Avrupa ortak eğitiminde Türk tarihi yer almıyor

ALMANYA’da, Hürriyet’in geleneksel ’Sizin derdiniz bizim derdimiz’ toplantılarında Türk göçmenlerin dertlerini dinledik. Bunlardan biri Köln’de ’Cafe Yıldız’ salonundaydı. Sağlık olanakları nedeniyle yalnızlığa mahkum olan emekliler; umutsuz ve amaçsız gençler "Euro-Türk" gençleri... Tek eğlenceleri ’futbol’; Karadenizlilerin en büyük sevdası da Trabzonspor. Artık hepsi Türkiye’den başka bir Alman takımını da tutuyorlar. O da kentlere göre değişiyor.

Bizim Türklerin sıkıntısı, derdi ve beklentileri çok...

Avrupa’da oturanlar eskisi kadar memleket hasreti ile yanıp tutuşmuyorlar.

’Yeşil sermaye’ ve ’Deniz Feneri’ vurgunlarından sonra ’iştihaları’ giderek azalıyor ülkelerine karşı.

Bir de din unsuru olmasa, ülkelerini unutup giderlerdi.
GÜNÜN SÖZÜ
"Diplomasi, masa üzerinde yapılan bir savaştır. Savaşta silahınızın güçlü olması gerekir. Yabancı ülke teröristlerini desteklemek elinizi güçlendirir."

(Alman uluslararası ilişkiler öğretim üyesi Prof.
Harald Müler)
Haberin Devamı

Yıllar itibarıyla bir gözlemimiz vardır; bazı dönemlerde Türkiye’ye dönmek arzusu ile tutuşulur; bazı dönemlerde ’Artık Almanyalıyız" denirdi. Bu kez herkes yerinde bekliyor; kararsız. Türkiye’nin hali ortada, bekledikleri pek bir şey kalmamış gibi...

Bizim Hürriyet’in Yurtdışı Yayınlar Müdürü Bülent Mumay ve Doğan Media International Genel Müdürü Sevda Boduroğlu, Almanya’daki büro temsilcileriyle birlikte sık sık bir araya gelerek Almanya’daki Türklerin nabzını tutuyor okurlarla...

Köln’deki son buluşmada çok şeyler dinledik Türklerden; gündemde ilk sırada seçimler vardı: Türkiye’den AKP’yi gönlünden geçirenler biraz suskun; aydın ve sol çevreler ile Aleviler, CHP’deki gelişmeyi dikkatle izlemek gerektiğini söylüyorlar. Son yıllara kadar Alman pasaportu taşıyan Türk seçmenler genellikle sosyal demokratlara oy veriyorlar... Sosyal demokratların gerilemesi ile oyların rengi değişmeye başlamış Türk seçmenlerin; artık Hıristiyan Demokrat yandaşı olmaya başlamışlar. Almanya’da 900 bine yakın Türk kökenli seçmen, bu yıl cumhurbaşkanı, parlamento ve eyalet seçimleri için üç kez sandık başına gidecek. Federal Parlamento’da bu dönem 5 Türk üye varken, bu sayının 2 veya 3’e düşmesi bekleniyor.

Çünkü Almanlar, listelerin ilk sıralarına Türkleri koymakta pek ’gönüllü’ davranmıyorlar.

Milletvekili danışmanı İlhami Kurtuluş, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’ndeki siyasi tabloyu anlatırken, Köln Belediye Başkanı Schramma’nın yeniden aday olmayacağının Türkler arasında ’üzüntü’ yarattığını belirterek Türk siyaseti için şöyle konuşuyor:

"Türkiye’de milletvekili dokunulmazlığı kalkmadıkça ve seçmenlerin büyük bir bölümü demokratik hakkı olan oy hakkını rüşvet karşılığı vermekten vazgeçmediği sürece kimin seçilip seçilmediği beni ilgilendirmiyor. Çünkü böyle olduğu müddetçe ne Türkiye’nin önü açılıyor, ne de yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza sahip çıkılıyor."

