Paylaş
Anadolu birçok kültür bitkisinin gen merkezidir. Avrupa kıtasında yaklaşık 11 bin bitki taksonu bulunurken ülkemizde 12 bin bitki taksonu olduğu bildirilmiştir. Avrupa’daki endemik bitki (sadece belli bir bölgede yetişen) sayısı toplam 2.500 iken ülkemizdeki endemik bitki sayısı 3.600’dür. Yani ülkemizde gördüğümüz üç bitkiden biri, yalnızca Anadolu coğrafyasında bulunmaktadır. Türkiye doğal zenginlikleri oranında iç ve dış pazarlarda hak ettiği konuma ulaşamadığı gibi tıbbi ve aromatik bitki ve ürünlerini ithal eden ülke konumundadır. Halbuki biyolojik zenginliğimizin değerlendirilerek tıbbi bitkilerimizden gıda, kozmetik ve ilaç sanayi için yeni hammaddeler üretilmesi ve ekonomiye kazandırılması büyük önem taşımaktadır. Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’nde tıbbi ve aromatik bitkilerimizin yetiştirilerek dünya standartlarında kaliteye sahip bitkisel drog ve bitkisel drog preparatlarını üretmesi ülkemiz tarımı açısından bir belediyenin yapmış olduğu çok önemli bir aşamadır.
Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı’nın Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’ne verdiği yetkiyle 24 Eylül 2016’da hekimlere yönelik Sağlık Bakanlığı onaylı Sertifikalı Fitoterapi Eğitim Programı başlatılmıştır. Bitkilerle tedavide yaşanan sorunları çözmenin ve bilimsel temele oturtmanın yolu da bu eğitimler olacaktır. Tıbbi bitkiler ve bitkisel ürünlerin Fitoterapi eğitimi almış hekimlerce reçete edilmesi; eczacılarla bilinçli şekilde hastaya verilmesi ve kullanım önerilerinin anlatılması halk sağlığı açısından çok önemli bir gerekliliktir.
Tıbbi bitkisel ilaçların global pazarının, yaşlanan nüfus, genel sağlık ve refah konusunda bilinçli tüketicinin artması ile ivmelenerek 2017’de 107 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Avrupa’da Almanya bitkisel ürünler pazarında en fazla paya sahip olan ülkedir. Almanya’yı Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya, İskandinav ülkeleri ve Hollanda takip etmektedir. Bitkisel ürünlerin, sentetik ilaçların aksine çok az yan etkisi olan, güvenli ve sağlıklı ürünler olarak kabul edilmesi de pazar payının büyümesine yardımcı olan önemli bir faktördür.
Ülkemizde yetişen veya yetiştirilebilen tıbbi ve aromatik amaçla kullanılan bitkileri ekonomiye kazandırmamız Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fitoterapi Merkezi’nin en büyük hedefleri arasındadır. Ülkemiz bitkisel ürünleri (kozmetik, gıda takviyesi, fonksiyonel gıda, bitkisel ilaç) tarladan başlayarak her aşamada üretecek, yeni ürünleri geliştirerek pazara sunacak yeterli bilgi birikimi ve teknolojiye sahiptir. Bitkisel hammaddeler teknolojiye dayalı üretilerek hem Türkiye pazarında hem de dünya pazarlarında hak ettiğimiz noktaya sanayi, üniversite ve ilgili bakanlıklarımızla işbirliği sağlanarak bir an önce varılmalıdır.
Prof. Dr. Murat KARTAL Bezmiâlem Vakıf Ü. Fitoterapi Merkezi
GÜNÜN SÖZÜ
“Türkiye’nin hemen her yöresinde uygarlık tarihinin bir kalıntısı ve mirası vardır. Yerel üniversiteler bu maddi potansiyeli kültürel ve ekonomik olarak değerlendirmek açısından yöre halkıyla işbirliği yaparak, Türkiye turizmini dünya turizminin en üst düzeyine çıkarabilir.”
