ASKİ soygunu tahammül sınırlarını aştı

ASKİ’nin su faturalarını uzun aralıklarla okuyup zamlı tarifeden fiyatlandırdığı konusunun defalarca köşenizde yer aldığını biliyorum.

Ama son aldığım su faturasını görünce bu kadar da olmaz diyerek size göndermeye karar verdim.

Bu fatura, ASKİ’nin kendi kendine bir yönetmelik çıkarıp su sayaçlarını 45 günde bir okuması gibi bence kamu çıkarına aykırı bir uygulamanın bile nasıl çıldırtıcı bir hal aldığının örneğidir. Faturada görüldüğü gibi su sayacı 54 gün sonra okunmuştur. Yani 2 ay olmasına sadece 6 gün kala... Dolayısıyla ufak bir hesapla aylık su tüketiminin 8,9 m3 olması gerekirken, 54 günde okuma sonucu 16 m3’e çıkarılmış ve 10 m3 sonrası zamlı tarifeye ’cebren ve hile’ ile sokulmuştur. Bu arada 2004 yılında yine aynı konuda ASKİ’ye gönderdiğim dilekçeye gelen cevabı da ekte yolluyorum.

Ankara halkının yıllardır nasıl soyulduğunun açık bir belgesi olarak size gönderiyor, bu soygundan kurtulacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorum.

H.Ö.


Ahmet Bey, yeşilimize lütfen dokunmayınız

YENİMAHALLE
Belediye Başkanı Ahmet Duyar ve diğer yetkililere seslenmek istiyoruz.

Bizler Yenimahalle-Ümitköy’deki Irmakkent Sitesi’nde oturuyoruz.

Burası villalar ve apartmandan oluşan biraz da olsa yeşili olan bir site... Ancak belediye siteye direkt bir giriş yolu yaptı ve bu yolu sitenin içerisinden geçirerek daha doğrusu mevcut site içi yolu kullanarak, ve girişteki nizamiyeyi kaldırarak ana yola bağlamak istiyor. Bunu yaparken de yolu genişletmek adına yol kenarında bulunan onlarca çam ve diğer ağaçları kesmekten söz ediliyor. Bu ağaçlar en az 20-30 yıllıktır. Güzel bir görüntü, gürültüyü önleyici ve oksijen sağlayıcı rol oynuyor. Yol genişletmek adına bu ağaçların kesilmesi tam bir katliam olacaktır. Zaten Çayyolu’nda en son ASKİ’nin yaptığı asırlık ağaç katliamından sonra teyakkuz halindeyiz. Lütfen yeşilimize, ağaçlarımıza dokunmayın. Varsın araçlar biraz daha yavaş gitsin. Yeşile ve çevreye önem verdiğini bildiğimiz Sayın Ahmet Duyar’dan da duyarlılık bekliyoruz.

Merve YEŞİL

Deniz Feneri’ gitti ’Cansuyu’ geldi

ANKARA’da ’Makromarket’ adıyla faaliyet gösteren market zinciri, tepkilerden sonra ’Deniz Feneri’nin bağış kutuları, standları ve başı bağlı kızlarını kasa önlerinden kaldırmıştı.

Şimdi aynı marketlerde ’Cansuyu Derneği’, Deniz Feneri’nin yerini aldı! Bir farkla, kızların yerinde ’gümüş yüzüklü’ delikanlılar var.

Malum zihniyetin, ’sadaka toplama dağıtma ve kaynak yaratma’ konusunda bu denli ısrarcı olması "Kapıdan kovarsın bacadan girer" halk deyimini doğrular nitelikte..

Metin ALTAY

Aldatıldım

ANKARA’
da orta ve dar gelirli kişilerin ikamet ettiği Eryaman’da oturmaktayım. Evime gelirken iki haftadır Batıkent Carrefour mağazasına uğrayıp ilan ettikleri ve çeşitli yollarla duyurdukları indirimlerden faydalanmak istedim. Gerekli formu doldurduğum halde makine arızalı diye tarafıma bu indirimden faydalanmam için gerekli olan kart verilmemektedir. Bu nedenle ilan edilen hiç bir indirimden faydalanamadım ve bir yerde de ilanlarla aldatıldım. Bu bir pazarlama taktiği ise koca firmanın bu yolu seçmesini yadırgadım. İnşallah bu hususta bir açıklama gönderirler ama kocaman ’SA’ya yakışmayan bir uygulama olduğunuda söylemeden edemiyeceğim.

Ömer YÜCEKENT

yucekent@ttmail.com
Yazarın Tüm Yazıları