Baykal, ‘arızasız’ kurultay istiyor

Yerel seçimlerden önce PM’den İl Başkanlığı’na atadığı Rıfat Nalbantoğlu’na, “Sen kenara çekil” dedi ve Ekrem Bulgun’u aday gösterdi.
Şaşırtıcı bir durum ortaya çıktı.
Makine mühendisi Nalbantoğlu 51 yaşında; yeminli mali müşavir Bulgun 78 yaşında.
Baykal’a göre, 1967’den beri 8. kez aday olacak Bulgun “örgütü toparlayıcı bir isim” olarak nitelendiriliyor.
Baykal, Nalbantoğlu’ndan neden vazgeçti? “Kontrolden” çıktı ve Önder Sav’la siyaset yapmaya başladı. Ve Baykal’ın çevresince aday olmaması konusunda uyarıldı. Nalbantoğlu, çaresiz olarak Ekrem Bulgun’un deneyimli bir parti büyüğü olduğunu “emrinde” olduğunu bildirdi.
Başka çaresi yok ki! Yoksa, ilerde başka çizikler de yiyebilir.
Baykal’ın bugüne kadar emrinde olan Bulgun ise “ara dönemlerin” başkanlığını yürütürken, bir kez milletvekili listesine konuldu, o da 6. sırada olduğundan kazanamadı.

İzmir’de Baykal’ın dayatmasına karşılık, bazı partililerin egedesonsöz.com internet sitesine verdiği ilan.

Siyaset acımasızdır ama ‘küslük’ de kaldırmaz.
Dün Bulgun’a karşı, 4 dönemdir Gaziemir İlçe Başkanlığı’nı sürdüren Yüksel Demirsoy adaylığını açıklayıverdi. Tokatlı olan Demirsoy, Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hemşerisi... 60 yıldan sonra Gaziemir’e seçim kazandıran isim olan Demirsoy’un, Genel Sekreter Önder Sav ve Kocaoğlu’nun desteğini aldığı konuşuluyor. Bu arada Bulgun’a karşı adaylık için isimleri kulislerde geçen öteki isimler ise, CHP Konak kurucu ilçe başkanı Mustafa Kaynarca ile CHP eski İl Yöneticisi Merih Şan...
İzmir Kongresi, İstanbul gibi olmayacak. İki yıl önce ‘korkudan’ olsa gerek kimseye haber verilmeden Genel Merkez binasında yapılan Ankara kongresi ise bu kez Balgat’da Anadolu Gösteri Merkezi’nde ‘Umudum Sende’ sloganı ile yapılacak.
Baykal en rahat kurultaya giderken şunu demek istiyor:
“İktidara geleceğiz aman kimse arıza çıkartmasın.”

GÜNÜN SÖZÜ

“TOKİ’den ihale alan firmaların %90’ının Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) üyesi olduğunu gördük. 2008 yılıyla ilgili yaptığımız hesaplamada, 100 milyon ve üzerinde yaklaşık 30 tane ihale yapılmış, buna katılan firma sayısı 36. Bunun haricinde TOKİ’den iş alan toplam 400 tane firma var. Yalnız bu yatırımların, harcanan paraların %49’u 36 firmaya veriliyor, geriye kalan %51’i ise yaklaşık 360 küsur firmaya veriliyor. Bunlar normal şeyler değil. Bunlar iyi sonuç getirmeyecek.”
(TOKİ’ye arazilerde vergi muafiyeti getirilmesini öngören tasarı üzerinde konuşan CHP’li Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal)

Sattırmayacağız

EĞİTİM İş 1 No’lu Şube Başkanı Erkan Aksoy uyarıyor: Teğet geçen krizden İstanbul’daki okullara piyango çıkmıştır! Valilik İstanbul’un en değerli, en güzel yerlerindeki 22 okulumuzu 2 milyar dolara satıyor! Hem de bilirkişilerin 5 milyar dolardan az etmez demesine rağmen. Anlaşılan o ki önümüzdeki dönem yandaş kişileri daha fazla ciplerde görmek istiyorlar. Cumhuriyetin öğretmenleri, öğrencileri ve velileri olarak, İstanbul’da okulların satışına müsaade etmeyeceğiz. Öğrencilerimizin en iyi koşullarda eğitim-öğretim yapmaya hakları vardır. Bu imkânlar elimizden alındığında geleceğimiz kararacaktır.
Faizciye değil, eğitime bütçe! Öğrenci müşteri, öğretmen tüccar, okullar ticarethane değildir!

Ağzına sağlık Ünal Bey

“1. Ordu’nun planını çalanlar casusluktan yargılanmalıdır” yazısını kaleme alan Sayın Ünal Olcay’ın ağzına sağlık, sizin de kaleminize sağlık. Nihayet benim de bildiğim konular bilgili bir ağızdan açıklandı. Bu durum neden daha önce yetkililerce açıklanmadı, anlayabilmiş değilim. 50 yıl kadar önce ben de Genelkurmay’da benzer çalışmaya katıldım. Savunma hazırlıkları için böyle çalışmaların yapılması gerekli. Okulda komşu havuzunun dolma boşalma problemi ile çalışılır. Kimse de komşunun havuzunun gerçekten de doldurulup boşaltılacağına inanmaz. Bu belli bir konunun antrenmanı içindir. Bu tür harp oyunları da antrenman için oynanır. Asker başka türlü kendini fikren nasıl hazırlasın? Sayın Ünal Olcay’a tekrar tekrar teşekkürler. Konuyu böyle güzel anlattığı için. Anlamak istemeyenler dışında herhalde artık herkes olayı anlar. Bu tür çalışmaların çok gizli tutulması gerektiği kanısındayım, zira buradaki bilgiler suiistimal edilebilir. Gerçekten de soruşturulup cezalandırma gerekir. Bakın ben bugün dahi 50 yıl önce yapılmış olanlar hakkında bilgi vermiyorum, artık güncelliğini kaybetmesine rağmen.
Prof. Dr. Y. Okyay ALPAGUT-ANKARA

Biliyor musunuz

* AVUKAT Mehmet Cengiz’in, müvekkilleri olan ve 23 aydır tutuklu bulunan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Genel Sekreter Av. Nusret Senem ve Basın Bürosu Başkanı Hikmet Çiçek’in, “hukukun üstünlüğü”, “bağımsız yargı” yalanlarına alet olmamak için, Türk hukukunun yerini Amerikan hukukunun, Türk yargısının yerini Gladyo yargısının aldığını söyleyerek, bu durumu protesto amacıyla duruşmayı terk ettiklerini söylediğini... DSP Genel Başkanı Masum Türker’in, “Balyoz Planı” iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında yapılan operasyonlarda eski komutanların gözaltına alınmasına ilişkin olarak “Bu generallerin tamamının suçu nedir biliyor musunuz? Irak tezkeresi oylamasından bir gün önce yapılan MGK’da ‘hayır’ çıkmasını sağlamalarıdır” dediğini...
* TELEKOMCULAR Derneği’nin Başkanı Fazlı Köksal ile Başkan Yardımcısı Zafer Tekbudak’ın “Bir şirket (Türk Telekom) %55’lik hisse ile yönetimini tamamen elinde tuttuğu bir şirkette ilave hisseyi neden ister? Bu talep şirketin gizli ortakları olduğu söylentisini güçlendirmiyor mu? Ayrıca Türk Telekom’dan ayrılan kişilerin de indirimli hisse senedi almalarına imkân tanınmayacak mı?” diye sorduklarını....