Paylaş
İnsan böylesi de olur mu diye düşünüyor. Neler oluyormuş görün:
“Meteoroloji istasyon müdürlerinin ‘müdürlük unvanları’ ellerinden alındı ve kendilerine ‘araştırmacı’ unvanı verildi. Maaşları 400 ila 900 TL arasında düştü. Daha sonra ise 145 meteoroloji istasyonu ve 8 bölge müdürlüğü kapatıldı. (Bakanlar Kurulu kararı ile.)
Şu anda 400’den fazla çalışan mağdur durumda. Bu insanlar
şimdi de başka yerlere geçici
görevlendirmeyle gönderiliyorlar. Bu hafta yeni yerlerinde göreve başlamayanların maaş alamayacağı söylentisi de dolaşıyor.
Peki sormak lazım gelmez mi? “Bu insanların çocukları var, bir sosyal statüleri, yaşam biçimleri, ekonomik zorunlulukları ve zorlukları varken, insanları yerinden yurdundan etmek bu kadar kolay mı? Bu insanların kış şartlarında ev taşıma imkânı var mı? Evlerini taşımazlarsa aile bütünlüğü bozulmayacak mı? Okulu olan çocuklar ne olacak?
Üniversite okuyan personel ne olacak? Özürlü olan personel ne olacak? Sendikalardan ve meslek
örgütlerinden görüş almadan,
‘Yaptım olacak’ mantığıyla
yaklaşmak doğru mu acaba?
Son söz ise sendikalara, benim gördüğüm yalnızca Büro Memur-Sen önceki gün DMİ Genel Müdürlüğü önünde durumu protesto etti. Diğer sendikalar nerede? Ve niçin basın-yayın organlarımız bunları görmezden geliyor? Hayvanat
bahçesinde üşüyen hayvanlardan daha mı değersiziz, onlar kadar haber değerimiz yok mu?”
Azerbaycan’ın hassasiyeti
KÖŞENİZDE yer alan Azerbaycanlı bir gazetecinin yazısı üzerine bunları yazma ihtiyacını duydum. Ben TBMM çatısı altındaki iki Azeri kökenli milletvekilinden biriyim. Aynı zamanda Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Yönetim Kurulu üyesiyim. Geçtiğimiz hafta 17-19 Ocak tarihlerinde Fransa’da kabul edilen Ermeni iddialarıyla ilgili yasaya karşı Azerbaycan ile ortak tutum geliştirmek amacıyla bir gezi düzenledik (Dostluk Grubu üyeleriyle Başkan Necdet Ünüvar-AKP, Şuay Alpay-AKP ve Sinan Oğan-MHP).
Bu gezimizde edindiğimiz izlenim şu ki maalesef Azerbaycan’daki gelişmelerden haberdar değiliz. Başta Sayın Aliyev’in katkısıyla olmak üzere, Azerbaycan’da Fransa’da kabul edilen Ermeni iddialarıyla ilgili yasaya karşı bir kamuoyu oluşmuş durumda... Üst düzey ve çok ciddi tepkiler ortaya koymuşlar ama ülkemizdeki basının bunlara ilgi göstermemesinden yakınmaktalar. Yazınızı okuduktan sonra, Azerbaycan’a dair gözlemlerimi yazdığım kısa raporu size de yollama gereği duydum. Burada Azerbaycan’da ortaya konulan tepkilere dair ayrıntılı bilgi bulunmaktadır. Bu konuşma metinleri ile basından kesitleri aliozgunduz.com.tr’deki sitemde görebilirsiniz.
Ali ÖZGÜNDÜZ - CHP İstanbul Milletvekili
‘Sen görürsün’ yasası
* Damdan düşen kişi ne yapar?
- Damdan düşenlerin halinden anlar.
- Hayır bilemediniz.
* Ya ne yapar?
- “Sen görürsün” der.
* Kime? Kendini düşürene mi?
- Hayır.
