Atatürkçü bürokratlar Tayyip mitingini nasıl görmedi

Rize'deki suç kasedinin öyküsü

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de'suç' dolu konuşmasını yaptığında (25.5.1992) Türkiye'yi kimler yönetiyordu?

Cumhurbaşkanı Turgut Özal...

DYP-SHP koalisyonunun başbakanı Süleyman Demirel; Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü...

İçişleri Bakanı İsmet Sezgin (DYP)...

Adalet Bakanı Seyfi Oktay (SHP)...

'Zümrüt Rize' gazetesinin o dönemki yazı işleri müdürü, şimdi ise imtiyaz sahibi olan, Rize Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Faik Bakoğlu'na, 1992'de Rize'de il yöneticilerin kimler olduğunu soruyoruz. Bakoğlu arşivini açarak şu bilgileri veriyor:

Rize Valisi Erol Zihni Gürsoy... Trabzon, Çaykaralı... Manisa, Bingöl ve Elazığ'da görev yaptı. SHP kontenjanından 20.2.1992'de atandı; 22.9.1993'e kadar görev yaptı. 'Atatürkçü ve yurtsever vali' olarak tanınıyor. Merkez valisi iken üç ay önce emekliye ayrıldı...

Emniyet Müdürü Hamdi Göngör... Rize'de iki kez görev yaptı; ilkinde DYP'liler tarafından görevden alındı. Sekiz ay önce de Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne atandı.

Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Güven... Konuşmanın yapıldığı günden bir gün önce burnundan geçirdiği operasyon nedeniyle rapor aldı. Güven daha sonra Kütahya'ya atandı; üç yıl önce de vefat etti. Rize'de 'taviz vermez bir Atatürkçü' olarak bilindi.

İl Jandarma Alay Komutanı Albay Muzaffer Akçam... Daha sonra Sıvas'a atandı. Üç yıl önce de emekli oldu.

Rize Belediye Başkanı DYP'li Memiş Ali Usta.

Tayyip Erdoğan
o sırada RP İstanbul İl Başkanı... 1992 ortasındaki ara yerel seçimler yapılacağından memleketi Rize'de propaganda çalışmalarına katılıyordu.

Erdoğan konuşmasını Cumhuriyet Alanı'nda yapıyordu; Adliye ve Valilik binaları da bu meydana bakıyor. Konuşma kulağını tıkasan duyulacak bir mesafede...

Rejimin sahibi bürokratlar 'atalet' içinde...

Tayyip kasedini SP’liler verdi


FAİK Bakoğlu'na ‘‘kasedin nasıl ortaya çıktığını’’ soruyoruz:

- Rize için bir söz vardır; yağmuru, rutubeti ve dedikodusu boldur diye... İster dedikodu ister gerçek deyin Rize'de kasedin SP'liler tarafından sızdırıldığı herkesin dilinde... Bunun gibi başka kasetlerin de ortaya çıkacağı konuşuluyor. 1990'ların başında kurulan, RP'ye yakınlığı ile bilinen Kanal 2000 TV'nın açılışını Erdoğan yapmıştı. Kanalın o zamanki ortağı Hasan Uzun şu anda SP İl Başkanı... Erdoğan'la yolları çoktan ayrıldı. Çay fabrikatörü olan Uzun'a kasedin kendilerinden çıkmış olup olamayacağını sormak için aradığımızda iş gezisinde bulunduğunu söylüyorlar. Polis kaynakları ise kendilerinin böyle bir çekim yapmadığını belirtiyorlar.

Rize'de SP ile AKP arasında yoğun bir rekabet olsa gerek...

-
Hem de nasıl... Özellikle Doğu Karadeniz'de; SP milletvekilleri Prof. Mehmet Bekaroğlu (Rize), Şeref Malkoç (Trabzon), eski dava arkadaşları Tayyip Erdoğan'ın gücünü kırmak için büyük bir faaliyet gösteriyorlar. Düşünün ki, SP'nin etkinliğini göstermek amacıyla mevsimi olmamasına karşın Trabzon'da tütün, Rize'de çay mitingi yapıyorlar. Her vesile ile yaptıkları konuşmalarda üstü kapalı olarak Erdoğan ve Mesut Yılmaz'a çatıyorlar. Rize İl Başkanı Hasan Karal başta olmak üzere AKP ise suskun...

