ÜLKEMİZİN çok değerli tatil bölgelerine turistin gelmesi için öncelikle kendimize çekidüzen vermemizden kaynaklandığını biliyorum.
Açıkçası kendimize derken ülke olarak turisti rahat ettirmek daha iyi ülkemizi tanıtmak onlara iyi yaklaşmak onlara ülkemizin en iyi yerlerini göstermek biz Türkler olarak görevimizin olduğu kanaatindeyim. Ama bu yazdıklarımın birçoğuna uyulmadığını görüyorum. Şöyle ki çok basit bir problem Torba Gündoğan ve uzantısı Yalıkavak yollarını hiç gördünüz mü? İçler acısı bir durum, her yer çukur, su kanalları yapılmış atılmış. Gece görüşü zaten yıllardır yok. Bu yollarda gitmek mümkün değildir. İnsanların canı yok olunca mı değerler ölçülecek. Yapmayın artık, modern çağdayız. Torba kavşağı o kadar can alındıktan sonra modern bir hale geldi. Lütfen insan değerlerine önem verelim. Bu canlar kolay yetişmiyor. Ondan sonra üzülmenin bir faydası olmuyor. Yaz sezonu açılmadan bu iki yolun yapılması için harekete geçilmelidir. Hamdi YAKAN
Brezilyalı manken bizleri utandırdı
BREZİLYALI top model Gisele Bündchen, 15 yıllık mankenlik yaşamında ilk kez Türkiye’ye geldi. Los Angeles’ta yaşayan bu manken diyor ki: “Gelir gelmez Türk Kültürü ile ilgili şeyler öğrendim. Örneğin, Cumhuriyet’in 1923’te kurulduğunu, Türkiye’nin babasının Atatürk olduğunu öğrendim.” Türk insanının, Türk mankenlerinin kulakları çınlasın. Cumhuriyet’in kurulduğu yılı bilmeyen, kurucusunun Atatürk olduğunu bilmeyen Türkler, ülkemize ilk kez gelen bu yabancıdan utansınlar. Semih KALKANOĞLU Elk. Müh./Araş. yazar
YSK ve bilgisayar
MALUM günümüzde seçim hileleri konuşulurken ve her şey açığa çıkmışken Yüksek Seçim Kurulu’nun sandıklardan çıkan oy sayılarını bilgisayarlara doğru girip girmediği, girildikten sonra yazılım üstünde ve ana makine (server) üzerinde oynanıp sayıların değiştirilebileceği gündeme taşınmalıdır. Çünkü kime sorsanız 10 kişiden sadece birkaç kişi AKP’ye oy verdiğini söylerken, YSK’ya göre iki kişiden biri AKP’ye oy veriyor. Mehmet DEĞİRMENCİ
Kocaeli CHP yoklamasında garip bir şeyler mi oldu
“KOCAELİ eski Belediye Başkanı Sefa Sirmen’in, İzmit’te CHP’nin örgüt yoklaması ile ilgili olarak Prof. Hurşit Güneş’e karşı açıklaması dikkatimi çekti. Ben İzmit’te siyaset yapan bir CHP üyesiyim. Gerçekten Prof. Güneş nasıl 1. çıktı; bazı ilçe örgütlerinin yaptığı konuşmalardan ötürü kendisine tepkili olduğunu biliyoruz. Asıl ilginç olanı şudur: Pazar günü yoklama yapıldı; aynı günün akşamı (4 Nisan pazartesi tarihli) dağıtılan ‘kırmızı’ Kocaeli Gazetesi’nde bir manşet okuduk: ‘İşte CHP’deki ilk altı isim: 1- Hurşit Güneş, 2- Hikmet Erenkaya, 3- Tahsin Tarhan, 4- Turan Dumlu, 5- Tuba Aydın, 6- Haydar Akar’. Sefa Sirmen ve İzzet Çetin yok. 350 partili ile yapılan temayül yoklaması yapan CHP heyeti (Erdoğan Toprak, M. Ali Özpolat ve Prof. Sacit Yıldız), sonuçlar böyle olsa bile, bu bilgileri bir yerel gazeteye kim vermiştir? Eğer CHP heyeti vermediyse, niye ertesi gün açıklama yapmadılar? Bunun bir skandal olduğunu düşünüyor ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmit raporuna dikkat etmesini diliyorum.”
