AT yarışı ve spor dergisi ‘Yarışçı’nın Yayın Koordinatörü Mehmet Ayan yetiştiriciler ve atçıları ciddi şekilde kaygılandıran bir soruna değiniyor, ‘‘Atçılığın geleceği için tehlike canlarının çaldığını’’ söylüyor.
Bu konudaki gelişmeleri şöyle özetleyebiliriz:
At yarışları ile ilgili doping cezalarının affını kapsayan yasa aralık ayı ortalarında Meclis'ten geçti. Değişiklik yasası, ocak ayı başlarında Cumhurbaşkanı Sezer tarafından doping cezalarının affını öngören bölümün Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yeniden görüşülmek üzere Meclis'e iade edildi.
TBMM'ye iade edilen at yarışlarına ilişkin yasa, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda aynen kabul edildi.
Ancak, yasa görüşülürken, Türk atçısının sigortası olarak kabul edilen ve 7000 sayılı kanunla düzenlenen fon, konulan bir ek madde ile Tarım Bakanlığı'nın tümüyle kontrolüne geçti. Komisyondan gelen haliyle yasa hükmünde bu fonun en fazla %25'inin diğer hayvancılık sektörlerine kullanılabileceği öngörülürken, Genel Kurul'da yapılan son dakika değişikliği ile fonun tamamının atçılık dışındaki hayvancılık alanlarına da aktarılabileceğini hükme bağladı. Bu beklenmedik gelişme atçılık ve yetiştiricilik sektöründe tepkiyle karşılandı. Ancak camia her zaman olduğu gibi tepkisini kamuoyuna iyi anlatamadı.
Bu arada Tarım Bakanı Sami Güçlü'nün Fanatik'te (12.1.2004 ) yer alan ‘‘Müşterek bahis oynayan kişileri bağımlı halden kurtarmak gerekir...’’ sözü tepkilere neden oldu. Güçlü'nün, 1925'te Atatürk'ün bizzat kurduğu Yarış Islah Encümeni ile tohumları atılan ve 'modern toplumlar için sosyal bir ihtiyaçtır' sözüyle tanımladığı yarışçılığın bugünü ile çelişti.
ATÇILIK KUMAR MIDIR?
Bir başka çelişki de şu:
Bakanlık bir yandan at yarışlarına bir bağımlılık yaftası yapıştırırken, diğer yandan da yaptığı son dakika değişiklikleriyle Türk atçısının fondaki trilyonlarına el koyuyordu. At yarışlarını uyuşturucu ve alkol gibi kötü alışkanlıklarla bağdaştıracak kadar bu sektörü küçük görürken, doğum yeri olan Konya'da 2003 Ağustos'unda hipodrom temeli atmayı da ihmal etmediğini kayda almak gerekiyor.
At yarışlarından sadece 2003 yılında Savunma, KDV, eğitime, Tanıtma Fonu'na ve Yurtkur'a 35 trilyon katkı sağlandı. Devletten hiçbir şey istemeyen ve devlet tarafından kesintilerle girdaba sokulan böylelikle de çok ciddi bir gelecek kaygısına düşürülen yarışçılık sektörü, 30 bin kişiye iş olanağı veriyor. Bunun yanında da her kaynak arayışında da hedefteki ilk akla gelen sektör... Ancak Türkiye'de 'tahmin' dışında 'yarış basını' gelişmediğinden bunların kamuoyu ile paylaşılması olanaksız hale geliyor.
Bunları yazarken Sezer'in iade ettiği bu tasarı Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda aynen kabul edilmez mi? Yasanın aynen çıkmasında ısrar edildiğine göre, fonda biriken trilyonlarda Tarım Bakanlığı'nın gözü var demezler mi?
CHP tarihi görevini ihmal edemez
SEÇİM süreci yaklaştıkça, solda işbirliği konusunda çeşitli çağrılar yapılıyor.
ESENYURT Belediye Başkanı Gürbüz Çapan şöyle diyor:Solun bir işbirliğine gidememesini hüzünle izliyorum. Türkiye için kimse hovardalık yapamaz. Koca bir parti, HADEP'e ‘‘SHP'yi bırakın bize gelin’’, SHP'ye de ‘‘HADEP'i bırakın bize gelin’’ dememelidir. Buna köylü kurnazlığı denir. Sayın Baykal, hiç olmazsa bu seçimde solu dizayn etmelidir. Sorumluluğu üzerine almalı, her türlü açılımı yapmalıdır. CHP anket yapsın kim güçlü ise onu aday göstersin. Bunu yapamıyorsa büyük kentlerde karşılıklı alan boşaltılsın. Birbirimizin koluna girelim.’
BAYKAM
CHP eski PM üyesi Bedri Baykam, parti yöneticilerine ve örgüte açık bir mektup yayınlayarak, ‘‘Lütfen tüm kişisel beklentilerinizi durdurun ve 15 dakika boyunca, 29 Mart sabahı neler olabileceğini düşünün. CHP'nin acilen diğer sol liderlerle masaya oturup, tüm belirsizlikleri gidererek yerel seçime yön vermesi gerekmektedir. Hatırlatmakla görev bildiğim tek gerçek, ebedi liderimizin Mustafa Kemal Atatürk olduğu ve onun mirasını da hiçbir egosantrik kişiliğin yıpratma hakkı olmadığıdır.’’
PERİNÇEK
İP Genel Başkanı Doğu Perinçek,Baykal'a gönderdiği mektupta ‘‘Türkiye'nin, Türkiye'yi savunan bir hükümeti yok. AKP yönetimi Türkiye'yi içerden vuruyor. Ülkemiz istikrarsızlığa doğru gidiyor. Bu koşullarda milli güçbirliği yapmayan partiler, önümüzdeki sürecin hengamesi içinde kaybolacaklardır. Milli güçbirliğini gerçekleştirme inisiyatifini göstermek, en başta CHP'nin sorumluluğundadır. Milli güçbirliği için uygun göreceğiniz partilerin genel başkanlarını davet etmenizi ve bu konudaki çözümünüzü herkesin önüne koymanızı değerlendirmenize sunuyorum.’’
Eski İstanbul Eczacılık Odası Başkanı Erkan Önsel, ‘‘Baykal'ın çağrı yaptığı DYP, ANAP, MHP gibi partilerin liderleri sorumlu tavır almalıdır. Bu çağrı yanıtsız bırakılamaz. Baykal'ın DEHAP'a kapılarını kapatan tavrı da olumludur’’ dedi.
Biliyor musunuz?
DSP'nin Antalya Belediye Başkan adaylığına (E) Tuğgeneral ve Mehmetçik Vakfı İstanbul Bölge Müdürü İsmail Arıcı'yı gösterdiğini, Sakarya'nın Karasu Belediyesi başkanlık seçimine, AKP'den şimdiki başkan Ahmet Genç, müteahhit Cevat Ekşi ve Sedat Peker'in şoförü Cengiz Cansız'ın aday olduklarını....
GüngörenAKP'de eğilim yoklamasında 'Ali Cengiz' oyunları oynandığını; ilçe başkanı Abdullah Başcı'nın kendisi için 'işaretlenecek aday' Şakir Yücel için 'istenen aday' ve şimdiki belediye Başkanı İbrahim Kurşun için ise 'istenmeyecek aday' diye yazdırıldığını..
Biliyor musunuz?
Mesaj panosu
MİGROS Center'daki Odeon Cineplex Sineması'nın, büyükler daha avantajlı olmasına karşın sadece küçük popcorn satmasını; sinema fiyatlarının da 7'den 9 milyona çıkartılmasını Faruk Süren'in nezdinde kınıyorum.