Paylaş
Emeklinin ek zam umudu da boşa çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, en düşük SSK ve Bağ-Kur aylığın yüzde 15.75 artışla 14 bin 469 TL’ye yükseltildiğini açıkladı. Yetersiz zam gönenç payı bekleyen tüm emeklide hayal kırıklığı yarattı. Son güne değin umutlarını koruyorlardı ama gerçekleşmedi.
Gözler banka promosyonları ve bayram ikramiyelerine çevrildi. Mevcut promosyonların günümüzde hiçbir anlamı kalmadı.
Bankalar zam ayları ocak ve temmuzda promosyon tutarını güncellese bile hala emeklinin yarasına merhem olamıyor.
SGK, 2024 yılının ikinci 6 ayında bankalar ve PTT’ye aylık ödemesi için her ay toplam 252 milyar TL yatırıyordu. Bu tutarın aylık artışının ardından 2025 yılının ilk 6 ayı için 300 milyar TL ve üzerinde olması bekleniyor. Kar edilen, ödeme gününe dek işletilen bu denli yüksek para karşılığında emekliye verilen promosyon devede kulak misali.
Fatura ödeme talimatı vermesi ve kredi kartı alma koşulu karşılığında emekli, dul ve yetimle promosyon anlaşması yapıyorlar. Bir anlamda üç yıl süre ile emekliyi kendilerine bağlıyorlar. Gariban emeklinin bütçesine bir ölçüde katkı sağlayan kamu bankalarının promosyon tutarları 2025 yılında vergi ve harçlara yapılan yüzde 43.93 oranında zam kadar artırılmalıdır. Ardından özel bankaların da aynı oranda artış yapacağı aşikar.
Halen 16.7 milyon düzeyinde bulunan emekli sayısının EYT ve 2024 yılında avantajı aylık nedeni ile emekli olanlarla kısa sürede 20 milyon ulaşması bekleniyor. Dev kitle ve onlara her ay ödenen devasa para söz konusu. Bankalar emekli, dul ve yetime halen aylık tutarlarına göre 3 yıl için 5-18 bin TL arasında promosyon ödüyor. Lakin emekliyi hoşnut etmiyor.
Beklediği gönenç payı verilmeyen, temmuza dek 14 bin 469 TL tutarında aylığa talim edecek emekli zor hayat koşullarında nasıl ayakta kalabilir? Hiç olmazsa promosyonlara hatırı sayılır oranda zam yapılsın ki bir ölçüde teselli bulsunlar. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“Haksızlığı her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur.”
Ahmet Hamdi TANPINAR
BİLİYOR MUSUNUZ?
-Kadıköy Belediyesi’nin BuzzFest Kış Festivali’nin 2 Mart tarihine kadar süreceğini...
- 2009 yılında uçak kazasında hayatını kaybeden dünyaca ünlü arp sanatçısı anısına düzenlenen 2. Ceren Necipoğlu İstanbul
Uluslararası Arp Festivali’nin, 14- 19 Ocak tarihleri arasında dünya çapındaki müzisyenleri İstanbul’daki dinleyicilerle buluşturacağını...
KİTAPLAR
Mükerrem Yılmaz ‘Zamansız Kadınlar’ (A7 Kitap), Mustafa Önsel ‘Kelebekler Kanat Çırpınca’ (Kırmızı Kedi), Arslan Gümüş ‘Uçurumda Saklı Sevdam: Yaşanmış Bir Fatsa Öyküsü’ (Ayrıntı Yayınları), Elif Erdenay ‘Gece Günlüğü’ (Nemesis Kitap), Feyza Hepçilingirler ‘Kanatlı Nokta ve Pelin’ (İthaki Çocuk), Lilia Hassaine ‘Aleni Yaşamlar’ (Ayrıntı), Zeynep Yıldız ‘Toprağın Derinlerindeki Güç’ (Dinozor Genç), İlker Hepkaner ve Sezgin İnceel ‘Yine Yeni Yeniden 90’lar’ (Ayrıntı), Mariajo Ilustrajo ‘Kayıp’ (Redhouse Kidz) (Çeviri: Oğuzhan Aydın)
VEREM TEDAVİSİNDE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BAŞARISI
Tüberküloz dünyada en önemli 10 ölüm nedeninden biri. Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Tekin, “78’inci Verem Eğitim ve Farkındalık Haftası”na istinaden açıklamalar yaptı ve şunları söyledi: “Tüberküloz en çok öldüren bulaşıcı hastalıktır. Dünyada en önemli 10 ölüm nedeninden biridir. Ancak son 3 yıldır ülkemizde tüberküloz raporları yayınlanmamaktadır.”
