SON günlerde kamuoyunda Türkiye’ye genetik olarak değiştirilmiş (transgenik) soya getiren bir gemiye yönelik Greenpeace örgütünün yaptığı eyleme ilişkin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın şunu söylüyor:
‘Bebeklerimize genetik olarak değiştirilmiş ürünler yedirmeyelim.’
Günaydın, yasak olmasına karşın, Türkiye’ye ağırlıklı olarak mısır, soya ve pamuk olmak üzere ABD ve Arjantin’de üretilen trangenik ürünler girdiğini, bunların memek maması da dahil olmak üzere Türkiye’de marketlerde satılan birçok işlenmiş ürünün hammaddesi olduğuna dikkat çekiyor.
Günaydın’a göre, gerçekler bilinmesine ve yasak olmasına karşın, sağlık ve çevre açısından risk oluşturan transgenik ürünler, yıllardır Türkiye’ye serbestçe giriyor. Çünkü Türkiye’nin gümrüklerinde, transgenik ürün analizi yapabilecek laboratuvar altyapısı yoktur. Peki insan sağlığı üzerinde oluşturulan risklerin sorumlusu kimlerdir? İlgili laboratuvar neden kurulamamıştır.
Günaydın, ivedilikle yapılması gereken çalışmaları da özetle şöyle sıralıyor:
‘Transgenik ürünlerin ar-ge çalışmaları Türkiye’de yürütülmeli, sağlık açısından risk oluşturmadığı ve nesiller boyunca da oluşturmayacağı bilimsel bir kesinlikle saptanmadan, kamunun yürüttüğü araştırma alanları dışında transgenik ürün üretilmesi kesinlikle engellenmelidir.
Dünyanın birçok ülkesinde haklı tüketici tepkisi nedeniyle yasaklanan transgenik ürünlerin ülkeye girişine engel olacak teknik ve yönetimsel altyapı bir an önce kurulmalıdır.
AB kökenli çokuluslu şirketler ve onların ‘yerli’ ortaklarının para kazanma hırsı uğruna, halk riske atılamaz.
Şurası unutulmamalıdır ki, ABD Başkanı Bush’un, verimi yüksek transgenik ürünlerle dünyanın açlarını doyuracağına ilişkin açıklamaları ile Irak’ta uyguladığı vahşeti bu ülkeye demokrasi getirmek üzere gerçekleştirdiğine yönelik açıklamaları arasında hiçbir fark yoktur.’
PTT’nin mevlidi Müsteşar Dinçer’in genelgesine göre okutulmuş
BEN dün köşenizde sözü edilen Balıkesir PTT Başmüdürü Kamil Tokçalar’ım. Mevlit okutmak ve lokma dağıtmak olayı doğrudur. Ne var ki, bu durum Balıkesir’e has tamamen geleneksel bir durumdur. Hıdrellez döneminde yapılır genellikle. Harcamalar da personelimiz tarafından karşılanmıştır. Ben de 20 milyon lira katkı sağladım. Dört gün önce Telekom, bundan 10 gün önce de İl Köy Hizmetleri Müdürlüğü aynı şeyi yaptı. Bunu polis teşkilatı da yapıyor; şehitleri için... Olay çarpıtılmak istenmiştir. Ancak bazı gazeteler bunu, doğru şekilde sosyal içerikli bir haber olarak değerlendirmiştir.
Sosyal içerik ne demek?
- Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer imzasıyla bütün kurumlara 12.3.2004 tarihinde gönderilen bir genelge var; bunun 11. maddesinde ‘Çalışanlar ile kurum arasında gönül bağı oluşması amacıyla çeşitli aktiviteler düzenlenmeli, kurumuna karşı aidiyat duygusu taşıyan çalışanların demirbaş ve sarf malzemelerini kullanmalarına azami düzeyde hassasiyet göstereceği unutulmamalıdır’ hükmü yer alıyor. Ben de sosyal içerikli bir etkinlik olarak düşünüyorum.
Dinle devlet işleri karışmış olmuyor mu?
- Hayır karıştırmıyoruz. Hayır hasanat yapıyoruz. Soruşturun, ben kimim, tarikatçı mıyım, başka bir şey mi? Ben laik, Atatürkçü kimliğine sahip bir ailenin ferdiyim. Bundan da hiç rahatsız değilim.
PTT ambleminin bir mevlit davetiyesinde ne işi var?
- Davetiye basıldığında ve dağıtıldığında makamımda değil, görev için Ayvalık’ta idim. Sadece mevlidin okutulduğu gün buraya geldim. Amblem konusunda haklı olabilirsiniz.
Ancak bu mevlidi geçen yıl da, önceki yıl da yaptım; tartışma olmadı. Ama YÖK, imam hatipler konusunun tartışıldığı bir dönemde yapılması yanlış oldu mu diye düşünüyorum.
Rektörlük seçimlerinde tarikatların ağırlığı
BİR öğretim üyesi, ‘Haziransonuna kadar 30 üniversitede rektörlük seçimi vardır. Bu üniversitelerin büyük çoğunluğunda rektörler değişecektir’ dedikten sonra seçim sürecinde hükümet destekli tarikatların aldıkları bir tavra dikkat çekiyor:
‘Bu projeleriyle aslında Rektörler Komitesi, YÖK, Üniversitelerarası Kurul’u hiçbir kanuni değişiklik yapmadan ele geçirmeyi planlıyorlar. Buna göre, YÖK’ün ve Cumhurbaşkanı’nın tarikatçı olarak bilinen adayları atamayacağını bildikleri için adı öne çıkmamış, tarikatlara taviz sözü veren ve hükümetle iyi geçineceklerini düşündükleri adaylar üzerinde oylarını birleştirecektir.
AKP destekli bir proje olarak gündeme getirilen ve uygulamaya geçirilen bu model öncelikle üniversitelerdeki türbana bakışı yumuşatmayı hedeflemekte ve yukarıda saydığım kurumların muhalefetini kırmayı amaçlamaktadır.
Bir akademisyen, Cumhuriyet’e ve laikliğe bağlı bir vatandaş olarak bilgilerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.’
GÜNÜN SÖZÜ
‘Dünyanın şu anda nasıl olduğunu değil, gelecekte nasıl olacağını hesaba katmadan doğru karar alamazsınız.’
(İsaac Asimov)
Biliyor musunuz?
MALATYA’nın Arapgir ilçesinin köylerinde görevli 6 Tarım İl Müdürlüğü memurunun, müdürlüğün yasak kararı almasına rağmen Jandarma tarafından Söğütlüçay’da balık avlarken yakalandığını, Jandarma’yı görünce yakaladıkları balıkları tekrar suya atan memurlara ‘Su Ürünleri Kanunu’na Muhalefet’ suçundan 500 milyon ceza uygulanıp serbest bırakıldıklarını... Gaziantep merkezli olup Adıyaman, Şanlıurfa, Kilis ve K.Maraş’ta dağıtılacak olan ‘Bölge’ gazetesinin 1 Haziran’dan itibaren yayınlanacağını (0342-323 04 22)...
Biliyor musunuz?
MESAJ PANOSU
CAZ sanatçısı Yıldız İbrahimova, bugün 20.00’de Malatya İnönü Üniversitesi’nde caz ve Rus Çingene romanslarından oluşan bir konser veriyor.
ADSL sistemine abone olmak için Çankaya Telekom’a 24 Mart’ta başvurdum; ancak bugüne kadar bir cevap çıkmadı. Bu mudur vaat edilen hizmet anlayışı!