Biliyor musunuz
İSTANBUL (CHP 1. bölge) 1970’li yıllarda CHP’yi iktidara taşıyan ekipte yer alan, Sosyal Demokrasi Dernekleri, Gençlik Kolları Genel Başkanlığı ve MYK üyeliklerinde bulunan Prof. Dr. Semih Eryıldız’ın 1. bölgeden son anda aday adayı olduğunu; aynı bölgeden yarışa katılan AB hukukçusu ve ekonomist Prof. Dr. Dr. Selçuk Demirbulak’ın, vatandaşlarımıza hukukdışı uygulanan Schengen vizesine karşı hükümetin AB hukuk tekniği açısından odaklanmamasını sorumsuzluk olarak nitelendirdiğini... İSTANBUL’daki 24 gençlik kolu başkanının, harita ve kadastro mühendisi, kamu yönetimi mezunu Metin Ağırmanı’ı parlamentoda görmek istediklerini bildirdiklerini... 3. bölgedeki 13 ilçe başkanının 10’unun adayların ‘bölge ve örgüt’ten olması için 5’er isim önerdiklerini... ? GAZETECİ ve CHP Genel Merkezi’nin Seçim ve Propaganda Koordinasyon Komitesi üyesi Emel Yıldırım, Vakıflar Bankası eski Teftiş Kurulu Başkanı Naci Er ile Bayram Çermik’in Ankara 1. bölgeden; ÇASİFED Başkanı Mehmet Akyürek’in 2. bölgeden; yargıçlık sınavını 1987 yılında Türkiye 1. olarak kazanan ve son olarak Şişli’den adliyesinden emekliliği gelmeden istifa eden Mithat Ali Kabaali’nin Hatay’dan aday adaylığını açıkladığını..
İdris Akyüz’den mektup
GAZETECİ-yazar (TV programcısı) İdris Akyüz, bir mektup gönderdi. Okuyoruz: “35 yıllık meslek yaşamım boyunca, vicdanımın bu kadar sızladığı bir dönemi hatırlamıyorum. 12 Eylül 1980 darbe yönetimi bile AKP iktidarı döneminden daha insaflıydı! Kendi zihniyeti doğrultusunda çıkardığı yasaları hukuk diye dayatan, ardından ortaya çıkan mağduriyeti ‘Bu işi bize yüklemeyin, hukuka ve yargıya saygılı olun’ sözleriyle geçiştirmeye çalışan zihniyetin inandırıcılığı olamaz. Unutmayalım ki bu süreçte, esas tutuklu olan biz dışarıdaki gazetecileriz, hapishanelerde bulunan arkadaşlarımız değil. Onlar içerde oldukları için zaten yazıp çizemiyorlar, peki ya biz dışardakiler... Bir-iki istisna dışında; kendimize otosansür uygular hale geldik. Oysa bu korku imparatorluğuna asla teslim olmamalıyız. Bu nedenledir ki insanlar; başları dik gezsin, yaratıcı berrak zihinlerine pranga vurulmasın, düşüncelerinden, yazdıklarından, okuduklarından, çizdiklerinden ve söylediklerinden dolayı potansiyel suçlu görülmesin diye milletvekilliğine (CHP İstanbul 3. bölge) aday oldum. Zira bu insafsız anlayışı değiştirecek zemin parlamentodur, parlamentodaki siyasi iradedir. Mahatma Gandi der ki, ‘İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlaktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışıdır bizi yok edecek olan unsurlar.’ Acaba, Gandi’nin bu tespitleri üç aşağı beş yukarı Türkiye için de geçerli değil mi?”