KEŞAN’da çıkan ‘Önder’ gazetesi sahibi Feyzullah Aktan günlük fıkrasında şöyle diyor:
‘CHP’nin mevcut siyasi yapısı içerisinde bölgemin ve ülkemin sorunlarını çözmeye yönelik siyaset üretme inancımı kaybetmiş bulunmaktayım.’
Edirne Milletvekili, Keşanlı Prof. Necdet Budak’ın CHP’den istifa dilekçesi böyle.
Sayın Budak adaylığa karar verdiğinde CHP’yi tanıyor muydu? Hayır. Çünkü o güne kadar bir tek gün bile CHP içinde çalışmamıştı. Belki CHP’nin tüzüğünü ve programını bile okumamıştı.
Peki onu aday gösteren ve listenin birinci sırasına oturtan CHP örgütünün, onu tanımak adına, oturup birlikte bir çay içmişliği var mıydı? Yoktu.
Bir de şu sorunun yanıtını arayalım:
CHP mevcut siyasi yapısı ile halkın beklentileri doğrultusunda çözümler üretebiliyor mu?’
LİSTE BİRİNCİSİ OLDU
Prof. Budak’ın ailesinin yaşadığı Karlı Köyü, Keşan’ın sosyal demokrat ağırlıklı ve okuyanların çok olduğu bir köy... Budak, İzmir Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaparken bir gün Keşan’a çıkıp geliyor. CHP İlçe Başkanı’na aday olmak istediğini söylüyor. Kendisini CHP’nin 50 yıllık üyesi, eski belediye başkanlarından, bir gıda firmasının sahibi olan Metin Çırpan’la görüştürüyorlar.
Gerisini Çırpan’dan dinliyoruz:
‘Kariyer sahibi olduğu için kendisine mal bulmuş magribi gibi sarıldık. Yemeğe götürdüm; bana ‘Milletvekili olmak istiyorum ama Edirne’de önseçim var’ dedi. Bizim Uzunköprü’lü bir başka hemşerimiz vardır; ODTÜ Uluslararası İlişkiler profesörü Hüseyin Bağcı... Ona durumu açtığında Bağcı kendisine ‘Önseçim varsa harcanırsın’ demiş. Bana önseçim tereddüdünü aktardı. ‘Bu bir yarış’ dedim. Daha sonra adaylığını koydu. İnsanlar inanılmaz şekilde kendisine sarıldı, önseçimde listebaşı oldu ve kazandı.’
YÜZÜMÜZE NASIL BAKACAK
AKP’ye geçmesi...
- Başta köy halkı olmak üzere kendisine oy vermiş olan CHP’liler büyük üzüntü duyuyor ve tepki gösteriyoruz. Dün köyüne gittim, sanki yangın yeri gibi karalar bağlamış... Doğrusu ben dahil kimse bir şey anlayamadı. Yüzümüze nasıl bakacak? AKP ile yıldırım aşkı nasıl başladı; ülkesi ve bölgesi adına neler getirecek merak ediyoruz. Hayatta böyle şeyler oluyor, bunları 50 yıldır yaşıyoruz. Hoş bir şey değil tabii. CHP’nin birtakım ilkeleri vardı, şimdi yok. Halk artık namusludan yana tavır koyma eğiliminde değil.
İLGİNÇ BİR KONU
Metin Çırpan, 1976-80 arasında belediye başkanlığı yaptığını, güzel hizmetler verdiğini anlatırken, tarım alanları konusunda çok önemli bir konuya parmak basıyor:
‘Toprak reformu dendi, kimse üzerinde durmadı. Fransa’da, de Gaulle zamanında, en küçük toprak 50 dönümden aşağı olamaz diye bir kanun çıkartıldı. Yani toprak, miras ve satışla bölünemez, dendi. Bizde ise tarlalar neredeyse bir dönüme kadar düşmeye başladı. Demirel, tapuyu deldirmeyiz dedi, böyle oldu. Bir şapka ile milleti arkasına taktı. Sağ iktidarlar tüketim toplumu yaptı Türkiye’yi... Keşan’ın 49 köyünden 3’ünde genç nüfus kaldı; geri kalanı emeklilik yaşını doldurmuş insanlar. Tarımdan nasıl verim alınacak; herkes kentlere kaçıyor.’
