Bangladeşlik görüntüler

- Simsiyah akan suyun kokusu felaket! Etrafı çöplük... Çevredeki bir takım tesisler, molozları dahil bilumum atıklarını buraya boca ediyor!

- Trendeki turistlerin, korkunç durumu, fotoğraf makinalarıyla tespit etmelerini, içiniz burkularak izliyorsunuz.

- Su yatağının çevresinde ’Bostanlar’ dikkat çekiyor! Belli ki, pis suyla beslenen ’yeşillikler’ Başkent’liye yediriliyor!

- Gelişmiş batı Ülkelerinde, böyle durgun akan sulara teknelerini bağlayan insanlar, su üstünde yaşamlarını sürdürürken, bizdeki manzara içler acısı!

- Normal şartlarda, sebep olanların, böyle sonuçlardan utanmaları, görevlerini, ’bilenlere’ terketmeleri ve hesap vermeleri gerekmez mi?

- Belgesellere benzer halleriyle konu olan Bangladeş ve Pakistan gibi ülkelerle aynı fotoğrafı veren Başkent’in bu yüzüne, kayıtsız kalanların, hiç mi vicdanları sızlamaz?

’Battı-çıktı’ alt geçit yapmanın ve tartışmalı su getirmenin süresiyle övünüp, ’laf kalabalığını’ hizmet diye satanlar, biraz bunlarla ilgilensinler artık.

Metin ALTAY

Beyhude okumuşum

"MESLEĞİMİZİN itibarsız bırakılması için ellerinden geleni ardına bırakmayanların arasında itibarını korumaya çalışan" bir ilköğretim müfettişi bakın ne diyor:

"Müfettişlik sınavını kazandığımda ailem ve ben kendimle gurur duyduk. Bunun için 2 yıl ayrıca eğitim aldım. Şimdiki aklım olsa yada geleceği görebilseydim bu mesleği elde edebilmek için bu kadar emeği beyhude yere sarf etmezdim.

Neden mi?

Çünkü, denetlenmenin angarya olduğu kendilerine aşılanan insanları denetledikçe kendi kendimizden taviz veriyoruz. Önce meslek onurumuzu allem edip elimizden aldılar. Şimdi ise çeşitli ekonomik kısıtlamalarla bizi mesleğimizden gittikçe soğutuyorlar. İlköğretim okulu müdür vekili (öğretmenden görevlendirme!) 1.800 YTL maaş alırken, 28 yıllık müfettiş 1.671 YTL maaş almaktadır. Bunun neresinde mesleğimize saygı! Bize, mesleki onurumuza saygı gösterenlerin başımıza gelmesi dileğiyle..."

Çok su çekilirse tehlike yaratır mı

SAYIN Melih Gökçek ve ekibine soru:

Eskişehir Yolu Konutkent girişinde yol kenarındaki parkta bulunan yeraltı su kuyusundan, günde 15-20 tonluk en az 20 adet yada daha fazla tankerle devamlı su çekilmektedır. Bu civarda oturan sakinlerin endişesi var; yarın bu kuyular çöker mi? Yaşamsal bir tehlike yaratabilir mi? Sonra bu suyu bu semtin hakkı değil mi? Bu suyun paraları kişiye mi yoksa belediyeye mi gidiyor.

Lütfen bizi bilgilendiriniz

Mete SED

Vatandaşa din iman kendilerine han hamam

BU dönen çarkın Dişlileri arasında eziliyoruz!

Canımız yanıyor feryadımız ondandır.

Bunca işsiz, dişsiz, aşsız varken; bazıları milyon dolarları çatır-çatır yiyorlar.

Diyeceksiniz ki "tas tas çorba, torba torba kömür veriyoruz."

Vatandaşa din-iman, kendinize han-hamam öyle mi?

Bu çarkın dişlilerinden biri olan Şaban Dişli günah keçisi mi?

Şaban Dişli’nin çocukları taş mı yesin?

Böyle işlere aracı olmasın da, kiracı mı olsun?

Mustafa DURNA

Salgından korkarım

YENİMAHALLE, Aras Sokak’ta asfalttan lağım çıkıyor. Biz sokakta oturanlar ASKİ’yi haberdar ettik. Gelip bakıyorlar. Biz üç-beş gün sonra yine arıyoruz. Onlar yine gelip bakıyorlar.

Başkent Ankara’da bu durum bir aydır devam ediyor. Üstelik yaz sıcağında pencerelerimiz açık ve bu kokuya katlanıyoruz. Yaz tatili olduğu için çocuklar sokakta oynuyorlar. Umarım bir salgın olmadan hallederler. Nerde ilçe sağlık, nerde oy isteyecek belediye?

K.K.

Bize birşey olmaz

BİZ Türküz ya bize bir şey olmaz; ne AIDS bulaşır, ne arsenikli su öldürür, ne ülke bölünür, ne de irtica devleti ele geçirir.

Bize bir şey olmaz mı gerçekten?

C. ÇAĞLAYAN

GÜNÜN SÖZÜ

"(Keçiören zabıtaların içki sattığı gerekçesiyle büfeci Metin Şahin’i dövdüğü iddialarından 13 gün sonra) Bu olayın Alevilikle veya işyeri sahibinin Alevi olmasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Alevi-Sünni ayrımı yapan vatan hainidir, namussuzdur, şerefsizdir. Bu kişinin babası CHP üyesidir. İddialar AKP’ye dönük bir iftira ve CHP provokasyonudur."

(Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok)