AVCILAR Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'ye, Avcılar'da çok konuşulan söylentileri soruyoruz:
Mülkiye müfettişlerinin çek, dolgu ve minibüs yolsuzlukları nedeniyle görevden alındığınız ancak yazının İstanbul Valiliği'nde bekletildiği söyleniyor.
- Bana böyle bir şey intikal etmedi. Ancak kaderimizde ne varsa çekeriz. Türkiye'de doğru iş yapmak çok zor, çevre o... çocuklarıyla dolu. Ama ben doğru bildiğimi yapacağım, yanıma asalakları yaklaştırmayacağım.
Avcılar sahilini projesiz ve ihale yapmadan doldurttuğunuz için Kaymakam engel olmuş. İşi verdiğiniz müteahhit, denize toprak-moloz dökenlerden 85 milyon alırken, Belediyenin kasasına ne giriyor?
- Girmiyor... Önemli olan benim belediyemden para çıkmaması... Avcılar'da 1995'de kabul edilen kıyı kenar çizgisini devreye sokmamız gerekiyor. Lodosun Avcılar'a tahribatının önlenmesi için denizin doldurulması gerekiyor. Ondan sonra dolgunun önündeki set taşlarının ihalesi yapıldı, o anda ben burada yoktum, %30 kırımla 340 milyara verilmiş. (Kime verildiğini hatırlamıyor, ancak 'Metin' diye bir isimden söz ediyor.)
Ankara'da ne işiniz var?
- Belediyenin işlerini takip ediyorum. Atatürk Evi'mize kitap, tiyatrom var; destek istedim yeni Kültür Bakanımızdan...
Yeni Oluşum'un saflarında yer alacakmışsınız.
- Ben DSP'deyim şu anda...
Hüsamettin Özkan'la görüştün mü?
- Görüşmedim.
Geçenlerde Amerika'ya gittiğiniz söylemişsiniz... Ama sizi Silifke'de görmüşler. Bunlar doğru mu? Ayrıca sizin çift pasaportunuz mu var.
- Ben her an her yerde olabilirim abi... Size yeşil pasaportumu göstermek isteniz, baksaydınız.
ÇİLLER'e...
Ben yine edepsizleştim. Ama sorumlusu ben değilim. Çiller ‘‘Hükümete katılırım ama ben başbakan olursam’’ diyormuş. Ah yavrum ah... Seni ne yapalım ki?.. Geçti... Geçti... O gözümüzü boyadığın günler...
Şevki UYANIK-Betzdorf
ALMANYA
Ağva'ya ihanet
AĞVA, İstanbul'un son yıllardaki en revaçta beldelerinden biridir. Ve Ağva'nın Göksu deresi beldeye apayrı bir doğa güzelliği katar. Geçtiğimiz pazar günü dere kenarında bulunan Club Grand Beccassier Oteli'nin güpegündüz fosseptik pisliğini dereye boşalttığını gördük ve dumura uğradık. Göksu'nun yarının Kurbalıderesi olmaması için ilgilileri şimdiden uyarıyoruz.
Nezih BAYINDIR-YENİLEVENT
Doğubeyazıt’tan açıklama
DOĞUBEYAZIT Belediye Başkanı Mukaddes Kubilay, ‘‘Ayranı yok içmeye’’ (27.06.2002) başlıklı yazı üzerine şu açıklamayı yaptı:
‘‘İddiaların aslı yoktur. Doğubeyazıt'ta gerçekleşen bu festival, belediye meclisimizin aldığı bir kararla düzenlenmiştir. Karar alma sürecinde festivale karşı çıkan olmamıştır. Çünkü festival, ilçemizin turizm, sosyal, kültürel, sanatsal anlamında tanıtımını sağlamak için yapılmıştır. İlçemizin, sınırları içinde sahip olduğu Ağrı Dağı, İshakpaşa Sarayı, Meteor Çukuru, Nuhun Gemisi, Buz Mağaraları, Balıklı Göl ve ünlü halk adamı, filozof, düşünür, şair Ahmedi Hani gibi kültürel, sanatsal, doğal ve tarihi değerlerle ön plandadır. Bütün bu özellikleri Türkiye'ye ve dünyaya tanıtmak için böyle bir festival programlanmış, masrafları belediye ile birlikte Bay-Der ve yerel Gündem 21'in organizasyonu, Doğubeyazıtlı ve Ağrılı işadamları tarafından karşılanmıştır. Yapılan harcama yazıldığı gibi 100 değil 60 milyardır. Üç gün boyunca kentimizde büyük bir heyecan yaşanmıştır, sorunlarımız gündeme getirilmiştir.