Vergi denetiminden değil örgütün gazabından kaçtı
CHP’den AKP’ye geçen Atilla Başoğlu, CHP kökenli bir aileden geliyor. Atatürkçülüğünü kimse inkar etmiyor. Deniz Baykal olsun arkadaşları olsun istifaya neden olarak Maliye müfettişlerinden gördüğü baskı öne çıkarılmak isteniyor.
Bu tarifle istifanın gerçek nedeni gözden kaçırılmasın sakın. Kendisini yakından tanıyan bir dostu bize şunları anlatıyor:
‘Başoğlu en çalışkan üyeyken bir süre sonra genel merkezin uygulamalarından rahatsızlık duymaya başladı.Nitekim ilk 9’lar hareketi içinde yer aldı; sonra 30’ların içinde yer aldı. CHP’nin Adana’da çıkarttığı 6 milletvekilinden sonuncusuydu. Diğer 5 milletvekilinden ayrı hareket ediyordu. Önceleri Aytaç Durak’ın transfer girişiminden, daha sonra da Bülent Özülkü’nün Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilmesinden rahatsızlık duymuştu. Hatta Özülkü’nün atanması karşısında istifayı bile düşünmüş ancak arkadaşları tarafından engellenmişti. Sonuçlar tepkisinin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. O da bu kadronun içinde yer almak istemedi, yerel örgütün baskılarına karşı güçlü olabilmek için iktidar safını seçti. Başoğlu, AKP’ye geçecek en son CHP’li olabilirdi aslında.
SIRADAN TEFTİŞ
İşyerinin müfettişlerce denetlenmesi...
- Özel bir teftiş değil... Yaz döneminde Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi 10 trilyonun üzerinde cirosu olan bütün işyerleri vergi incelemesine alındı. Başoğlu’nun müessesesi de bu arada denetlendi. İstifasının buna bağlanması maksatlıdır. Ancak başka bir iddia da var; Genel Merkez’e karşımuhalefete başlayınca, aynı listeden milletvekili olan Adana eski Defterdarı Kemal Sağ güya kendisine gözdağı vermek amacıyla tanıdığı müfettişler vasıtasıyla aile şirketi Yüksel Tekstil’e vergi incelemesi yaptırmış!.. Ama ne denirse densin birilerinin gazabından kurtulmak yolunu, CHP’den kaçmakta buldu. Denilebilir ki, AKP’ye geçecek en son adam olmasına rağmen... Kayseri kökenli olması nedeniyle dostları tarafından transferi hemen gerçekleştirildi. Başbakan AKP rozetini takarken yanında Aytaç Durak’ın da bulunması siyasetin bir cilvesi sayılamaz mı?
PARALI ADAY
CHP Genel Merkezi’nin tutumu...
- Baykal, seçim öncesinde Yavuz Donat’a, partinin adaylarından söz ederken Atilla Başoğlu’na hayran kalacaksın, demişti. Adaylarını ‘pırlanta’ olarak nitelendirmişti. Baykal bilmeli ki, seçim kampanyasında ‘Şimdi CHP zamanı’ diyen başka milletvekillerinin de ‘Şimdi AKP zamanı’ deyip yanından ayrılacaklarını görebilir.
Biliyor musunuz
TEMELİ atılan, 20 yıldan beri süren İstanbul tüpgeçit projesi çalışmalarını yürüten DLH Genel Müdür Yardımcısı Simin Pehlivan’ın emekliliğini istediğini... Doğalgaz müteahhitlerinin kuruma tahsis ettiği Honda marka jeep’i bizzat kullandığı için adı ‘jeepli müdür’e çıkan Botaş Genel Müdür Yardımcısı ve 22 Mayıs’tan beri Botaşspor Kulübü Başkanlığı’nı yürüten Kerim Taşkıran’ın görevden alındığını...
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘Sayın Ecevit’in genel başkan adayı tavsiye etmesi doğru değildir. Adaylık yarışında Rahşan Ecevit’i parti meclisi listeme almayacağım.’
(DSP Genel Başkan adaylarından Prof.Şükrü Sina Gürel)