YAŞANAN bunca olay ve gelişmeden sonra Başbakan ABD ziyaretini iptal etmelidir. Çünkü, Sovyetler Birliği öcüsüyle Türkiye’yi 50 yıl kullanan, güçleneceği zamanlarda onu, sağ-sol, dinci-laik, Türk-Kürt tartışma/çatışmalarıyla birbirine düşürüp zayıflatan bir devlet,
Çöreklenip sömürmek istediği Ortadoğu’da Türkiye’yi dilediğince kullanamayacağını anlayınca kukla bir Kürt devletinin kurulması için çabalayan ve çapulcu sürüsünden eğitilmiş 100 bin kişilik ordu oluşturan ve yanısıra yine eğitip silahlandırdığı PKK ile de milyarlarca dolarlık kaynağımızı bölgenin refahı yerine bu uğurda harcamamıza neden olan, ardarda can veren şehitlerden sonra AKP’nin bile direnemeyeceği toplumsal tepkimiz ve kararlılığımızdan çekinip ’birkaç gün izin’ isteyen bir devlet asla dost olarak kabul edilemez!
Bu birkaç gün iznin anlamı, istediği zaman kontrol edebileceği terörist bir gurubu, Türkiye’nin
sesi çıkıncaya kadar kullanıp zarar verme ahlaksızlığından başka bir şey değildir.
Türkiye bu alçaklarla uğraşmalı, Irak’ın Kuzeyi’ndeki sözde bağımsız Kürdistan da rahat rahat kurulup, Türkiye’ye kafa tutar hale gelmelidir.
Yıllardır; koordinatör masalları, siyasal çözüm, genel af numaraları, ’Irak’la halledin’ yalanlarının ardındaki hedef artık açıkça ortadadır.
ABD’nin, Türkiye’nin ikinci hassas çizgisi olan ’irtica’ konusundaki kötülükleri, Fetullah Gülen’i yıllardır himaye edişi ve ılımlı islam senaryoları, Başbakan’ı çok fazla rahatsız etmese de, devlet ve toplum olarak bizlerin bu ülkeyi artık sevmemekte ne kadar haklı olduğumuzun destekleyici diğer kanıtlarıdır.
TCG Muavenet ve Org. Eşref Bitlis olaylarındaki kuşkularımızı da hesaba katarsak, Irak’ta demokrasi uğruna (!) milyonları katleden ’Çirkin Amerikalı’dan teröre çözüm için anlayış ve insaf dilenmek, Deniz Harp Okulu’nun tarihi dahi ABD’den eski olan köklü ve şerefli bir milletin katlanabileceği zillet olamaz. (Roj TV olayını da unutmayın.)
Başbakan, kişisel nedenleri ne olursa olsun, temsil ettiği devletin çıkarlarına ve onuruna
ters düşen bu ziyaretini derhal iptal etmeli, sınır ötesi harekatı da PKK elebaşılarının teslimi ve kampların kapatılmasıyla sınırlı tutmamalıdır. Daha doğrusu artık konuşmamalıdır!
Zira esas bataklık ve elebaşıları, ABD’nin papağanı olan, küstahlıkları ve düşmanlıklarıyla en az PKK kadar Türk sopasını hak eden destekçi ve koruyucu peşmerge sıfatlı nankörlerdir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu haklı şamar atma ve çuvalın rövanşını alma fırsatı asla heba edilmemeli ve engellenmemelidir!
Ayrıca, şehitleri TSK’ya hücüm etmek için kullanacak kadar alçalan emperyalistlerin maaşlı uşaklarına da bu kritik günlerde ekranlar kapatılmalı, kinlerini kusmak, askerin moralini ve halkın duygularını yıpratmak için basın ve düşünce özgürlüğü gibi değerli kavramları kullanmalarına ve kirletmelerine fırsat verilmemelidir.
Çünkü, yeteri kadar düşmanı ve haini olan devletimizin, ayrıca böylelerini sürekli yalanlayıp zararlarını giderecek kadar bol vakti ve sabretme lüksü bulunmamaktadır.
Reşit ÇAĞIN
GÜNÜN SÖZÜ
"Türban 1970’li yıllardan sonra mikro faşizmin çekirdeği olarak ortaya çıkmıştır. Bu kıyafet, Atatürk Cumhuriyetine, onun ilke ve devrimlerine Türk devletinin tasfiye ve teslimine geçirilen kılıflardan biridir. Toplumda türbanlılarla türbansızların kardeşce yaşayacakları görüşü de gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü türbanlı, yanındaki kendisine benzetmediği sürece dini görevini tamamlamış olmayacaktır."
(Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr.
Şahin Filiz)
Acıyla kavruluyoruz
ATEŞTEN gömlek her geçen gün bizleri daha çok sarıyor. Bizim kadar şehit vermiş bir millet daha var mıdır acaba? Ya da insanlık tarihi boyunca bizim kadar kanı akıtılmış bir millet daha var mıdır?
Cumhuriyetin bir vatandaşı olarak kaybettiğim kardeşlerim için anlatılmaz acılar içindeyim. Gitti onlar, bir daha gelmeyecekler. Bunların sorumlularına karşı ahirette iki elim yakasında olacaktır. Bir kitapta okudum; "... uykudakiler uyansın belki yanmak vaktidir, gerçekleri bilenler toplansın şimdi vermek vaktidir" diyordu.
Dalkan DELİCAN
HANİ onurunuz, hani gururunuz, hani mağrur ve güçlü Türk halkı? Neredesiniz? Nereye saklandınız?
Mehmet Saim İZLİ
SÖZ bitti, artık Türk Silahlı Kuvvetlerinin silahı konuşmalıdır. İçerde ve dışarda terör ve teröre destek verenlere ölüm.
M. AĞIRBAŞ
GÜÇLÜ Türkiye Genel Başkanı Tuna Bekleviç: "Hükümet hemen toplanarak yas kararı çıkartılmalıdır."
Gerisi teferruat
PKK için çok ağır vurgulamalar yapan Özden Yolagiden "Sosyal demokrat bir insan olarak ağzımdan faşizan sözler duyulması belki bir çok kişiyi tedirginliğe sürükleyebilir. Faşizan duygulara bürününlere değil, bu duyguya sürükleyenleri sorgulamak gerekmektedir. Her şeye rağmen büyük önderin dediği ’mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır." diyor.
İNSANIN isyan edesi geliyor. Bu PKK avında neden eğitilmiş köpekler kullanılmıyor.. Neden Mehmetçiğimize çelik yelek verilmiyor? Neden çarpışan askerler arasında milletvekillerinin çocukları yok? Neden?