Başkanlık sistemi federasyona gider mi

İki gündem varsa: CHP'nin 'Cumhuriyet Kurultayı' ve AKP'nin '1.Başkanlık' hesabı

Bu kurultayda CHP her merkezin iki kanadına da kapıları açıp, ‘iktidar alternatifi’ olacağını iyi anlatmalı yeni takviye kadrolarıyla... Başarılı bir kurultay geçirilirse, referandum olması halinde Erdoğan ve partisi zora girer mi? Yanıtını siyasetçi dostumuz veriyor: “İlk defa başbakan olacağını açıkça meydanlarda konuşan Baykal ve yakın ekibinin önünde ismini parti yönetimine, bürokrasisine değil, Bakanlar Kurulu ve hatta siyasi tarih sayfalarına yazdırmaları işten bile değil. Bu bakımdan kısaca CHP Kurultayı bir anlamda ‘Cumhuriyet Kurultayı’ olacak.”

TERAZİNİN İKİ KEFESİ

GÜNÜN SÖZÜ “(Başkanlık) Bu oltaya herkes takılacak ve herkesin bunu tartışacağını görüyorum. Önce iş yapmayı öğrensin. Bu önerinin altında Başbakan’ın başarısızlığı yatıyor.” (TP Genel Başkanı Abdüllatif ŞENER)

Gelelim başkanlık sistemine... Başbakan Erdoğan, başkanlık sistemi ile ilgili tavrını bir kez daha açık etti. Yetmedi ‘1. Başkan’ olmak istediğini de açık açık ortaya koydu. Terazinin bir kefesine Türkiye Cumhuriyeti’nin 87 yılını, öbür kefesine de kendisini koyarak...

TBMM Başkanı M. Ali Şahin, “Bu, Sayın Başbakan’ın kişisel görüşüdür” diye partisi içinde oluşacak tepkilere karşı acil uyarı, daha doğrusu, ‘acil uyutma sistemini’ devreye soktu. Ama sağır sultan bile anladı, bunun ardındaki isteği.

Ama bu arzunun asıl muhatabı susuyor şimdilik. Turgut Özal bile, kendi cumhurbaşkanlığı adaylığını Kenan Evren’in otoritesini kırmamak adına seçimlere birkaç ay kala açık etmişti.

Ankara’daki soru şu: “Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan’ın başkanlığı istediğini açık açık ifade ettikten sonra iki yıla yakın süreyi nasıl
geçirecek? Otorite boşluğu doğmayacak mı?”

‘TOPAL ÖRDEK’

Diplomatik deyim ile Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ü çok erken tarihte ‘Topal ördek’ ilan etmiş olmuyor mu?

Hüsamettin Cindoruk da ‘yarı başkanlık’ öneriyor. Siyasette, ‘gönlünde yatan aslan’ olan bu makam ile ilgili nostalji yapıyor. Türkiye zaten fiilen yarı başkanlık ile idare ediliyor. Şunu gözden kaçırıyoruz. Millet Meclisimiz Cumhuriyetimizden daha eski, tıpkı Silahlı Kuvvetlerimiz gibi... Meclis-i Mebusan dönemini sayarsak 100 yaşını çoktan aşan parlamenter sistemi oturtamayan Türkiye, başkanlık sistemi kargaşasından nasıl çıkacak? Unutmayın başkanlık sistemi demek aynı zamanda ‘federasyon’ demek değil mi? Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gibi!

Takkeci ve Elverdi

DP Genel Başkan Yardımcısı Hulûsi Turgut, Cindoruk’un dünkü sözlerine ilişkin bir düzeltme yaptı: “DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’la dünkü söyleşinizde adı geçen Süleyman Takkeci’nin adı, yanlışlıkla ‘idam kararı veren askeri hâkim’ olarak geçmiştir. Oysa Takkeci, askeri savcı idi. Ayrıca Takkeci’nin iki dönem AKP milletvekili olduğu anlatılmıştır. Takkeci milletvekilliği yapmadı ancak Ali Elverdi iki dönem AP’nin Bursa milletvekilliğini yaptı. Bu arada, Talat Aydemir’e idam kararı veren mahkeme başkanı yargıç Tümamiral Numan Özdalga’nın oğlu, halen AKP milletvekilidir (Haluk Özdalga).”

Mağdur+mazlum

ÖNCEKİ gün Enerji Bakanı’na, dün de AKP’li Belediye Başkanı’na yumruk... Bu yumruklar, mağdurları ve mazlumları oynamaya yönelik siyasi rant yumrukları olmasın! Dahası, BDP’nin bu konudaki puanlarını hanelerine yazma yumrukları...
Şevket ÇORBACIOĞLU

Holdingler cezadan korktu paraları ödemeye başladı

AVRUPA mahkemelerinin verdiği kararlarla sıkışan, Türk Yargıtayı’nda temyizi bekleyen davaların aleyhlerinde sonuçlanacağını anlayan yeşil sermaye holdingleriyle ilgili son zamanlarda ilginç gelişmeler oluyor.Hürriyet Avrupa’nın geçen hafta peş peşe yaptığı özel haberlere göre, bu holdinglerden Kombassan ve Büyük Anadolu Holding, alacaklılarına para ve ev vererek davadan vazgeçmelerini sağlamış. Kombassan yetkilileri, 13 Nisan’da Yargıtay’da yapılacak duruşmadan önce alacaklısı İ.N.’ye ulaşmış.

‘VAZGEÇTİM’ BELGESİ

Parasının bir bölümünü vererek davadan vazgeçmesini istemiş. “Parama bir an önce kavuşayım” diyen İ.N. teklifi kabul etmiş ve “Davadan vazgeçtim” diye bir belge imzalamış. Almanya’nın Essen kentinde yaşayan karı-koca Z.H. ile S.H. de Kombassan’dan benzeri bir teklif almış. Kombassan’a kaptırdıkları 52 bin Euro’yu faizleri de dahil 72 bin Euro olarak geri alan karı-koca davadan vazgeçmiş.

PARA YERİNE DAİRE

Büyük Anadolu Holding ise kendilerine Almanya’da dava açan Tamer T. ile Taner G.’ye daire önermiş. Davayı kaybedeceklerini anlayan Büyük Anadolu Holding yetkilileri, “Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde toplu konutlarda daire verelim, davadan vazgeçin” demiş. Daireleri alan holding mağdurları, davalarını geri çekmiş. Bunlar son birkaç gün içindeki gelişmeler. ‘Yeşil sermaye’ vurguncularının, ağır hapis ve büyük para cezalarından kurtulmak için daha pek çok alacaklıya bu tür tekliflerde bulunduğu veya bulunacağı sanılıyor. Ancak avukatlar davacıları uyarıyor: “Bir an önce paramı alayım diye acele etmeyin. Bir avukata danışmadan hiçbir şeyi imzalamayın. Mahkeme masrafları gibi hiç bilmediğiniz yükün altına girebilirsiniz...” Sadece Kombassan, Büyük Anadolu Holding yetmez, Yimpaş’ı ve ötekileri unutma!