‘Beyin göç’üne karşı acil önlem istendi

Önergede başka bir ülkeye eğitim ve çalışma amaçlı göçün olumsuz sonuçlar doğurduğu, bunun önüne geçinilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtildikten sonra “Özellikle üniversitelerimizde kendi kendisini yöneten, baskıdan uzak, özgürce tartışma ve araştırma ortamlarının yaratılamaması genç ve yetenekli beyinleri ülke dışında alternatifler aramaya zorlamaktadır.

Beyin göçünün en temel sebepleri olarak; OHAL dönemlerde üniversitelerinden haksız bir şekilde uzaklaştırılan akademisyenler, ifade özgürlüğünün önündeki engeller, demokratik yöntemlerden uzak rektör atamaları, düşük ücret politikası, ekonomik istikrarsızlık, gelecek endişesi, etnik köken farklılığı, siyasal istikrarsızlık, kalıcı milli eğitim politikasının oluşturulamaması, eğitimde fırsat eşitsizliği, işsizlik başta gelen sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Acil önlem almak zorundayız ” denildi.

Avrupa, Amerika ve Kanada’ya göç eden aileler ve gençlerin sayısının 150 bini bulduğu yolunda iddialar bulunuyor.

AYM EMEKLİYİ UNUTTU

AYLIKLARINA yapılan %5.69 gibi günün koşullarından çok uzak zam karşısında sevinemeyen işçi ve Bağ-Kur emeklileri, umudunu Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) intibaka ilişkin alacağı karara bağladı.

Başvuru yapılalı iki yılı aşkın süre geçti Yüksek Mahkeme, 2000 sonrası emeklileri yakından ilgilendiren intibak başvurusunu hala gündemine almadı. 2013 yılında 2000 yılı öncesinde emekli olan işçi ve Bağ-Kur’luların aylıklarına zam yapılmasına yönelik intibak düzenlemesi hayata geçirilmiş, aylıklarında 50 ile 335 lira arasında artış olmuştu. 2000 sonrası emekliler bu haktan yoksun bırakılmıştı.

Aynı statüde olmalarına karşın birinin aylığında 50 ile 335 lira arasında artış yapılırken, diğerleri ‘üvey evlat’ gibi ayrımcılığa uğramıştı. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) emeklinin hakkını bu kez Avrupa İnsan AİHM’de arayacak. 

Şükrü KARAMAN

KHK İLE KARAR MERCİ; AİHM DEĞİL AYM’DİR.

“SİVİLE yargı muafiyeti” olarak adlandırılan; kimilerine göre “muğlak”, kimilerine göre “cezasızlık”, kimilerine göre “genel af” kimilerine göre de “15-16 temmuz 2016 ile sınırlı” olarak nitelendirilen; ihlal başvuruma konu 696 sayılı KHK’nın 121 maddesi konusunda karar mercii AİHM değil Anayasa Mahkemesidir, görevlidir ve sorumludur.”

Avukat Sedat Vural, “Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne ‘bireysel başvuruda’ bulundum. Bu benim hakkımdır” diyor ve ekliyor:

“Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru; AİHS ve AİHM hükümlerini temel alan  insan haklarına evrensel boyutta güvence sağlayan olağanüstü, özel ve özgün uluslararası hak arama yoludur.

Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurusu ve sadece ulusal yasalar ile sınırlı norm denetimi ile ilişkilendirilemez.”(av.sedatvural@gmail.com)

GENEL MERKEZ, TEK ADAY İÇİN BASTIRIYOR

YARIN CHP Ankara kongresinde; delege seçimlerinde bir çok kez karşı karşıya gelen Belediye Başkanları Alper Taşdelen (Ankara) ve Fethi Yaşar’ın (Yenimahalle) Genel Merkez tarafından saf dışı bırakılarak mevcut il başkanı Adnan Keskin’in tek aday olarak gireceği öğrenildi.

Pazar günü İzmir’de yapılacak kongrede ise yine çok adaylı bir kongre isteyemeyen Kılıçdaroğlu basın danışmanı Veli Özdemir’i İzmir’e göndererek taraflar arasında arabuluculuk yaparak kongreye tek adayla gidilmesi yönünde çalışmalar yaptığı belirtildi.

13 Ocak’ta yapılacak tartışmaların odağında olan İstanbul il kongresi öncesinde ise CHP kulislerine göre sürpriz sayılabilecek bir gelişme yaşandı. Kılıçdaroğlu yarın İstanbul ilçe başkanlarıyla bir ‘mini’ toplantı yaparak ilçe başkanlarını dinleyeceği, tek adaylı güçlü bir yönetimin oluşturulmasından yana olduğunu ifade edeceği konuşuluyor.

PROF. HÜSEYİN KAPTAN’IN CENAZESİNDE KADİR TOPBAŞ DEDİ Kİ: ‘KAPTAN’I SAĞCILAR SOLCU’ SOLCULAR SAĞDA BİLİRDİ’

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Metropolitan Planlama’nın (IMP) başında uzun yıllar görev yapan İstanbul aşığı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’ın cenazesi dün İYÜ’nde yapılan törenden, Yıldız Camisinde kılınan öğle namazının ardından doğum yeri olan Ordu’ya gönderildi. YTÜ’deki törene rektör, öğretim üyeleri ve öğrenciler ile ailesi katıldı. İtalya’dan da gelenler vardı.

20’ye yakın isim Prof. Kaptan’ı anlatan güzel ve anlamlı konuşmalar yaptı.

Cenaze törenine eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı. Topbaş, İstanbul için uzun süre birlikte çalıştıklarını anlatırken, “Güzel insandı, seveni çoktu. Gerçek bir ‘kaptan’dı. Çalışmalarımız sırasında benden hiçbir şey istemedi; buna plan değişikliği de dahildir” dedi.