Prof. Dr. Doğan KUBAN
256 BİN KİŞİ ÜLKEYE DÖNDÜ
DÜNYADA Türkiye sınırları dışında 7 milyon insanımız göçmen olarak yaşıyor. Dünyada Türk olgusu diye bir gelişme var. 1.3 milyarlık Çin’in 55 milyonu yurtdışında yaşarken, 1.1 milyarlık Hindistan’ın 35 milyonu kendi sınırları dışında yaşıyor. Bunlar ülke nüfusunun % 3’ünü oluşturuyor. 78 milyonluk Türkiye’nin 7 milyonluk bir kitlesi ülke sınırları dışında yaşıyor. Bu da Türkiye nüfusunun % 9’unu oluşturur. Böylece tüm dünya üzerinde nüfusa oranla en fazla göçmeni yurtdışına yollamış ülke Türkiye’dir.
DIŞ GÖÇ ALMANYA İLE BAŞLAR
Bu dış göç olayı 1961’de Almanya ile yapılan Ankara Anlaşması ile gerçekleşti. TAVAK Vakfı’nın gerçekleştirdiği ‘Dünyada Türk Olgusu’ araştırması geçtiğimiz günlerde Pozitif Kitabevi tarafından yayınlandı. Türkiye’nin nüfusunun oranla % 9’luk bir kitleyi yurtdışında yaşattığından hareket edersek, bugün nüfusumuz 85 milyon sınırını aşmış bulunuyor. 3 milyon Suriyeliye sahip çıkarken yurtdışında yaşayan 7 milyonluk kitleyi yalnız Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın eline bırakmamak lazım. Bu kuruluş bu konuda yeterli olamıyor. Bu açıdan yeni devlet politikası olarak bunlara sahip çıkmamız çok önemlidir. Bu kitlenin arasında çok önemli sanatçılar, sporcular ve bilim adamları bulunuyor. Her ne kadar son yıllarda 256 bin kaliteli Türk yurtdışından Türkiye’ye dönmüş olsa da 7 milyonluk kitle Türkiye’nin dünyaya olan köprüsüdür. Bunların ihmal edilmemesi şarttır.
Prof. Dr. Faruk ŞEN
BİLİYOR MUSUNUZ?
- ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği’nin düzenlediği etkinliklerle, katledilişinin 17. yılında Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın; bugün 9.30’da Çayyolu’ndaki evinin önünde, 18.00’de panel ve dinleti ile Çankaya Belediyesi Çayyolu Ek Hizmet Binası’nda anılacağını...
- CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, ‘Türkiye’de işsizlik oranının 2016 Temmuz’da geçen yıla göre 0.9 puan artarak % 10.7 ve işsiz sayısının 354 bin kişi artarak 3 milyon 324 bin kişi olması, artan işsizlik oranının nedenlerinin, işsizliğe karşı alınabilecek önlemlerin araştırılması, kadın ve genç işsizliğinin artmasının nedenleri’ için Meclis araştırması istediğini...
- BAKIRKÖY Belediyesi’ndeki Belediye İş Sendikası’na bağlı işçilerin başlattığı 5 gün süren grevin dün anlaşma sağlanarak sona erdiğini...
- ÇEVRE örgütlerinin, Bakanlar Kurulu’na, her türlü altyapı yatırımı için ‘izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tescil’ yetkisi veren, 6745 sayılı Yasa’nın ‘80. maddesinin iptali için yurt çapındaki eylemler dizisinin ilkinin yarın 13.00’te Galatasaray Meydanı’nda düzenleyeceğini...
- CHP PM üyesi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın, “İktidar, Meclis’e getirmeye hazırlandığı Üretim Reform Paketi Tasarısı ile 750 bin ailenin geçimini sağlayan ve 600 milyon dolar değer yaratan zeytinlikleri talana açmaya hazırlanıyor. Özetle 200 TL verecekler, istedikleri gibi zeytini kesip katledecekler! Yasa bu!” dediğini...
MESAJ PANOSU
- YASAL sendika üyeliği sonucu 672 sayılı KHK ile kamudan ihraç edildim, çok üzüldüm suçsuz yere mağdur edildiğime. Sonra dedim ki, şükürler olsun yarabbim iyi ki mazlumum, iyi ki mağdurum. Ya bir de beni sesi çıkmayan zalimlerden yapsaydın.
Yahya ÇAKIR
Paylaş