UNESCO, bütün insanlığın ortak mirası kabul ettiği kültürel ve doğal sitleri tanıtmak ve toplumda bu mirasa sahip çıkacak bir bilinç oluşturmak amacıyla, dünyadaki kültürel ve doğal miras alanlarını, bir prosedür çerçevesinde belirlemekte ve buraları ‘Dünya Mirası’ ilan ederek gelecek nesillere aktarılmak üzere sorumluluğu ev sahibi ülkelere vermektedir.
2010 itibariyle, dünyada 151 ülkeden; 911 kültürel ve doğal varlığın yer aldığı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne, Türkiye’den sadece 9 varlık girebildi. Türkiye’den ayrıca 27 kültürel ve doğal varlık da UNESCO’nun geçici (endikatif) listelerinde bulunuyor. Ancak tarihi binlerce yıl öncesine uzanan ve pek çok tarihi esere ev sahipliği yapan Ankara’nın hiç bir listede bulunmaması dikkat çekici. Uluslararası Arkeoloji literatüründe ‘Monumentum Ancyranum’ (Ankara Anıtı) olarak geçen Augustus Tapınağı, Ankara’da günümüze kadar ulaşmış üç Roma eserinden en eskisidir. Hacı Bayram Camii’nin bitişiğindeki tapınak; burada daha önceleri yer alan Anadolu’nun Ana Tanrıçası Kibele ve Ay Tanrısı Men için yapılan bir başka tapınağın yerinde inşa edildiği için her zaman kutsal sayılmış, çok özel bir mevkide bulunmaktadır. Augustus Tapınağı’nın en önemli bir özelliği; İmparator Augustus’un ölümünden kısa bir süre önce bıraktığı dört önemli belgeden, sadece bu tapınağın duvarlarına da aktarılan sonuncusunun günümüze kadar gelebilmiş olmasıdır. Augustus’un, tüm servetini varisleriyle birlikte Roma halkına bıraktığı vasiyetnamesinin (1) yanı sıra, kendisi için düzenlenecek cenaze töreni hakkındaki buyruklarını (2), imparatorluğun askeri ve mali durumu hakkındaki bilgileri (3) ve de yaşamı boyunca yaptığı işleri (4) anlatan bu belgelerden ilk üçü zaman içinde kaybolmuştur.
MUTLAKA KURTARILMALI
Dünya Anıtlar Fonu’nun iki yılda bir yayımladığı mutlaka kurtarılması gereken 100 eser listelerine 2002 ve 2004’de iki kez giren Agustus Tapınağı, bitişiğindeki tarihi camiye yaslanan bir duvarı nedeniyle, sanki bu duvar yıkılsa diğerine vereceği zararı düşünerek, zamana karşı direnmektedir. Halen yıkılma tehlikesi altındaki, ‘2 bin yıllık tarih hazinesi’ Augustus Tapınağı’nın içine girilemiyor ama dışarıdan görülebildiği kadarıyla bile Ankara’nın köklü tarihinden görkemli bir kesiti yansıtmaya devam ediyor. Augustus Tapınağı bütün bu özellikleriyle ve duvarlarında, Roma’daki orijinali dahil başka bir kopyası günümüze kadar gelemeyen Augustus’un vasiyetnamesini bulundurduğu için UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kuvvetli bir aday olabilir.
HOŞGÖRÜ ANITI
Bu adaylık ayrıca dünyada birçok kutsal yapının kaderi olan; mevcut bir tapınağın yıkılarak yerine yeni bir dinin tapınağının inşası geleneğinin aksine (hatta bu tapınağın kendisi de daha önce onun yerinde bulunan bir başka kutsal mekanın üzerine inşa edildiği halde) burada yapılan Hacıbayram Camii için Augustus Tapınağı’nı yıkmayarak camiyi, hemen bitişiğine inşa den Türk hoşgörüsünü de dünyaya tanıtacaktır. Dünyadaki ve Türkiye’deki diğer Dünya Mirası yerlerde olduğu gibi, UNESCO Dünya Mirası Logosunun, Tapınağın önüne yerleştirilmesi Ankara’ya çok önemli bir kültürel değer katacağı gibi, uluslararası literatürde Ankara Anıtı olarak anılan Augustus Tapınağı’nın adaylığı dahi Ankara’nın adının bir kez daha dünya turizm çevrelerince tanınmasını sağlayacaktır. Timur ÖZKAN
Madenlerin yağmalanmasına dur diyeceğiz
TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 15 Mayıs Pazar Sıhhiye Meydanı’nda ‘TMMOB Mitingi’ gerçekleştirecek. Bu ülkenin mühendis, mimar, şehir plancıları olarak; gericiliğe ve karanlığa karşı aydınlığı savunmak için, baskıcı ve otoriter yönetime karşı, özgürlük ve demokrasi için, her şeyin para-kâr olduğu piyasa anlayışına karşı eşitliği savunmak için, ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamak için, öznesinde insan olan özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir anayasa için. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yoldan çözümü için, cinsiyet ayrımcılığına karşı durmak için, özerk ve demokratik üniversite için, Demokratik, parasız eğitim hakkımız için, eşit, nitelikli, parasız sağlık hakkımız için, güvencesiz çalışmaya, taşeronlaşmaya, sendikasızlaştırılmaya “hayır” demek için. Kentlerimizin, ormanlarımızın, madenlerimizin yağmalanmasına “dur” demek için. Havamıza, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak için, Meslek alanlarımıza, mesleğimize, onurumuza sahip çıkmak için, Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam için... Mehmet SOĞANCI- TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı