Başbakan kızmasın o hava kirliliğini ben yaşıyorum

AKŞAM’da büyük şehirlerdeki hava kirliliği ve bunun nedeni ile ilgili çarpıcı bir ilk sayfa vardı.

Ben Ankara’da yaşıyorum ve son günlerde özellikle çukurda kalan mahallelerde akşam saatlerinde inanılmaz hava kirliliğine şahit oluyoruz. Bu hava kirliliği eminim Bursa, İstanbul gibi şehirlerimizde de iyice çoğalmıştır. Elbette bunun sebebi kömür kullanımının son dönemlerde artması, doğalgaz fiyatlarındaki artışın vede devletin ve belediyelerin yaptığı kömür yardımlarının artmasıdır. Başbakan inanmıyor galiba ama doğalgaz kullanan insanlar artık evlerinde kaloriferlerini yakmıyor bile. Ancak sülfür oranları yüksek, oy peşinde dağıtılan kömürler artarak kullanılmaya devam ediyor. Sayın Tayyip Bey de son derece çirkin bir üslupla hem basın haklarına hem de bu ülkenin dürüst insanlarına rest çekiyor. Bir basın kuruluşunun kapanıp kapanmaması, yada yalan söylüyorlar diye işaret edilmesi, bir Başbakanın himayesinde değildir bir kere...

Bence Sayın Tayyip Bey ilk önce şunlara açıklık getirsin ve düzenlesin, ondan sonra benim gibi karşıt görüşlü onlara zerre kadar inanmayan insanların bile güvenlerini ve oylarını alabilir.

Birincisi İşsizlik sorunu.. Son krizden sonra bu konu artık dizginlenemez boyutlara geldi. İkincisi sanayicinin çok ciddi sorunları... Üçüncüsü yolsuzluklar.

DENİZ FENERİNİ UNUTMAYIN

Bunlardan elbette Telekom özelleştirmesinde, Telekom’u alan firmaya yönelik tanınan %10’luk vergi indirimi... Arkasından Deniz Feneri davasında hükümetin takındığı ’duymadım, görmedim, konuşmuyorum’ (3 maymunlar) tutum. Bir derneğin kuryesi olan bir insanın, hakkında Almanya’da tutuklama kararı olan bir insanın, RTÜK gibi saygın bir kurumda halen görevine devam etmesi... Ardından Sabah-ATV satışındaki inanılmaz skandal. Devletin parasıyla bir Başbakanın damadına peşkeş çekilen medya gurubu... Daha burada aklıma gelmediği için sayamadığım, bunun yanında kapalı kapılar arkasında bizlerin de bilemediği nice skandallar, yolsuzluklar, adam kayırmalar.

Başbakan sinirleniyor çünkü işine gelmiyor. Kanayan yaraları arttı ve birileri sürekli bu yaralara parmak basıyor. Elbetteki basılacak. Burası Başbakan ve hanedanının krallığı değil ki... Biz de sarayın üç maymunları değiliz.

Bunlarında hesabı kesinlikle hukuk önünde sorulacaktır bu böyle biline.....

Emrah AYGÜN

Vakıfbank, BDDK Başkanının söylediğinden habersiz galiba

ANLATACAĞIM konuyu sizin dile getireceğinize ve kaleme alarak tüm Türkiye’nin duyacağına inanıyorum.

Konu; Vakıfbank’a Garanti Bankası’ndan bir genel müdür getirmişler; o da ilk iş olarak Vakıfbank’taki müşterilerinin tamamından ve çok fahiş bir yıllık ücret almaya başlamış. Ben Vakıfbank özel müşteri olarak kredi kartı aldım ve yapılan sözleşmeye kart ücreti alınmayacak ibaresi konuldu. Geçen gün BDDK Başkanı’nın gazetelerdeki yazısını okudum. Diyor ki; sözleşmesinde kart ücreti alınmayacak denilmişse ücret alınmaz, diyor ama Vakıfbank bunları dahi dikkate almamış. Bu ülkede BDDK Başkanı ne iş yapar. Bankalar onu dikkate almıyor mu?

Konuyu görüşmek üzere 444 0 724’ü aradım ama ’yok bizim yetkimiz’ dediler.

Şimdi soruyorum sizin nezdinizde Vakıfbank yetkililerine; sözleşmemde alınmaz denildiği halde nasıl alabiliyorlar.

Bu ülkede hukuk devlet bankaları tarafından dahi tanınmıyor.

Not eder misiniz? Sayın yeni gelen genel müdür bankanın en çabuk alacağı nakit ihtiyacını böyle karşılamayı düşünmüş ve bunu tüm çalışanlarına zorunlu kılmış...

Bu uygulamayı yabancı menşeili bankalar bile yapmadı...

Dünyada bankalar batarken bizim ülkemizde kamu bankaları bunun için yarışıyor sanki... Lütfen bunu bankadan sorumlu Devlet Bakanımız da bilsin.

Mehmet Ali ORAL-SMMM Muhasebe denetimi ve mali analiz öğretmeni

Bu su kullanılır mı/images/100/0x0/55ea524af018fbb8f878459b

KIZILIRMAK suyunun ilk geldiği günleri hatırlıyorsunuz. Melih Gökçek bardaklar dolusu içiyor ve doyamıyordu. O günden sonra hiç dikkat ettiniz mi, çıktığı bütün TV kanallarında özellikle SES TV’de içtiği su bardağı masa altında ve markalı pet şişedeler. Çeşmeden akan suyu tabiki içmez. Bu resimde; Ankara’nın bir semtinde su borusu patlamış ve akan su kalın bir kireç tabakası oluşturduğu gibi aktığı yeri de kırmızıya boyamış. Bu su arıtmadan geçmiyor mu? Arıtılıyorsa bu nasıl bir artıma. Hakan TUNA
Yazarın Tüm Yazıları