler olduğunda Türk Silahlı Kuvvetleri en başta yardıma koşardı. 28 Temmuz’da başlayan yangınlarla ilgili olarak, bugüne kadar bu konuda herhangi bir haber yok. Ama, takdire şayan bir şekilde, Azerbaycan 100 askeriyle yangın söndürmeye katkı veriyor.

Toplumsal Olaylara Müdahale Araçları (TOMA) orman yangınlarında niçin kullanıma sokulmuyor?

Yeşil vatanımız yanıyor, içimiz kan ağlıyor.

Yangın çıkan bölgelerimizdeki halkımızın, belediyelerin, itfaiyelerin özverili çalışmaları değer biçilmez ölçüde yücedir.

Türk Hava Kurumu’nun sahibi olduğu yangın söndürme uçaklarını devreye sokmayan yetkilileri ise kınıyoruz.

Daha pek çok soracak sorular ve söyleyecek sözler var!    Dursun ATILGAN

TSK’NIN SİSTEMİ DEĞİŞTİ

"ASKERLERİMİZ yangınlarda neden yok” başlıklı dünkü yazımız epeyce yankı uyandırdı. Ama konuyu çeşitli yönleriyle incelemek gerektiği uyarısını da aldık... Uyarıyı yapan emekli bir kurmay subaydı; “Silahlı Kuvvetlerimizin bugünkü durumunu bilerek bu konuda görüş belirtmek doğru olmaz” dedi.

Önce şunları bilmemiz gerekiyor diye konuştu:

- Bizim şu anda yangınlara karşı eğitilmiş askerimiz yok. Genç Mehmetçik yangına sokulmaz. Biliyor musunuz, ordumuzun mevcudiyeti azaltıldı ve sistem değişti artık.

- 1990’larda ordumuzun mevcudiyeti 800-900 bin kişiydi. Şimdi bunun profesyonelce olarak eğitim almış asker sayımız benim bilgime göre 300-400 bin arasında... (TSK’da resmi olarak 358’i general ve amiral, 326,9 bin yükümlü olmak üzere toplam 620,4 bin personel görev yapıyor.) Bunun da büyük miktarının, değişik operasyonlarda kullanılmak üzere Suriye, Irak, Katar, Sudan ve Libya coğrafyasında görev yaptığını biliyoruz. (Biz de bazı bölgeleri dün yazmıştık.) Kıbrıs Türk bölgesinde de büyük miktarda güçlü bir asker kadromuzun olduğunu da unutmayalım.

- Yangın eğitimi almayan insanların yangına gönderilmesi büyük felaket olur; orada bayrak gösterilmesinin bir anlamı yoktur, sonu hüsranla bitebilir.

Yani, yurtiçinde teröre karşı kullanılan operasyonel birliklerimiz yangına gönderilemez. Yurtdışına gönderilen birliklerimiz ise ‘bizi emniyete alacak şekilde’ özel görevler için kullanılır.

Türkiye’de 169 yangın noktasına bu gençleri kazma kürekle ateşin içine sokmak akıl işi değildir. Akdeniz kuşağındaki ülkelerin ne kadar uçağının hazır beklediğini öğrenmemiz gerekiyor. Her şeye karşı gençlerimizi ateş içine atmak akıl işi değildir, önce onların da yangın ve ateş için eğitilmesi gerektiğini unutmayalım.

YAKANI DA YAK!..

- AĞACIM, ormanım, canım yanıyor / Köyüm, tarlam fidanım yanıyor / Bir uçtan bir uca yurdum yanıyor.

Yanıyor memleketim yanıyor / Yakanı da yak, cayır cayır tanrım.

Süleyman YAĞIZ

LÜTFEN…

- GEREK denizden gerek karadan şüpheli bir durumda karşılaşılması durumunda 177 veya 110 numaralı telefonlara haber veriniz.

- Çöp konteynerlerinin kapağını daima kapalı tutunuz. Görüntü kirliliği, mikrop, kokudan ancak böyle kurtulabiliriz.

- Mangal yakmayı bugünlerde unutunuz.

- Araç içinde çakmak, deodorant, parfüm, gözlük (ışığa maruz kaldığında mercek görevi görür) ve cam şişe bulundurmayın.

SABANCI, 100 SU TANKERİ KİRALADI

- ADANA’daki Türkiye’nin en büyük nakliye şirketi olan 500 araçlık Güney Eksport Nakliye Şirketi’nden Sabancı ailesi kademeli olarak 100 tanker kiralayarak su desteği vermek üzere bu araçları yangın bölgelerine gönderdi. Abdülkadir Şimşek-Mehmet Aksoy’a ait firmanın tankerlerinin 27’şer tonluk su kapasitesi olduğu ve güçlü pompa sistemi olduğu belirtiliyor.

- BENTOUR Reisen CEO’su Deniz Uğur, orman yangınları nedeniyle Antalya’ya geldi ve “Türkiye’de otel kompleksleri büyük ölçüde korunmuş olsa bile, orman yangınlarının geride bıraktığı hasar tek kelimeyle korkunç. Milyonlarca insan ve hayvan etkileniyor ve onbinlerce hektarlık orman yok oldu” diyerek üzüntüsünü belirtti. Bentour olarak yangına 10 bin ağaç dikme yardım kampanyasını başlatarak, her rezervasyonla kampanyaya bir ağaç daha ekleyeceklerini bildirdi.

YANGIN SÖNDÜRME GEMİMİZ OLMALI

AMERİKA’da yaşayan Nurettin Tahir adlı işadamı, köşemizden yangınlar için şu öneride bulundu:

“Türkiye’nin sahillerinde çok yangın oluyor. Bizim de söndürme gemilerine sahip olmamız gerekir. Deniz suyunu neden kullanmıyoruz? Bu gemiler stratejik noktalarda konuşlandırılabilir. 6 bin ton sıvı taşıyorlar, saatte 500-600 ton su basabilir. Uçakların bakımı çok pahalı. 2. el tankerler 2-3 milyon dolara alınabilir.”

KIYIKIŞLACIK’TA NELER OLDU

MİLAS’ta önceki akşam, önce rüzgârın yön değiştirmesi sonra da durmasıyla Kıyıkışlacık (İasos) büyük bir tehlike atlattı. Halk ağaçları keserek bent oluşturmaya çalıştı. Yangın sabaha karşı kontrol alınarak söndürüldü. Çalışmaları CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban da izledi.

Yer yer kalan küçük yangınlar için soğutma çalışmaları başladı, devam ediyor. Hepimize geçmiş olsun.

Kaçanlar için halk arasında birbirini suçlama oluştu. Kimse kimseyi suçlamasın lütfen, afet durumunda kaçmak isteyen kaçar, kendine güvenen, eli kazma kürek tutan da yardıma gider.

İasos Mahalle Meclisi