Balyoz’u kurgulayanlar hesap vermelidir

TÜRK siyasi ve adalet tarihinin ‘kara lekesi’ olan ‘Balyoz’ davasının bir aşaması hepimizi memnun edecek bir şekilde neticelendi.

Haberin Devamı

(Bir aşaması diyorum, zira gerek Ergenekon gerekse Balyoz davası beraatla sonuçlanmış değil.) Bu davada görev alan tüm avukatları kutluyorum. Dik duran ailelerini saygı ile selamlıyorum. Bir Türk vatandaşı olarak böyle bir kara lekenin tarihimize bulaşmış olmasından dolayı utanç duyuyorum ve bazı hususları dikkatinize sunuyorum:
1- Anayasa Mahkemesi’nin kararı, bana göre ‘konjonktürel’dir. Eğer AKP iktidarı ile Fethullah Gülen cemaati arasında husumet doğmasa idi, Anayasa Mahkemesi böyle bir karar verir miydi?
2- Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının tanınmasının sebebi, herhalde AKP hükümetinin ‘adaletin tecellisi’ kaygısından kaynaklanmıyordu. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanınmasının sebebi, AİHM’ye yapılacak başvuruların önünü kesmek, süreci uzatmak-zorlaştırmaktır. Bu yapılırken, Anayasa Mahkemesi’ndeki yargılama sürecinin uzayacağı, bu suretle, AİHM’ye müracaat hakkının da sürüncemede bırakılacağı düşünülmüştü (bana göre).
Bu karardan dolayı Anayasa Mahkemesi yargıçlarına minnet duymuyorum; teşekkür etmiyorum.
Bütün siyasi davalar ‘beraatla’ sonuçlanıncaya kadar, bu davaları kurgulayan emniyetçi, savcı, hâkim, gazeteci (Bavulcu Baransu gibi) yalancı-gizli tanıklar hesap vermeli, yargılanmalıdır.
Bu davaların 2. aşamasında da tüm ilgililere başarılar diliyorum.
Zafer Rıdvan ÖZOK

Haberin Devamı

Hal müdürleri, meyvenin şeker oranını da denetleyecek


Aşılı karpuz hakkında bilmediklerimiz

YAZ aylarının önemli ve en çok tüketilen meyvelerinden karpuzun tadı ortalığı karıştırdı. Kabağa aşılandığı için tadının da ‘kabak’laştığı iddiasını Türkiye’de ilk kabağa aşılı karpuz fidesini üreticiye sunan Grow Fide’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ünal’a sorduk. Ünal kızgındı; “Halt etmişler onu. Nereden çıkarıyorlar bunları... Erken koparmışlardır karpuzu, o nedenle tadı kabak tadındadır” dedi.
Sonra devam etti: “Karpuz kabakgiller ailesindendir. Tam olgunlaşmadıysa ne tadı gelsin ki bu üründen.” “Neden aşılı karpuz?” sorusuna Hasan Ünal şöyle karşılık verdi: “Daha çok ürün almak, hastalık ve zararlılara karşı daha dirençli olması ve dolayısıyla da daha az ilaç kullanmak için kabağa aşılanıyor. Aynı ailenin türleri bunlar zaten. Tadı değişir mi hiç... Ama üretici hemen satmak için, para kazanmak için dalında henüz olgunlaşmayan karpuzu koparıp pazara sürüyor. Tabii kabak tadı gelir. Şeker oranı istenilen düzeye gelmemiştir çünkü.” Karpuzun tadı tartışması, İzmir Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Orhan Doğan’ın aşılama nedeniyle karpuzda gerek renk gerekse tat ve aroma olarak değişiklik yaşandığını, eski lezzeti bulamayan tüketicilerin hayal kırıklığı yaşadığını söylemesiyle ortaya çıkmıştı. Hasan Ünal’a “Karpuzun olgunlaştığı nasıl anlaşılır?” diye sorduk; o da, “Üretici bunun pratik yolunu bilir. Ama işine gelmiyor. Karpuz meyvesinin önündeki ilk yaprağın kurumuş olması gerekir. Bu o karpuzun olgunlaştığını koparılabileceğini gösterir” karşılığını verdi.

