Paylaş
23 Nisan’ın önemi sosyolojik ve kültürel bir boyutta da derin izler bırakmıştır. Bugün Türkiye’nin çok kültürlü yapısını ve çeşitliliğini kutlamak için bir fırsattır. Çocuklar bu çeşitliliğin, zenginliğin ve geleceğin teminatı olmayı temsil ederler. Bugün, Türkiye’nin tüm yurttaşlarının barış içinde yaşadığı, demokrasinin ve insan haklarının güvence altında olduğu bir ülke olma vizyonunu yeniden hatırlamalıyız. Ancak bu vizyonu gerçekleştirmek için mücadele etmek gerekmektedir.
23 Nisan, bir yolculuğun başlangıcıdır. Bu yolculukta, her birimizin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, demokrasiyi ve insan haklarını savunması gerekmektedir. Türkiye’nin geleceği, bugün attığımız adımlara bağlıdır.
Türkiye’nin demokrasi mücadelesi, 23 Nisan 1920’de açılan TBMM ile başlamıştır. Bu Meclis, halkın iradesini temsil eden bir kurum olarak, ulusal egemenliğin en güçlü sembolü olmuştur. Ancak, demokrasi mücadelesi sürekli bir çaba gerektirir.
Bugün, Türkiye’nin demokratik ilkelerine ve insan haklarına olan bağlılığını yeniden vurgulamak gerekir. Çocuklar, bu değerleri benimseyerek yetiştirilmelidir.
Demokrasinin yalnızca siyasi bir kavram olmadığını anlamak önemlidir. Demokrasi, herkesin eşit ve adil bir şekilde yaşayabileceği bir toplumun oluşturulması anlamına gelir. Bu nedenle, demokratik değerlere ve insan haklarına olan bağlılığımızı gözden geçirmeliyiz.
Bugün, Türkiye’nin demokratik geleceğine olan inancımızı yeniden canlandırmak için de bir fırsattır. Bu inanç yalnızca sözde değil, eylemde de kendini göstermelidir. Her birimiz, demokratik değerlere sahip çıkmalı ve demokrasinin güçlenmesi için çaba göstermeliyiz.
23 Nisan’ı anlamlı kılan şey, demokratik değerlere olan bağlılığımız ve geleceğe duyduğumuz umuttur. Gelecek nesiller için daha adil ve özgür bir Türkiye inşa etmek için birlikte çalışmalıyız.
23 Nisan, geçmişimizi hatırlamak ve geleceğe dair umutlarımızı tazelemek için bir fırsat; Türkiye’nin demokratik mirası, ulusal egemenliğin ve insan haklarının korunması için mücadele edenlerin mirasıdır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğudur.
Gelecek, çocuklarımızın omuzlarında yükselecek. Onlara demokratik değerleri öğretmek ve onları bu değerleri savunmaya teşvik etmek bizim görevimizdir. Onlara, 23 Nisan’ın anlamını ve önemini öğretmeli ve Türkiye’nin demokratik geleceğini şekillendirecekleri bir miras bırakmalıyız.
Bugün, Türkiye’nin demokratik mirasına sahip çıkma sözü verelim. Birlikte çalışarak daha adil, daha özgür ve daha demokratik bir Türkiye inşa edebiliriz. Geleceğe yürürken, 23 Nisan’ın bize öğrettiği değerleri unutmayalım ve demokrasinin değerini her zaman hatırlayalım. Türkiye’nin demokratik geleceği için birlikte mücadele edelim. Hamza KİE - Eğitimci, Yazar
DP’DE HAREKETLENME Mİ VAR
Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, bundan bir süre önce il ve ilçe kongrelerine başlayacaklarını duyuruyordu. Serdaroğlu, zor şartlar altında partisini ayakta tutmaya çalışıyor. Bu kongre çalışmaları sürecinde, ‘Taşradan’ DP-DYP’ye yakın bir dostumuz bir şey anlattı:
“Geçmişteki bir tanıdığımız siyasetçi, bizim çevremizle siyasi temaslar yaptığını gördüm. ‘Nedir’ deyince DP’nin örgütlenmesinin ayak izleri olarak anladım. Biraz CHP’nin hareketlenmesi gibi DP’de de bir ‘kalkışma’ olabilirmiş. AK Parti ile ilgili olumsuz gelişmelere karşı harekete geçilecekmiş. Anladım ki, ciddi girişimler varmış. Size duyurmak istedim.”
Biz bir şey söyleyemedik. ‘Erken seçim talebi’ üzerindeki yorumları da düşünmek lazım.
Beklemek gerekiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Belediyecilik halka hizmete değil ranta dayalı olduğu sürece örgütlü suçun derebeyleri eksik olmaz.” Tahir YALÇIN
MESAJ PANOSU
EMPERYALİZM HAFIZASINI CANLI TUTAR
- Emperyalizm kaybettiğini anladığı anda geri çekilir ama hedefinden vazgeçmez. 1968’de 6. Filo’nun bayrak gemisi Shangri-La uçak gemisinin askerlerinin denize dökülmesinden sonra aynı noktaya 45 yıl sonra aynı isimde otel açılması emperyalizmin hafızasını canlı tuttuğunu gösteren olaylardan biridir. Emperyalizm Sevr’den vazgeçmedi! Türkiye bunu asla yok sayamaz. İngiliz özentisi siyasetle dış politika yönetilemez.
Sadettin TANTAN
‘HANGİ BAYRAM’
-Soner Yalçın’ın dünkü ‘Hangi Bayram’ yazısından bir şey anlayamadım. 23 Nisan dendiği zaman akla ‘çocuk bayramı’ geldiğini anlatmak istiyor. “Bunun temel sebebinin 12 Eylül 1980 darbesi” olduğunu savunuyor. Çalkalayıp durmuş! Fransız devriminden Ankara Kurucu Meclisi’ne kadar bir sürü şey anlatmak istiyor. Sonunda da “Halk egemenliği ‘çocuk bayramı romantizmine indirgenemez” diyor. Dilinin altında ne var acaba!
A.A.-KADIKÖY
CHP TEKİN DEĞİLDİR
CHP Trabzon eski Milletvekili Rahmi Kumaş, Rahmi Turan dostumuza bir mektup yazmış, CHP’nin ‘tekin parti olmadığını’ belirterek bir değerlendirme yapmış. ‘Halk Fırkası’ olarak CHP’nin kuruluş döneminden beri kapatılan partileri şöyle sıralıyor:
Terakkiperver ve Serbest Partiler, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, Milli Selamet Partisi.
Paylaş