Bir öğretim üyesi, Kadir Topbaş’a “İMP çalışmaları sırasında hazırlanan 100 binlik plan için ‘Bu İstanbul’un Anayasasıdır, asla deldirtmek demişti, bugün için ne diyorsunuz?” sorusunu yanıtsız bıraktı. Kimse Topbaş’ı sıkıştırmak istemiyordu. Topbaş, ‘haklı olarak’ konuşmalarında ‘hassas çerceve’nin dışına çıkmadı.�Hüseyin Kaplan bugün Ordu’da toprağa verilecek.

NELER DEDİLER

YTÜ’deki törenlerde çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci konuştu.

İçerikli ve renkli konuşmalardan bir özet verelim:

(İki öğrenciden) “Hayata dair ondan çok şey öğrendik kendiszinden... Ben yaptıysam sen de yaparsım, çalış, derdi bize.... Doğuyı seven insanı da sever... Hep neşeli ve espriliydi... Bizi siz yaptınız hocam... Öğretim üyeleriden biri (Güzel insandı, sevenleri çoktu... Hocamız sınırlarda yaşayan bir kişiydi. Ortası yoktu...”

KİMLER KATILDI

Yıldız Camisindeki cenaze törenine Büyükşehir eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AKP Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yılmaz, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, öğretim üyeleri, eski ve yeni öğrencileri, IMP’de çalıştığı dönemindeki öğretim üyeleri, Küçükçekmece eski AKP’li Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Bakırköy eski Belediye Başkanı Naci Ekşi,

Prof. Dr. Hüseyin Kaplan’ın hem Büyükşehir’den hem de İMP’den çalışma arkadaşı olan Mustafa Ilıcalı, “O kent mimarı, ben de kent ulaşım hocasıyız. Kendisine her zaman danışırdım, anlatımı hoş hoş ve renklidir. Ben milletvekili olunca İMP’de benim masamı boş tutmuştur” dedi.

İMP’de görev yapanların bugün bile çok nitelikli işler yaptıklarını hatırlatan Ilıcalı, bu arada Erzurum için ‘müjdeler’ verdi.

Dedi ki:

“Erzurum 2018’de tramvay geliyor, yatırım programına alındı. Böyle bir projenin belediye imkanlarıyla yapılması zor tabii... Bakanlar Kurulu bu konuda karar alması, Cumhurbaşkanımızın sayesinde oldu.

2016 yılında da Erzurum kış oyunlarına aday şehir olacak Erzurum... Bunun üzerine çalışmalarımız şekillendirilecek."

BİLİYOR MUSUNUZ

KALAMIŞ-Marina’nın Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onanarak askıya çıkartılan plana ve Kadıköy Rıhtımının imara açılması kararına Kadıköy Kent Konseyi’nin yarın 13.00’de Kalamış Atatürk Parkında Kent ve Yaşam Şenliği düzenleyeceğini... DOÇ. Dr. Barış Doster’in Moda Tarihçi Kitapevi’nde yarın 16.00’da ‘Yönünü Arayan Türkiye’ konusunda bir söyleşi yapacağını... RİZELİ olan TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Recep Tayyip Enrdoğan Üniversitesinin Rektörü Hüseyin Karaman’ın din bilgisi öğretmen adayı olan oğlu Enes Kahraman’ı, Meclis’e memur yaptığını... ÇEVRE Mühendisleri Odası (ÇMO) Genel Başkanı Baran Bozoğlu’nun bugün Ankara’da Türkiye’nin hava kirliliği raporunu açıklayacağını..

YEREL BASINA BASIN İLAN KURUMU DARBESİ

CHP İzmir milletvekili Atila Sertel, ekonomik sıkıntılarla boğuşan ve ayakta kalma mücadelesi veren yerel basına bir darbe de Basın İlan Kurumu’ndan (BİK) geldiğini söyledi. Yerel basını yaşatmak ve geliştirmek üzere faaliyet gösteren BİK, gazetelere gönderdiği tebligatla “borcu yoktur belgesi” istedi. Buna göre devlete 2 bin liranın üzerinde borcu olan gazete ve dergilerin ilan gelirleri BİK tarafından kesilerek, ilgili kurum ve kuruluşlara aktarılacak. Yerel basın uzun bir süredir sütun/santim fiyatlarına zam bekliyordu.

SADER “ALACAKLARIMIZI ALAMIYORUZ”

SAĞLIK endüstrisinde önemli bir oyuncu olan tıbbi cihaz üreticileri, ithalatçıları ve tedarikçileri olarak; yıllar boyu yaşadığımız sıkıntı ve sorunları (ne yazık ki taraf ve paydaş olan resmi kurumlara başvuru yapmamıza karşın) bir kez de sizin marifetinizle kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. SADER, 1993 yılında ulusal anlamda kurulmuş ilk derneklerden biri olup, sektörde oldukça etkin bir yere sahip sivil toplum kuruluşlarından biridir. Sorunlar yalnızca sektör firmalarına özgü olmayıp, ilerleyen süreçte vatandaşları da direkt etkileyecek boyuttadır. SADER Dernek Müdürü Korhan Doğu bu konuda “bugün varlık, yokluk” sorunuyla karşı karşıyayız. Uzun zamandır, üniversite ve Sağlık Bakanlığı Hastaneleri’nden alacaklarımızı, taahhüt edilen sürelerde tahsil edemiyoruz. İhale şartname ve sözleşmeleri ile; taahhüt edilen ödeme vadeleri, Üniversite Hastaneleri için 120-180 gün, S.B Hastaneleri için 120-150 gün iken, bu vadeler Üniversite Hastaneleri için ortalama 1000 güne ve S.B Hastaneleri için ortalama 250 güne ulaşmıştır” diyor.