DÜNYADA TÜBERKÜLOZ
Tüberküloz hastalığı konusunda ve verem savaşı programı konusunda toplumun eğitiminin amacıyla öncü bir uygulama olduğunu belirten Dr. Tekin, dünya genelinde tüberküloz verilerine dikkat çekti: “Dünyada tüberküloz hastalığı, 2023 yılında artışını sürdürmüştür. Toplam 10.8 milyon tüberkülozlu hastanın yüzde 76’sı yani 8.2 milyonu kayıtlıdır. 2020 yılında başlayan Covid-19 salgını sırasında verem hastalarının yüzde 57’si kayıtlı iken, salgının etkisi geçince kayıtlı hasta oranı artmıştır. Covid-19’un yol açtığı ölümler 2020 ve 2021 yıllarında tüberkülozdan fazla olmuştur. Covid-19 salgınının etkisi azalınca 2022 ve 2023’te tüberküloz ölümleri bulaşıcı hastalık ölümlerinde yine birinci sıraya yükselmiştir. Tüberküloz, en çok öldüren bulaşıcı hastalıktır. Dünyada en önemli 10 ölüm nedeninden biridir. Afrika ve Asya’da ciddi, ekonomik olarak yıkıcı, çok sayıda ölüme yol açan bir hastalık olmayı sürdürmektedir. Hastalığın en çok etkilediği Hindistan, Endonezya gibi ülkelerin, sağlık alt yapılarının yetersizliği yanında ekonomik sorunları da büyüktür. Yoksulluk, yetersiz beslenme tüberküloz hastalığının oluşmasında en önemli nedenlerden biridir. Bu nedenlerle, uzun yıllar bu hastalığın acıları sürecektir.”
TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ
Ülkemiz, tüberküloz kontrolünde başarılı bir ülke. Covid salgını sonrasında dünyada tüberküloz kayıtlı hastaların sayısı artarken Türkiye’de düşüş gösterdi. Dr. Fatih Tekin Türkiye verilerine de değindi ve şunları söyledi: “Ülkemizdeki sağlık alt yapısı, verem savaşı dispanserleri ve verem savaşı programının başarısı burada kendini göstermiştir. Ülkemizde 2023 yılında kayıtlı hasta sayısı 9 bin 527’dir. Covid-19 öncesi 2019 yılında 11 bin 401 kayıtlı hastamız vardı. Yani 4 yılda kayıtlı hasta sayımızda yüzde 16.4 oranında düşüş görülmüştür. Dünyada dirençli tüberkülozda yeni ilaçlar ve yeni tedavi rejimleri ile 6 ay ya da 9 aylık tedaviler geliştirilmiştir. Tedavi başarı oranları bu rejimlerde yüksektir. Tüberküloz koruyucu tedavisinde yeni ilaç kullanımı ile tedavi süresi kısalmaktadır. Bu ilaçların ülkemizde de temin edilmesini ve kullanılmasını istiyoruz. Tüberküloz kontrolünün en önemli kurumu olan verem savaşı dispanserlerinin çalışması çok değerlidir. Bu kurumlarda çalışan personelin yeterli olması, sürekli olması, eğitimli olması ve özlük haklarının eş konumdaki personelle eşitlenmesi gereklidir. Verem savaşının küçümsenmesi ve çalışanlarının başka kurumlarda görevlendirmelerinin hatalı olduğunu düşünüyoruz. Personel eğitiminin tasarruf tedbirlerine dahil edilmemesi gereklidir.
Son yıllarda sürekli belirttiğimiz bir konu da yıllık olarak yayımlanan raporlardır. Dünya Sağlık Örgütü her yıl kasım ayında Dünya Tüberküloz Raporunu yayımlamaktadır. DSÖ 2024 Dünya Raporunu da yayımlamıştır. Türkiye’de ise bu raporlar 3 yıl geriden gelmektedir. Son yayımlanan rapor 2021 tarihlidir. Başarılı bir verem savaşı yürüten ülkemizin güncellenmiş tedavileri, ilaç erişim sorunları ve tüberküloz eğitimindeki sorunları da içeren kapsamlı raporun ivedilikle çıkması sağlanmalıdır.” Türk Toraks Derneği
Paylaş