Haberin Devamı



HAL MÜDÜRÜ DENETLEYECEK

Ünal bir hal müdürünün bu şekilde konuşmasına kızgındı:
“Hal kurumları neden var? Ürünlerin TSE standardına uygun olup olmadığını denetlemesi gerekiyor. Bakacak, ölçecek, tadacak vs. Tadı, lezzeti, şeker oranının yerinde olup olmadığına bakacak. Değilse imha edecek. TSE standartlarında var bütün oranlar. Hal müdürlükleri şikâyet etmeyecek, denetleyecek.”
Türkiye’de üretilen karpuzun yüzde 90’dan fazlasının aşılı olduğunu söylüyor Hasan Ünal: “Adana ve Diyarbakır dahil tüm ülkede üretimler aşılı karpuzdur. Önemli olan en az 3 aydan sonra hasat edilip tüketiciye sunulması gerekiyor. Pazarda rekabet nedeniyle üretici erken hasat edince bu tür yakınmalar oluyor. Tüketicinin kafasını karıştırmaya gerek yok. Aşılı karpuz ile daha az ilaçsız karpuz piyasaya veriliyor. İlaçlı karpuz daha mı iyi! Eğer normal eski usul karpuz yetiştiriyor olsaydık, daha çok ilaç kullanmış olacaktık. Zararlı ve hastalıklara daha dayanıklı olduğu için anaç olarak kabak kullanıyoruz. Ve daha az ilaç kullanılıyor, bol ürün alınıyor. Daha doğal karpuz yiyoruz.”

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

7 yıl önce sürpriz aday kimdi?..

TARİH; 15 Temmuz 2007... CNN Türk’te yayınlanacak ‘Ahmet Hakan’la Seçim Kahvesi’ turunda Trakya’yı turlamıştık. Silivri, Çerkezköy ve Kıyıköy’de vatandaşlarla konuşmuş, onları ‘karamsar ve umutsuz’ görmüştük. Yedi yıl önce, Küçükçekmece ve Büyükçekmece gölleri o zaman da kurumuş... İzlenimler arasında şöyle bir notumuz var:
“Tayyip Bey, genel seçimi ’cumhurbaşkanı’ seçimine dönüştürdü; adaylar meydanlara çıkamıyor. AKP’li vekilin elini sıkmak istediği vatandaş, ‘Ben elimi kirletemem’ diyerek uzatmıyor. Onları soru yağmuru ile bunaltıyor. Bakanlar ve adaylar meydanlarda görülmüyor; ancak devlet imkânlarıyla gezebiliyorlar; vali ve kaymakamları ziyaret ediyorlar. Ziraat Odaları ve sendikacıları ziyaret edemiyorlar. Bu seçimde, kendisini devlet ve belediye imkânlarıyla inanılmaz şekilde ’pompalatan’ AKP’nin, bir sürprizle karşılaşabileceği de düşünülmelidir. Bu seçimin diğer seçimlere benzemeyeceği besbelli.”
Yedi yıl öncesine göre bugünler çok farklı! Her şey tersine işliyor.
“Hele son İstanbul’daki billboard işinden sonra Gül, her ne kadar ’mağdur’ olduğunu (başım dik dese de) anlatsa, şansını iyice yitirdi. (Doğru çıkmayan bir değerlendirme! Y.B.) Geriye iki aday kaldı; biri ‘esas’ aday Tayyip Erdoğan ile bazı çevrelerde ismi telaffuz edilmeye başlanan ‘sürpriz aday’ Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu...

Haberin Devamı



NEREDEN ÇIKTI BU

İslam Konferansı Genel Sekreterliği’ne Erdoğan ve Gül’ün kulisleri sonucu seçildi. Görenler anlatır; Mekke’deki odasında üç fotoğraf vardır; Erdoğan’ın, Gül’ün ve kendisinin... İhsanoğlu politik bir adam değildir; uzlaşmacı bir yapıya sahiptir; karısının başı açıktır. Bu ismi de bir kenara not edin.”
7 yıl önce bunları yazmışız....

CHP’deki eskiler, ‘uygun aday’ dediler

CHP’nin eski bakan, yönetici ve milletvekillerinden, cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek geldi. Ayhan Altuğ, Orhan Birgit, Alev Coşkun, Vahit Çalın, Ali Haydar Erdoğan, Uluç Gürkan, Memduh Ekşi, Sami Kumbasar, Doğan Öztunç, Hikmet Savaş, Ali Topuz, Cemal Seymen, Mete Tan, Erol Tuncer ve Metin Tüzün yaptıkları değerlendirme sonrasında, “Sayın İhsanoğlu’nun bizim beklentilerimize de uygun bir aday olduğu kanısına vardık. İhsanoğlu’nun tanıtılması ve seçilmesinin sağlanması için üzerimize düşecek görevleri yapacağız” dediler.

Yazarın Tüm Yazıları