AVRUPALI Türkler, 12 Haziran seçimleri için hiçbir heyecan taşımıyor.
Frankfurt’taki temaslarımız sırasında bunu gördük.
Yıllardır her iktidar tarafından ‘aldatılan’ Avrupalı Türklerin aydın kesimi, yaşadıkları ülkelerde seçimde oy kullanamamanın kızgınlığını yaşıyorlar. Partiler bir kere bunu kayda almalılar.
“Bizi yine gümrük kapılarına mahkum ettiler. Almanya ve Türkiye’de ne zaman vatandaş olduğumuzu anlayacağız.”
Zaten ekonomik zorluk içinde olan emeklilerin öyle Türkiye’ye gidip oy kullanma gibi bir ‘lüks’lerinin olmadığı görülüyor. Milli Görüş’ün geçmişte yaptığı gibi büyük organizasyonları yok. AKP de bu gibi ‘kampanyalardan’ uzak; Türkiye ona yetiyor.
NE DİYORLAR
AKP üyesi İsrafil Dursun: Biz bir uçak seferi organizasyonu üzerinde çalışıyoruz. Bir gün uçakla gidip gümrükte oyumuzu kullanacağız. Bir gün de İstanbul’u gezip döneceğiz. Uçağı Yıldırım Atik adlı arkadaşımız organize ediyor.
Milli Görüş Güney Bavyera Teşkilatı Başkanı Samet Temel: Biz burdan seçmen vatandaşları oy kullanmaları amacıyla gümrük kapılarına götürmek için herhangi bir çalışma yapmıyoruz. Ama vatandaşları oylarını kullanmaları için teşvik ediyoruz.
Münih Halk Derneği Başkanı Necip Şahin: Biz uçak ya da otobüs organize etmiyoruz. Ancak buradaki vatandaşların Türkiye’deki yakınlarına mektup, mail yoluyla ya da telefonla CHP’ye oy vermelerini istemeleri amacıyla bir çağrı yapacağız.
Kültürler arasında önemli bir ödül: İbni Sina...
TÜRK asıllı ünlü hekim, yazar ve filozof İbni Sina’nın (980-1037) Latince adına, Almanya’da 2006 yılında kurulan Avicenna Vakfı’nın bu yılki jüri üyeleri “Batı ile Doğu arasındaki bağları güçlendirecek adayları belirlemek” üzere bir araya geldi. Bu ödül Almanya’daki en prestijli ödüller arasında yer alıyor. Gerek aday seçimi için jüri toplantıları, gerekse ödül töreni Almanya medyasında büyük yankı uyandırıyor. Geçen yıl ‘Medeniyetler İttifakı’ projesine verilmişti ödül... Jürinin bu yıl da seçim yapmakta hayli zorlanacağını anlaşılıyor. Ortadoğu’nun yaşadığı kargaşa içinde bir isim bulmak hayli zor. Sürpriz bir kadın da çıkabilir, bir Arap düşünür de olabilir, dediler. İsmi sır gibi saklıyorlar. Jüri üyeleri dün Almanya’nın ünlü kaplıca kenti Wiesbaden’de bir araya geldi. Hessen Eyaleti CDU’lu Başbakanı Volker Bouffier’e nezaket ziyaretinde bulunan jüri üyeleri daha sonra bazı vakıf üyeleri ile birlikte, Almanya’nın en eski oteli olan Schwarzer Bock’da da toplantıya devam ettiler. 1486’da kurulan tarihi otelin Ingelheimer Salonu’nda tarihi bir masanın etrafında toplanan jüri ve vakıf üyeleri adayları tartıştılar. Toplantıya katılanlar arasında Alman Meclisi eski başkanı Prof. Dr. Rita Süssmuth, Prof. Hans Ulrich Klör, Dr. Gerd Andres, Almanya’nın önde gelen finans uzmanlarından Jochen Sauerborn, Alman Tabip Odası Başkanı Dr. Michael Popoviç, Türkiye’den Cumhuriyet yazarı ve milletvekili Ahmet Tan da bulunuyordu. Dünya ölçeğinde 30’a yakın siyasetçi ve bilim adamının üye olduğu vakıfta, Nobel ödülü almış fizik profesörleri, Almanya’dan siyaset partilerin grup başkanları, bazı tıp fakültelerinden kürsü başkanları, Fransa’dan Etik Komisyonu Başkanı, Lübnan’dan eski Maliye Bakanı, Vatikan Devlet Başkanı, Papalığın özel doktoru gibi isimler var. Vakıf, ilk ödülünü 2009 yılında vermiş. Ödül töreni Almanya demokrasisinin beşiği sayılan Frankfurt’taki tarihi Paul Kilisesi’nde (Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk da Alman Yayıncılar Birliği’nin ödüllerini bu kilisede almışlardı) yapılıyor.
DOĞU-BATI ÇATIŞMASI
Ödülün verilme gerekçesi, Doğu-Batı arasındaki çatışmayı azaltırken, Batı uygarlığının beslendiği kaynakları hatırlatmak. Tarihte Doğu’nun özellikle matematik ve tıp alanında öne çıkmış bilim adamlarını ve onların katkılarını bugüne taşımak diye özetlenebilir. Avicenna Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin “Bu ödülün tarihte bir dönem keşif ve icatlarıyla dünyada etkin olan Doğu toplumlarının bugün yaşadıkları ataleti üzerlerinden atmaya katkı yapacağına ve ödül dolayısıyla İbni Sina örneği üzerinden Doğu toplumlarının tarihteki entelektüelitesini bugünün Batı uygarlığı ile buluşturacağına inanıyoruz” dedi. Jüri üyelerinden Alman Jochen Sauerborn, “Bu ödülün Doğu ve Batı arasındaki ortak değerlerin tekrar güçlü olarak gündeme getirilmesi açısından çok önemli olduğunu, ödülün ayrıca kültürlerarası anlayışı güçlendirerek, önyargıların giderilmesine büyük katkı sağlayacağını” söyledi.
Günde 2500 oy
ATATÜRK Havalimanı’ndan uçağa giderken bir dizi seçim masası ile karşılaştık. Her masada dört-beş memur dünyalı/Avrupalı seçmen bekliyordu. Bir ‘masa’daki görevliye sorduk, yurtdışına gidenlerin seçimlere ilgisi nasıl? “Gece-gündüz gidenlerin sayısı henüz 2500 kadar” dedi. Bu seçimlerde gümrüklerde 100 bin oy kullanılır mı?