1994'te Rize'nin belediye başkanı olan kaçak Şevki Yılmaz, o sırada nerede?

-
1991'deki belediye başkanlığı seçimini DYP'li Memiş Ali Usta'ya karşı kaybetmişti... Almanya'dan gelerek Erdoğan'la birlikte bu seçim çalışmalarına katılıyordu. Nitekim Erdoğan'ın konuşma kasedinde de dikkat edilirse görülüyor.

Polis neden çekim yapmadı


SİYASİ partilerin toplantılarını polis izliyor, kamera ile görüntü alıyor.

Ancak Erdoğan'ın mitingiyle ilgili bir ihmal mi söz konusu?

Rize Emniyeti Müdürlüğü ekipleri, bu konuşmanın görüntüsünü almış mıdır? Bu konuda bir zabıt tutularak savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş mudur?

Bu konuda bir zabıt tutulmuşsa savcılığa bir tutanakla gönderilmiş midir?

Adalet Bakanlığı'na intikal eden bir yazı var mıdır?

En önemlisi şimdi Trabzon'da görev yapan Emniyet Müdürü Hamdi Güngör'ün bu konuşmalardan haberi olmuş mudur? (Cep telefonundan dün kendisine not bıraktık; saat 18.00'e kadar dönmedi)

Sorular daha da sıralanabilir.

Ancak konuşmanın yerel bir TV kanalının kameramanı tarafından çekildiği belirtildiğine göre, Hamdi Güngör'ün mitingden 'haberdar' olmadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda görevini savsakladı ya da konuşmayı görmezlikten geldi.

Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti; Erdoğan bu konuşmasından iki yıl sonra 1994'te İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

10 yıl önceki kasete soruşturma açmak da, Show TV'de yayınlandıktan sonra bugünkü Rize Cumhuriyet Savcısı Sinan Kuş'a kaldı.

Eski bir özdeyiş vardır:

Bir çivi düşer; bir nal kaybolur; bir nal düşer; bir at kaybolur. Ve bir savaş yitirilir...

İşte bu ihmaller sonucu laik cumhuriyet, zaman zaman şeriatçıların karşısında acze düşürüldü.

Demek ki Tayyip Erdoğan her istediğini söyleyecek ama bu 'demokrasinin gereği' hiç soruşturulmayacak. Böyle şey olmaz.

Çınarcık’ta hırsız var


YALOVA Çınarcık'ta bir yazlığımız var. Her yaz üç beş ay kalırız; karı koca imiz de emekli öğretmeniz... Bu kış dairemize hırsız girmiş, perişan olduk. Tabir caizse soyup soğana çevirmişler. Polise başvurduk, 'parmak izi' bula bulamamışlar. Bir 'dörtlük' yazdım; bu dörtlüğü ve çalınan eşyanın dökümünü aşağıya alıyorum.

Çınarcık’ta hırsız var

(Nerede yok ki?)

Yüzlerce ev soyulmuş Çınarcık'ta bu sene; /Bizimki de içinde, yandık tanrım desene! /'Çınarcık'ta hırsız var!' diye sesleniyorum: /İçişleri Bakanı'na, Yalova Valisi'ne...

RIZA BEŞER-İSTANBUL


MESAJ


ALMANYA'ya ihraç edilip zehirli tarım ilacı kalıntısı saptanan yeşil biberleri ile ilgili yazılar karşısında yetkili makamlarımız ne yapıyorlar acaba? İç piyasada satılan ürünler de aynı tarım ilacı ile yetiştirildiyse, ki öyle olduğu muhakkaktır, bunları afiyetle yemekteyiz. Lütfen bu konuya parmak basınız.

V. DİLMAÇ-İSTANBUL

ABD'
ye girelim, girmeyelim mi tartışmaları sürüyor ama... İstanbul'un en kalabalık, Türkiye'nin 32 ilinden daha kalabalık olan Gaziosmanpaşa'nın büyük bir bölümünde tam 16 saat elektrik kesintisi olabiliyor. Böyle ilkel görüntüler olan bir ülkeyi AB kabul eder mi dersiniz?

Kemal SAKAOĞLU İSTANBUL
Yazarın Tüm Yazıları