Başka bir konu; memur ve işçilerin maaşlarının ödenmesinde sıkıntılar yaşandığı söyleniyor. Şu andaki belediye yönetimi görevi devraldığı tarihten itibaren memur ve işçi maaşlarını bir gün bile bekletmemiştir. Halbuki komşu il ve ilçe belediyelerin, işçi-memur maaşlarını 9 ay ödemediği biliniyor.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Son yıllarda kulüplere antrenörü; üst düzey bürokratlar, işadamları, politikacılar, tarikat ve cemaat liderleri gönderiyor. Bir partizanlık ve tarikat-cemaat sistemi yaşanıyor. Başarılı, deneyimli, bilgili antrenörler ağzıyla kuş tutsa bile iş bulamazlar. Çünkü değerleri önemseyen kimse yok.’’
(Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Adana Şube Başkanı Ali Hoşfikirer)
Vatansever Meclis istiyoruz
SAYIN siyasi parti başkanlarına... Ülkemizde bir an önce seçim yapılması arzusunu belirten konuşmalar yapıyorsunuz.
Ama seçimden önce Partiler ve Seçim Kanunları'nda yapılması zorunlu olan değişikliklerden hiç bahsetmiyorsunuz. TBMM'nin Atatürk'e ve Türkiye Cumhuriyeti'ne layık bir Meclis olması için Anayasa'nın 83. maddesindeki 1'inci ve sonuncu fıkralar dışındaki hükümlerin maddeden çıkarılmasını unuttunuz mu? Bu madde aynen kalır ve seçimler yapılırsa TBMM adalet önünde aklanmamış, şaibeli, suçlu ve adaletten kaçanlarla dolu üyelere sahip bir Meclis olacaktır.
AB'ye giriş çabalarında öncelik adaletten kaçmayan, saklanmayan, kanun önünde aklanmış, mazisi temiz, dürüst ve TC'ye yakışır kişilerden oluşan bir TBMM'ye sahip olmaktan geçer. Oy alma kaygısıyla değil Atatürk ilkelerine uyarak konuların üzerine gidiniz.
Tekrar ediyorum, TBMM'nin, cumhuriyetin kurucusu Atatürk'e ve Türkiye Cumhuriyeti'ne layık bir Meclis olmasını sağlayınız. İstikrar taviz vermekten değil cesaretten, doğruluktan ve vatan sevgisinden geçer.
Remzi ERKÜREM-ALTINOLUK
Gazi Üniversitesi MHP’nin arka bahçesi midir?
SAĞLIK Bakanlığı'nda görev yapan bir doktor yazıyor:
Bakanlık, Gazi Üniversitesi'nde akupunktur kursu açtı. Ben de kursa gitmek istedim. Gazi Tıp Fakültesi'nde kursun şartlarını öğrenmeye gittim. İlgili öğretim üyesinin kapısında beklemeye başladım. Benim gibi bekleyen 5-6 kişi daha vardı. Konuşmaya başladığımızda diğer doktor arkadaşların da aynı kurs için geldiğini öğrendim. Ama ellerinde birer kart veya mektupları vardı. Kartlar, MHP'li milletvekili, danışman, Rektör Rıza Ayhan'a aitti. Ve öğretim görevlisi geldi. Herkes kartlarını verdi. Hocanın telefonu çaldı. Arayan MHP'nin ağırlıklı bir ismiydi. Bu kursa bir doktorun kabul edilmesini istiyordu.
Kursun şartlarını sordum. 3000 $ olduğunu, bu paranın Vakıfbank'taki Gazi Hastanesi Vakfı'na bağış olarak yatırılacağını söyledi. Ben de kursa kaç kişi alınacağını, kaçıncı sırada başvurduğumu öğrenmek istediğimi söyledim.
