Yalçın Bayer: Bafra'da tütün kavgası






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

TEKEL'in özelleştirme çabaları karşısında tütün politikaları üzerinde Samsun'un Bafra İlçesi'nde üreticiler, bugün ve cumartesi günü karşıt görüşlü iki grubu dinleyecekler.

Tütünde özelleştirme ve piyasa ekonomisi savunucusu olduğu anlaşılan Tütün Üreticileri Kooperatifi'nin bugün saat 12.00'de yapılacağı açıklanan ‘‘Tütünde Çözüm’’ mitinginde ‘‘Tekel'e teşekkür’’, ‘‘Üreten biz, satan biz olalım’’, ‘‘Yasayla korunmak istemiyoruz’’ ve ‘‘Kár eden de zarar eden de biz olalım’’ gibi pankartların taşınacağı bildirildi.

Kooperatif Başkanı Fazlı Görgeç, ‘‘Amacımız ağlamak değil. Bugüne kadar biz politikacıları kullandık, politikacılar da bizi... Gerçek üretici olarak artık çözüm üretmek istiyoruz. Üretim ve pazarlamada söz sahibi olmak istiyoruz. Tekel ile ortak politika oluşturmaya talibiz. 'Hepsinden 5 bin lira fazla veriyorum' diyen politikacı tipinin gerçekçi tütün politikası üretemeyeceğini de biliyoruz. Bu anlamda bu nedenle tütünde özelleştirmeden korkmuyoruz. Tütün borsası kurulmasını istiyoruz’’ diyor.

Mitingin düzenleyicilerinden Hamit Genç, ‘‘Artık ekonomiye IMF el koydu, deniz bitti. Biz 21. yüzyılın çiftçisini yaratamazsak, liberal ekonomiler uygulayamazsak AB'ye giremeyiz. Bu miting ağlama değil, üreticinin birlik ve beraberliğini gösterme mitingidir’’ dedi.

VE KARŞIT PANEL

Bafra'da ‘‘Tekel'in özelleştirilmesi ve tütüncülüğümüzün geleceği’’ konulu panel ise cumartesi günü yapılacak. Tütün Platformu Başkanı Orhan Özet'in yöneteceği panelin konuşmacıları; Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Hüseyin Karakoç, Tütün Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Faruk Gülpınar, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Gürol Ergin ve Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Salih Emri ile Prof. Mümtaz Soysal.

Panelle ilgili bilgi veren Faruk Gülpınar, köşemize şu açıklamayı yaptı:

‘‘Bütün dünyada tütünde destekleme ve devlet kontrolü var. Biz de kontrollü devlet politikasının planlı bir şekilde devam etmesini, ancak siyaset üstü tutulmasını istiyoruz.

Devlet tekelinin kalkıp, piyasanın yabancı sigara tekellerinin kontrolüne geçmesini istemiyoruz. Politikanın girmediği bir üretim planlaması istiyoruz. Sözleşmeli tarım tütüne uygun bir model değildir. Türkiye'de 14 şirket tütün alımı yapıyor. Tütün şirketleri, birkaç yabancı alıcının sözünün dışına çıkamıyor. Üstelik sipariş üzerine aldıkları bu piyasayı belirleme şansına da sahip değiller. Dolayısıyla gerek üreticiler, gerek alıcılar açısından uygun bir model değil.’’

Tütünde özelleştirme tartışmaları asıl şimdi başlıyor.

Nereye gidiyoruz

DEVLET krizinden, ekonomik krize dönüşen yaşadığımız acı tablo karşısında finansçılar ve ekonomistler dün akşam televizyonlarda değerlendirmeler yaptıkça herkesin kafası karıştı.

Türkiye tam dibe mi vuruyordu?

Vatandaşlar, saatler boyunca resmi bir açıklama yapılmayınca 'dalgalı kur' ve 'Merkez Bankası kur bandı' deyimlerinden bir şey anlayamadılar.

Biri ‘‘Üstü kapalı devalüasyon yapılabilir’’ diye konuşurken, bir başkası da ‘‘Böyle bir şeye gerek yok, her şey bir kaç günde düzelir' tesellisinde bulunuyordu.

