Paylaş
Belediyeler korktu
İlk taksidi bile evi alış tarihinden evvel olan ihbarname 6 Temmuz 2012 tarihinde görevli tarafından eski ev sahibinin adına olmasına rağmen borcun tapuya olduğu gerekçesi ile benim almam gerektiği söylendi. Yani Belediye tahakkuk işlemini geciktirmekle kusurlu olduğu halde yaklaşık 3,5 yıl önce yapılıp yapılmadığını bilmediğim bir işin parasını benden istemektedir.
Sokaklar ilçe belediyelerine ait olup Büyükşehir Belediyesi para toplamak amacı ile (belki de asfalt şirketlerine para temini için) mi sokakları asfaltlıyor?
Ayrıca Keçiören Belediyesi de 2007 veya 2009 yılında döktüğü asfalt için para tahakkuk ettirirse bu ödeyeceğim paralar vergi iadesi olarak bana geri dönecek mi? Ödediğimiz vergiler bize yol, su, elektrik olarak geri dönecek midir?
Uğur DÜZGÜN
Çevreye bu kadar mı duyarsız olduk
ESKİŞEHİR YOLU ile Beytepe Köyü’nü birbirine bağlayan, Atatürk Hastanesi ve Danıştay’a da ulaşımı sağlayan Bilkent Caddesi’ne paralel ana cadde ile (caddenin bir adı varsa da ben bilemiyorum) Bilkent’e ulaşan ana caddeyi (İhsan Doğramacı Caddesi) ODTÜ Bilkent kapısı hizasında birbirine bağlayan kısa bir cadde vardır. Bu kısa caddenin her iki ucunda birer göbek ve ortasında bir refüj vardır. Bu refüj hastaneden çıkanların ayaklarından çıkartıp attıkları galoşlar, sigara paketleri, pet şişeler ve daha pek çok atık maddesi ile şehrin sözüm ona en modern bölgelerinden birinde utanç verici bir tablo oluşturmaktadır.
Arabasının camını açarak bu çöpleri pervasızca atanlarla aynı kenti paylaşıyor olmaktan utanç duyuyorum.
Bu kadar duyarsız ve saygısız olan vatandaşlara bir de buradaki manzarayı görmezlikten gelen belediye (artık hangi belediyenin sorumluluk alanı ise) eklenince sonuç böyle oluyor.
Lütfen biraz duyarlılık...
Prof. Dr. Gülsan SUCAK
Tabii ki muhtar da, çeşmesini koruyacak
TAŞPINAR’daki su pınarı ile ilgili durum tamamen yanlıştır. Ben kendimi bildim bileli Taşpınar Mahhallesi’nde yaşamış bir insanım o çeşme o zaman herkese açıktı, bugün de herkese açık. Ayrıca o çeşme her zaman ağzı dolu dolu akmaz yağmur ve kar yağmadığı sürece.
O köy çeşmesinde hayvanlar su içer, insanlar kilim-halı yıkar, o çeşmede araba yıkayanlar paspaslarını ‘oluk’un içine atar pisletir, temizlemezler. Sonra hayvanlar gelir su içer. O derebeyi dediğiniz muhtar insanlara yardımcı olmak adına o çeşmenin önüne kaldırım taşlarını döşedi, insanlar insan gibi çeşmenin önünde halı yıkasın diye ama siz derebeyi yaptınız.
Selçuk MERDANE
Paylaş