EŞİMİN Yapı Kredi Bankası Küçük Esat Şubesi’nde ki vadesiz tasarruf hesabına 11.3.2009 valör tarih ve 190613776066 işlem referansı ile 1.000.00 TL yatırdım.
İhtiyacımızdan dolayı 8.6.2009 tarihinde 1.000.00 TL para çekimek istediğimizi söyledik. Bize 1.000.00 TL’niz yok, 970.00 TL verebiliriz dediler. Neden diye sorduğumda işletme parası dediler. Ben sinirlendim, eşimin böyle bir kesintiye imzası varsa kabul ederiz, yoksa paramızı tam isteriz dedik. 1-2 saatlik uğraş sonunda 5-10 sayfalık ufak yazılı eşimin başkası ile müşterek olan başka bir hesabın sözleşmesini getirdiler. Orada işletimi ilgili birşeyler yazıyor ama anlamak için ekonomist olması lazım. Biz bu sözleşme bu hesap numarasına ait değil dedik. Mudinin ne olursa olsun bir defa imzalanması yeter dediler. Biz de fazla uğraşmamak için 191512396720 referans numarası ile 973.00 TL olarak aldık. Yani 11.3.2009 tarihinde bankaya vadesiz yatırdığımız 1.000.00 TL’yi 8.6.2009 tarihinde 973.00 TL olarak aldık. Parayı işletmişler 2.5 ayda 27.00 TL zarar etmişim. Bizleri keriz yerine koyuyorlar. Bundan sonra bankalara para yatıracaklara duyurulur. Osman BİÇER
Emine Hanım, Türkan Saylan’a özür borçlu
TAM bir çelişkiler toplumu olduk. Gün geçmiyor ki, topluma örnek olacak insanların bir garip çelişkisi, TV ekranlarına ve gazetelere yansımasın.
Bahsedeceğim çelişki Sayın Emine Erdoğan’dan. First Leydi’ler arası yarışta, Sayın Hayrunissa Gül’ün daha önce davranarak yaptığı eğitim kampanyası atağını karşılamak ve bir adım öne geçmek için Türkiye’deki ve Filistin’deki kız çocuklarının eğitimi maksadıyla ünlü manken Naomi Campbell ile bir eğitim kampanyası başlatıyormuş. Takdir edilecek bir girişim. Bunun için Naomi’yi seçmesinin bence iki nedeni var:
1- Muhtemelen, kendisinin ve yakın çevresinin bildiği en ünlü manken Naomi’dir.
2- Zenci olması ve adının da Naomi olmasının, muhtemelen hitap ettikleri ve oy potansiyeli olarak gördükleri maalesef cahil kesimlerde, onun müslüman olduğu şeklinde bir düşünce oluşacağına inanmaktadır.
Gelelim bu konudaki çelişkiye; kız çocuklarının eğitimine bu kadar önem verdiği anlaşılan Sayın Erdoğan aynı amaca hayatını adamış olan Sayın Prof. Dr. Türkan Saylan ile neden hayatta iken bir araya gelmeyi düşünmedi?
Sayın Emine Erdoğan’ın poz poz resimler çektirdiği ünlü manken Naoimi Campbell’in özel hayatında bir Rus işadamının sevgilisi olduğunu, boynundaki kocaman hac kolyeden hıristiyan olduğunun anlaşıldığını, bu işbirliği kapsamında Campell’in, bir süredir yürüttüğü moda kampanyasından elde edilen gelirlerin, yardım amacıyla nerelere bağışlanabileceği konusunda Erdoğan’dan kendisini yönlendirmesini istediğini, acaba nasıl yorumlayacaklar?
(Bu arada bu yazdıklarımdan dolayı söz konusu eğitim kampanyasının yanlış olduğunu kesinlikle savunmuyorum. Sadece bu maksatlı militan çevreleri ve kalemşörleri, kendi düşünce yapıları çerçevesinde eleştirmek için yazıyorum)
Sayın Saylan’a haksızlık ettiklerini köşelerinde itiraf edip, kendisine olan özür borçlarını ödemeyi düşünecekler mi acaba? Bakın şu Allah’ın işine, insanların karşısına neyi, ne şekilde çıkarıyor. Ama insanlar bunu anlayabiliyor mu, bundan şüpheliyim.
Metin YAYKINLIOĞLU
Doğalgaz ve Ankaraspor
ANKARASPOR Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek, Melih Gökçek’in oğlu... Ankaragücü ile birleşme pazarlıkları yapıyor. Delege sayısı dağılımında anlaşamıyorlar, şimdilik!
Transfer pazarlıkları yapıyorlar; bunlar arasında FB dahi var.
Stadyumları dahi var. Kağıt üzerinde değil ama arkalarında Ankara Büyükşehir Belediyesi olduğunu bilmeyen yok.
Yoksa bu kaynakları nereden buluyorlar?
Öte yandan... İçişleri Bakanı’nın, oto galerilerinin şehir dışına çıkarılması talimatını, "30 Milyon dolar olsa hemen hallederiz" diye yanıtlıyor, Belediye Başkanı.
Vatandaş ödediği halde doğalgaz paralarını BOTAŞ’a ödemeyen Belediye, yeni Bakandan ciddi tepki ve eleştri alıyor.
Belediyenin durumu gerçekten bu denli vahimse, kulüp başkanı oğlu, yardımcı olamaz mı acaba?
Mesela borç veremez mi babasına ya da belediyeye?
Metin ALTAY
AST Ankara’da yaşamalı
’ANKARA Aydınlığı Girişim’, Kültür Bakanlığı’na önemli bir mesajı var: "Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST) tiyatro tarihimizde çok önemli bir yeri vardır. AST köklü bir okuldur.
Bunca tarihsel bir tiyatro sahnesini Ankara’da yaşatamamış olmanın kaygısıyla doluyuz. AST’ın Ankara’da yaşaması ve sorunlarının çözümü için başta Kültür Bakanlı olmak üzere yapılması gerekenler mutlaka yapılmalıdır.