Paylaş
Ne kadar kınarsak kınayalım, bunun etkisi lafta kalıyor.
Artık sözün bittiği yerdeyiz.
Avrupa ADDF Genel Başkanı Dursun Atılgan, “Bizce önce şu soruların yanıtı açıkça ilan edilmelidir: Bölücü terör örgütüne roketatarları, ağır silahları, tonlarca patlayıcı ve mühimmatı kimler vermektedirler? Terör örgütüne kimler destek ve cesaret vermektedir? Halka kan kusturan, gözyaşı döktüren, Türk ekonomisini çökertmeyi amaç edinen, ‘Yurtta terör, dünyada terör’ ilkesini amaç edinen bölücü terör örgütüne bitirici darbe vurulmalıdır artık” diyor.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk ulusu, hem bölücü hem de dinci teröre karşıdır.
GERÇEK MÜCADELE: ‘ŞENGÜL HABLEMİTOĞLU’
BİLİM adamı Necip Hablemitoğlu’nun katlinden sonra, eşi Şengül Hablemitoğlu’nun verdiği mücadele hem siyasete ayna tutuyor hem de topluma örnek oluyor.
14 yılın sonunda, “İlk defa bir dava dosyamız oldu, ilk defa bir savcı dosyaya sahip çıkıyor” sözleri ile son dönem Türkiye’nin hali özetleniyor.
Bir bilim insanının evinin önünde katledilmesi ile başlayan utanç sürecinin sonunda, ilk defa, herkesçe malum olup dokunulmayan katilleri yakalama ihtimalinin doğduğu ümidi var.
Hep bilinen ama bir türlü itiraf edilemeyen hastalıklı bir yapının müsebbibi ve icracısı olduğu cinayet dosyası, bugünlere kadar, cami avlusuna bırakılan bir çocuk muamelesi gördü...
Ancak farkına varılan tehlikeyi, yıllarca önce ortaya çıkaran, ‘Köstebek’ adlı kitabı ile kamuoyununun önüne getiren merhum Hablemitoğlu’nun katli “yalnız ve kahramanca bir şehadet” sayılmayı en önce hak ediyor.
Şengül Hanım şehadet unvanını kabul etmiyor, eşinin katledilmiş olması gerçeğini unutmuyor, dinmeyecek acısı ile mücadele ediyor. Ayıp ve yazık olan, bu kadar önemli bir davayı ölmeye/uykuya yatıranların, işin ucu kendilerine dokununca harekete geçmeleri ve bunun Türkiye’ye maliyetidir.
Şengül Habletimoğlu’nu ve söyleşiyi yapan Cansu Çamlıbel’i kutlamalıyız.
GÜNÜN SÖZÜ
“HER başkana yüzlerce parlak görünüşlü öneri getirilir. İyi başkan, bunlar içinden işe yarayanları seçebilendir.”
J.F. Kennedy
OHAL MAĞDURLARINA YOL HARİTASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Afyon’da AKP’nin OHAL yoluyla muhalifleri baskı altına almak istediğini belirterek, “Sürdürebildikleri kadar OHAL’i devam ettirdikten sonra OHAL’i kaldırmayı muhalefetten taviz koparmak için bir pazarlık konusu haline getirmek isteyebilirler” dedi. Cankurtaran ayrıca, OHAL mağduru yurttaşlara sadece CHP’nin çabasının yeterli olmadığını belirterek, PM üyesi Sayın Yıldım Kaya ile hazırladığı ‘yol haritası’ olabilecek önerileri yineledi:
- Öncelikle hapiste olanlar, suçsuz olduklarını düşünüyorlarsa, denetimli serbestlikle tahliye olmak için düzenli olarak yazılı olarak talep etmeliler.
- Açığa alınan ve ihraç edilenler 60 günlük süreyi geçirmeden, idare mahkemesine, Danıştay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne belgeleriyle birlikte dava açmalılar.
- İllerde valiliklerce kurulan inceleme masalarına suçsuzluğunu anlatan dilekçeleri vermeliler.
- Açığa alınan ve ihraç edilen öğretmenler, bulundukları il Milli Eğitim müdürlükleri aracılığı ile ya da doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’na durumlarının yeniden değerlendirilmesi için dilekçe vermeliler,
- Ve CHP Genel Merkezi’nde kurulan izleme masasına müracaat etmeleri gerekir.
KAPADOKYA’DAN İZLENİMLER: NE YABANCISI, TÜRK TURİST DE KAYBOLMUŞ
ANKARA’dan bir dostumuz arıyor. Hafta sonunda İTÜ, 1976 girişlilerden bir grup, Kapadokya’ya gitmişler. İlk sözü “Yok, yok, yok...” oluyor. Hayrola deyince de... Kapadokya’da bir tek yabancı turist görmemişler... Japonlar da Türkiye’yi terk etmişler. Diyor ki:
“Kapadokya’nın ünlü Kaya Restoran’ı vardır. 500-600 kişiyi ağırlar. Bomboştu, bizden başka müşterisi yoktu. Çok üzüldük. Halbuki buranın Türk Gecesi o kadar ünlüdür ki, Japon turistler bayılır. Bu aylarda yerli turist alamazlar, çünkü yer kalmaz. Önü tur otobüsleri ile doludur.”
Kaldıkları beş yıldızlı otelde de hiç yabancı turist yokmuş; kahvaltıyı sadece arkadaş grubuyla yapmışlar.
Göreme Açıkhava Müzesi’nde, iki saat sürmüş turları, kahve içmişler... Burada da bir tek yabancıya rastlamamışlar.
Kapadokya’nın ağır kriz içinde olması çok önemlidir.
Demek ki, başta Amerikalıları, Japonları, Fransızları, Hintlileri, Latin Amerikalıları da kaybetmişiz.
Bizim de içimiz ‘cızzzz’ etti!
BİLİYOR MUSUNUZ?
- TÜRKİYE Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması ve tartışılan mülakat soruları nedeniyle “Bugün (dün) kara gündür” açıklaması yaptığını...
- ESKİ YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminoğlu’nun “www.resatpetek.net adlı internet sayfasında FETÖ ve Zekeriya Öz’e övgüler düzen AKP milletvekili Reşat Petek’in, FETÖ ile ilgili olarak kurulan bu komisyondan istifa etmeli, aksi halde muhalefet eleştiriyi bırakıp net bir şekilde tavır koyarak komisyondan çekilmelidir” açıklaması yaptığını...
MESAJ PANOSU
- İKİ yıl önce turizm gelirleri 2016 yılı için 33.5 milyar dolar olarak öngörülmüştü. Orta vadeli plana göre 2016 yılı turizm geliri 18.6 milyar oluyor. Hedefteki 15 milyar dolarlık kayıp, AKP’nin rehavetinin sonucudur. Türkiye’nin daha fazla kayıp yaşamaması için olağanüstü hal değil, ortak akıl ve uzlaşı gerekli.
Çetin Osman BUDAK
- TERİM, Arda’yı, ulusal takımımıza almayınca -ki yanlış yaptı-, öylesine saldırdılar ki futbol üzerinde kavga ile beslenenler, ‘2-0 yenildiğimiz İzlanda maçı sonrası’ dozunu kaçırmaya başladılar. Evet, “Ülkemiz darda, derdimiz Terim ve Arda” oldu.
Şevket ÇORBACIOĞLU
Paylaş