* Ya kime?
- Damdan düşecek sonrakilere.
Bunun adı, ‘Sen Görürsün Yasası’dır.
Okuduğu bir şiir yüzünden haksız yere hapislere düşen birinin, fikir ya da kitap yüzünden hapse düşülmesini bu ülkenin gündeminden kaldırması gerekmez mi?
Üstelik toplum onu tam yetkili biri kılmışken...
Ali Alp METİN
58. maddeye bir öneri
BEŞİKTAŞ 16. Noteri Nedim Nasrettinler, kamuoyunu aydınlatmak amacıyla, Futbol Disiplin Talimatı’nın 58. maddesi üzerinde yeni bir düzenleme yapılmasını öneriyor. Nasrettinler, şu an oluşan durum ve zamanlama açısından 58. maddeye ‘uygulanabilir’ bir hal kazandırmak için bir ek yapılabileceğini ve bunun da Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun yetkisinde olduğunu belirterek şöyle diyor:
“58/2 maddeye eklenecek fıkra ile yapılacak düzenleme hukuk mantığına uygun ve daha evvel öngörülmeyen bir hususu düzenlenmiş olacağından, hukuk kuralları da ihtiyaçlara göre belirleneceği için, yapılacak işbu düzenleme boşluğu dolduracağı için kamuoyuyla paylaşıldığında, hiçbir kişi ve kuruluşu rahatsız etmeyecektir.
TFF Yönetim Kurulu Futbol Disiplin Talimatı’nda 102. maddede (seyircisiz oynama cezasının uygulanması) yapmış olduğu 17.08.2011 tarihli düzenlemeye benzer kendi yetkisindeki işbu düzenlemeyi yapmasında hiçbir sakınca yoktur, herkesi rahatlatır düşüncesindeyim.
Yeni düzenleme (58. madde aynen kalmak kaydıyla) aşağıdaki fıkra (58/2) olarak eklenebilir:
“58/1’deki ihlaller önceki sezonlarda olmuşsa, bu ihlaller ıttıla kesbedildiği anda (öğrenilip kesinleştirildiğinde) ligler başlamış ve oynanıyorsa, 58/1 hükmünü ihlal eden kişiler hakkında, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla, kulüpler ise ihlalin ağırlığına göre puan indirme cezasıyla cezalandırılır.”
Ne diyorsunuz?
Biliyor musunuz
- BİRLEŞİK Kamu-İş Sendikası’nın, ‘asgari ILO normlarına bile uygun olmayan, gerçek bir toplusözleşme düzeninden uzak olarak’ hazırlanan sendikalar kanunu üzerinde yapılmak istenen değişikliğe tepki olarak, ‘emek ve demokrasi mücadelesini yükseltmek ve geleceğe ve Cumhuriyet’e sahip çıkmak’ amacıyla 4-7 Şubat tarihlerinde Samsun’dan Ankara’ya bir yürüyüş düzenlediğini...
- SON kar ve yağmurlardan sonra su seviyeleri tehlikeli noktaya düşmüş olan Ömerli Barajı’ndaki doluluk oranının % 69.17’ye, Terkos Barajı’nda % 71.03’e ve Büyükçekmece Barajı’nda ise % 56.58 seviyesine yükseldiğini (17 Aralık itibariyle barajlarda ortalama su seviyesi % 52.29 idi)...
- CHP Sarıyer ilçe örgütünün görevden alınmasıyla ilgili olarak gelişen durum sonunda ilçeye mahkeme kararıyla kayyum atandığını...
Niçin cesur olamıyoruz
- GERÇEK şu ki yeterince cesur değiliz...
Şimdi de sıra Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ne geldi...
Her gün bir ulusal değerin üzeri çizilmeye çalışılmakta...
Ve bizler sessiz kalmaya devam!..
Sustukça sıra ilerlemekte yarın kimde, nede, nerede!..
Mehmet Halil ARIK
Paylaş