AKP hükümetinin AB konusunda ikircikli durumu Türkiye’yi Avrupa ortak eğitiminden de koparıyor.

Yan sütunlarda bunu okuyalım.

Rasmussen ne demek istedi, anladık mı

NATO Genel Sekreterliği’ne seçilen Rasmussen’e ne kadar kızarsak kızalım, Rasmussen adeta bir demokrasi dersi veriyor. "Demokrasilerde kuvvetler ayrımı neden vardır ve önemi nedir?" konusunda en ufak bir fikri olmayanlara "Bir TV kanalını kapatmaya başbakan olarak ben veya yasama erki yetkili değildir. Konuya savcılar yani yargı karar verir" diyerek sanki bir demokrasi dersi veriyor. Adeta "Danimarka bir muz cumhuriyeti değildir" diyor.
Cem TOKER

Bedelli askerlik

BEN eminim ki benim gibi birçok arkadaşım, bu vatan için okuduk, çalıştık, iş kurduk, elimizden geldiğince istihdam sağlamaya çalıştık. Ailemizi geçindirmeye çalıştık, altımızdan gelen nesil için üreten bir Türkiye için hayallerimizin peşinden koştuk. Dünya çapında derinleşen böylesine bir kriz ortamında, hep beraber güçlü bir şekilde ayakta kalabilmek için işlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Belki bir senede aşılabilecek bu darboğazdan ülke olarak 3-4 sene etkilenmek istemiyoruz. Lütfen bedelli askerlik için bizlerden desteğinizi eksik etmeyin. V.S.

Ankara, AB'nin yeni yazılacak tarih kitabını dikkatle izlemeli  
Çanakkale Savaşı’nı Almanlar mı kazandı

KÖLN’de Türkler için uzun yıllar eğitim çalışmaları yapan Mehmet Ali Önel çarpıcı bir konuyu aktardı: Avrupa ülkelerinin ortak tarih, coğrafya, sosyal bilgiler gibi kitapların yazılmasına başlanmış...

Her ülke kendi ülkesiyle ilgili 4-5 sayfalık bölüm ayıracak. Bunlar daha sonra bir komisyondan geçirilerek kitaplaştırılacak.

Önel soruyor: "Ortak tarih kitabında Türkiye niye yok? Bizler de Avrupa’nın bir değeri değil miyiz? Yunan, İtalyan ve İspanyol çocukları kendi tarihlerini öğrenirken; Almanya’da 1.5 milyon Türk öğrenci niye kendi tarihini öğrenmekten uzak tutulmak isteniyor?"

Almanlar eğitim sistemini yeniden yapılandırırken Türkiye dışlanıyor.

Üç beş sene içinde hazırlanan ortak kitapların her okulda okutulacağını söyleyen Önel, "Ankara bu konuda ağırlığını sağlayabilirse, Türk tarihinin yazımı için Almanlar üzerinde bir şeyler yapmalıdır. Türkiye ile AB arasında eğitim anlaşması var; aynı zamanda aday ülke" diyor.

Bilemeyiz ama Almanlar kendi tarihlerini oluştururken, ’Çanakkale Savaşı’nı biz kazanmıştık’ diye yazarlarsa ne diyebiliriz?

Bütün bu gelişmelerin nedeni bizce 1960’lardan beri gurbetçilere sahip çıkmayan ve onları ’sağmal inek’ anlayışında gören siyasetçilerindir.

Her derde deva Ergenekon

ERGENEKON, her seçimde her derde çare..."Tuncay Güney’in işkence altında alınan ifadesiyle başlayan Türkiye’de iktidar erkine dayanak teşkil eden Ergenekon Projesi’nde bu kez ABD Kıbrıs Masası Şefi F.S.S’den soruşturma talebi..."

Yakında Kazak, Özbek, Azerbaycan devlet başkanları da muhtemelen iddianamede yer alacak.
B. AKIN

Yazarın Tüm Yazıları