Bilgi vermeyeceklerini söylediler.
Bende ‘‘Gazi Üniversitesi, MHP'nin arka bahçesi midir?’’ şeklinde bir düşünce oluştu... Çünkü her şey gizlilik içinde yapılıyor. Başvuru yaklaşık 3 ay sürüyor; sıranızı bilmiyor, kaç kişi kursa alınacak öğrenemiyorsunuz.
Böyle bir eğitim verilecekse ya başvuru sırasına ya da bir sınavla yapılmalı. Yoksa bilim, üniversite bir siyasi partinin elinde olur. Ya MHP merkezine ulaşamayan ne yapacak?
Gümrüklerde farklı uygulama
BİR grup ithalatçı köşemize şu notu gönderdi: Manisa Gümrüğü'nü teftiş eden müfettişler ithal ettiğimiz eşyalarda kıymete royalti (lisans) ücretinin dahil edilmediğini iddia ederek rapor tuttular. Gümrük geriye doğru tarama yaparak ek tahakkuk çıkardı. Mahkemeye başvurduk. İşin ilginç yanı, bazı firmalar İzmir Gümrüğü'nden ithalat yaparsa bir sorun olmuyor ama Manisa'dan yaparsa ek tahakkuk çıkıyor. Manisa ve İzmir'de farklı yasalar mı uygulanıyor? Manisa Gümrüğü'nde firmalarımız aleyhine yaklaşık 6-7 bin dava açıldı ve biz kazandık. Ancak gümrük kazanamayacağını bile bile bir üst mahkemeye itiraz etti.
Gümrükler davaları geri çekin demediği için gümrüğün bir üst mahkemeye itirazında her dava için yaklaşık 15 milyon lira harç yatırması gerekiyor. 7 bin davayı 15 milyonla çarpın; yaklaşık çekilecek 25 bin fotokopinin bedelini hesap edin. Devletin almaya çalıştığı para ne kadar derseniz; 450 bin lira... Yazık.
Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün fatura kıymeti dışında bir de lisans ücreti istemesine ne denir?
Biri kuyuya bir taş atar, 40 kişi çıkaramaz.
MESAJ PANOSU
KRONİK alkolik müzmin uyuşturucu müptelası, esrarkeş, psikopat mahut ve malum erkek (!) şahıslar, Beşiktaş parklarında (Sinanpaşa Camii yanındaki park ile Barbaros Hayrettin Paşa Heykeli parkı) güpe gündüz alenen homoseksüel davranışlarda bulunuyor, hareketler yapıyorlar. Önlensin. İstanbul Valiliği'ne arzolunur.
Yusuf ÖZTÜRK-BEŞİKTAŞ
BAKIRKÖY'de Osmaniye adlı bir mahallenin bulunduğunu; caddelerinin onarılmadığını, temizlenmediğini (Varan Temizlik), pazarcı esnafının Salı Pazarı nedeniyle çevreyi pislik içinde bıraktığını Bakırköy Belediyesi görmüyor mu? Yoksa Osmaniye, Bakırköy'ün çöplüğü sayılıyor? Yahya KARAYEL-BAKIRKÖY
ŞİŞLİ Kurtuluş Caddesi'ndeki esnaftan: Yıllardır en büyük sorunumuz sık-sık elektriklerimizin kesilmesidir. İstanbul'da bizim kadar elektriği kesilen semt yoktur. Nedeni; yeraltı şebekesinin çok eski olmasıymış. Yazarsanız Boğaziçi Elektrik'in belki dikkatini çeker; kışa kalmaz.
ZENGİNLEŞMENİN sağı solu olur mu? Ülke sevdalıları neredeler? Maalesef oy peşindeler!.. Siyasi ve Seçim Kanunları, ikiturlu seçim korkarım ki güme gidiyor.
Yaşar GEDİK-İSTANBUL
TÜRSAB ve otel sahiplerine... Benim eşim öldü. Sınıfını takdirle geçen 11 yaşındaki kızımı tatile götürmek istedim. Ancak 'aile' koşulu varmış; öksüz kalan bizlerin çocukları diğer çocuklar gibi 0-12 yaş indiriminden faydalanamaz mı?