Vatandaşın asıl öğrenmek istediği, bu işlerin arkasında bir devalüasyon olup olmayacağı ve olursa dolar ve markın ne kadar olacağıydı. Bir diğer soru da; ‘‘Paramın bulunduğu bankaya elkonulabilir mi?’’

Siyasetimiz de, ekonomimiz de batık. Ağlanacak halimize gülüyorlar.

Ne olduğumuz ortada da, bundan sonra nereye gideceğimiz meçhul.

Geçmiş olsun Türkiye

İSTANBUL'dan Erdal G. Tepe ‘‘İnsanı değişmedikçe, kaderi değişmeyecek bir ülke Türkiye...’’ başlıklı mektubunda şöyle diyor:

‘‘Tarih; 16 Şubat. Yer; Sirkeci, Büyük Pastane'sinin sokağı. İşportacılar tezgahları arasında Eminönü Belediyesi'nin 34 UZZ 76 plakalı minibüsü duruyor. Buraya kadar her şey normal. Ancak bir anda sivil bir belediye memuru, tezgahların arkasında bavullarını henüz açmamış olan iki Romen uyruklu kadından birine saldırıyor. Bir yandan hançeresini yırtarak amirini çağırıyor. Gelen telsizli amir -duyduğuma göre adı Ömer olabilir-, kadına sert bir darbeyle vurarak, ‘‘Memleketine git’’ diye bağırıyor. Zannedersiniz ki, bu şahıs bir katille mücadele ediyor. Ama onlara müdahale edecek hiçbir merci yok. İşin ilginç yanına gelirsek bu manzarayı seyreden işportacılar olayın sonunu gördükleri an pılıpırtılarını toplayıp kaçmaları. Demek ki hedef Romen kadınlarmış. Bu olayı benim gibi birçok kişi esefle izledi. Bu mudur 21. yüzyılın Türk insanı... Geçmiş olsun Türkiye.’’

IMF'nin talimatı

ECEVİT hükümetinin IMF'ye 18 Aralık'ta verdiği ek niyet mektubunda tütüne devlet desteğinin kalkacağı yazıldı. Tütün Kanun Tasarısı Bakanlar Kurulu'ndan geçti, ancak Meclis gündemine indirilemedi. Tasarıdaki bir hükme göre; yerli ve yabancı sigara üreticileri, Türkiye pazarında sattıkları sigara miktarı kadar tütünü Türkiye'den satın almak zorundalar. Ancak maddenin Hazine'nin isteği üzerine metinden çıkarıldığı öğrenildi.

TARTIŞMALAR

Üzüntüm büyük

SAYIN Cumhurbaşkanım, Sayın Genelkurmay Başkanım, Sayın Başbakanım, Anayasa'nın 118. maddesi açıktır. İlave değişiklik yapılmamıştır.

‘‘MGK, Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşan bir heyetle kurulur’’ demektedir.

Sayın Bahçeli, Sayın Özkan ve Sayın Yılmaz'ın, yani Başbakan Yardımcıları'nın kurulda bulunmaları Anayasa'ya aykırıdır. Ancak misafir bakan olarak çağrıldıkları zaman kurula gelebilir, sorulan sorulara yanıt verebilirler. Bu telgrafı üzüntüyle çekiyorum. Bendeniz Atatürk çocuğuyum; 83 yaşındayım. Cumhurbaşkanı'na hakaretamiz kelimeler sarf eden hiç kimseyi tahayyül edemiyorum.

Nusret ÇAKIROĞLU-ANKARA

Çatıdaki kavga

DEVLET yapısının harcı hukuktur. Meclis, hükümet ve yargı kuvvetler ayrılığı prensibinin ana unsurlarıdır.

Hukuku bilenler, bilmeyenler...

Hani önder ve örnek olmak zorunluluğu?

Vah vatandaşım, vah Türkiyem.

Kime güvenmemiz lazım.

Atatürk ve ordusuna...

Av.Ruhi KAHRAMAN

Yazarın Tüm Yazıları