Arka bahçe değil ikametgáhtır

MHP-Gazi Üniversitesi tartışması

‘GAZİ Üniversitesi MHP'nin arka bahçesi’ (19.7.2002) yazısına çok tepki geldi. Bunlardan telefonla arayan Gazi Üniversitesi'nden bir öğretim üyesi, ‘‘MHP, Gazi'nin park ve bahçesi değil, asıl ikametgáhıdır. Keşke her şey okurunuzun anlattığı kadarıyla kalabilse’’ dedi.

Ne kadar mağdur olan hoca varmış... Herkesin başında kılıç sallanmaktaymış. Yani soruşturma... Tüm öğretim üyeleri sindirilmiş durumdaymış. Atılanlar, sürülenler, çeşitli haksızlıklara ve baskılara maruz kalanlar... Korkularından ses çıkartamıyorlarmış.

Ama bazıları da var ki, cesaretle konuşabiliyorlar. (İsimleri bizde saklı). Gazi ile ilgili şimdilik bazı bilgiler aktaralım:

Basın haberlerine göre Rektör Rıza Ayhan'ın 6 arkadaşı, ev adreslerini göstererek şirket kurdular. Üniversitenin bazı alımları bu şirket üzerinden yapılıyor. Bu olay ortaya çıkınca şirketin hisseleri üniversite vakfına devredildi mi?

Rektör Ayhan, Gazi Tıp Fakültesi Döner Sermayesi'nden ayda ne kadar almaktadır?

Kaç öğretim üyesi, üniversiteden atıldı, sürüldü veya soruşturmalarla cezalandırıldı? (Örneğin Prof. Haluk Günuğur, Prof. Turhan Uslu ve Doç. Ahmet Çiğdem üniversiteden uzaklaştırıldı. Doç. Bahir Güneş Türközer ve Prof. Turhan Uslu, Kastamonu'ya sürüldüler. Prof. Ahmet Ömer Koçak, 100. Yıl Üniveritesi'ne kaçmak zorunda kaldı.)

‘‘En önemlisi’’ diyor okurumuz öğretim üyesi:

‘‘Şu an Gazi Üniversitesi'nde bulunan yöneticilerin ve bilhassa genç nesli hazırlayan öğretim görevlilerinin bulundukları yere nasıl geldikleri araştırılmalı ve insanların gözleri önüne serilmelidir. Acaba geçmeleri gereken yollardan, aşamalardan hakkını vererek, uğraşarak ve gelişerek mi geçmişler? Yoksa çekirge misali üç sıçrayışta Prof. mu oluvermişler? Bu sıçramalar sırasında hangi nitelikli, istekli, özverili ve çalışkan insanların hakkını yemişler?

Gazi'de iyi bir eğitim yapılabiliyor mu? Siyasetten buna vakit ve imkán kalıyor mu? Yabancı dil de dahil olmak üzere hiçbir özelliğe sahip olmayan yetersiz eğitimcilerin yetiştirdiği gençlikten, yani gelecekten hiçbir umudum kalmadı.’’

Ünlü hedef oldu


ANKARA, Emek'ten 'Spor teşkilatı çalışanları' imzasıyla mektup gönderenlere... Elinizde bulunduğunu söylediğiniz belgeleri Fikret Ünlü'ye gönderdiniz mi? Teftiş Kurulu raporundan söz ediyorsanız. Rapordan mutlaka bakanın bilgisinin olması gerek. Bizim de bilgi sahibi olmamıza bir itirazımız olamaz.

‘‘İstifa etmeyeceğim, görevimin başındayım’’ dedikçe Fikret Ünlü hakkındaki iddiaların ortaya dökülmesi dikkat çekici değil mi?

Çiftçinin borcu 2.5 katrilyon


TÜRKİYE'nin her yerinde olduğu gibi Kırşehir'in Kaman İlçesi'nde de intiharlar başladı, boşanmalar arttı.

44 yaşındaki Üçler Yücel'in intiharı resmi kayıtta mevcuttur.

Faizlerin altında bittik tükendik. Yeterince üretemedik. Arpa 150 bin lira; bir çay parası... Bununla borç mu ödenir?

Esnaf kredileri normalde % 55'le çalışıyor; biz çiftçilerin faizleri ise % 72... Temerrüt faizi ise % 150...

Türkiye genelinde çiftçinin ana borcu 800 trilyon; faiziyle birlikte 2.5 katrilyona ulaştı.

Bizler, bankayı hortumlayanlar gibi borçlarımız bize peşkeş çekilsin istemiyoruz. Borçlarımızı ödemek istiyoruz. Ama emeğimizin, alın terimizin hakkını da almak istiyoruz.

Bu yıl bazı çiftçilerimiz biçerdöverleriyle Rusya'ya gittiler. Fırsatını bulsa çiftçilikle uğraşan 40 milyon insan gider.

Bu hükümet tarımla uğraşan çiftçilere ihanet etti. Yeni Oluşumçular'ın hangisi IMF'nin niyet mektubuna itiraz etti.

Çiftçi ve esnafımız bu siyasetçilere gereken dersi verecektir.

Selami KAYHAN-Kaman Ziraat Odası Başkanı-KIRŞEHİR

DSP’de entrikalar


‘YENİ Oluşum’dan bir siyasetçiye soruyoruz:

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün istifasından sonra İstanbul'un öteki DSP'li belediye başkanlarının durumu ne oldu?

- Durumlarını pek açığa çıkarmak istemiyorlar ama Avcılar (Mustafa Değirmenci), Beykoz (Alaettin Köseler) ve Küçükçekmece (Halidun Özbatur) belediye başkanları istifa etseler dahi Yeni Oluşum'a alınmayacaklar. Sadece Arnavutköy Belde Belediye Başkanı Mustafa Bey'e kapı açık olacak.

Neden alınmayacaklar?

- Şaibeli bazı ilişkileri tespit edilmiş durumda bu belediye başkanlarının... DSP'li bir bakanla ilişki içinde olan bir PM üyesinın adı çok konuşuluyor. İşin içinde Orman Bakanlığı'ndan 'tahsis' olayları var. Ayrıca Amerika'dan 200 milyon dolarlık konut kredisi olayı da çok konuşuluyor. Amerika'ya kimler kaç kez gitti? Korkmaz Yiğit'in Küçükçekmece'deki arsalarının işlerini kim takip ediyor? DSP İstanbul İl Başkanı Mikail Yağcı'ya bunları sorarsanız size anlatır mı bilemem. Belki Rahşan Hanım biliyordur.

Giden veya kalanların durumu...

- DSP Genel Merkezi şimdi karşı prese başladı, istifayı düşünen örgütleri hemen görevden alıyor. İstifalar gündeme geldiğinde bugün (dün) Şişli ve Bağcılar ilçe binalarına kilit vuruldu.

Peki, İstanbul il örgütünden bazı kişilerin son kurultayda Hüsamettin Özkan'a karşı gösteri yaptıklarını bizat izlemiştik. Bunlardan 8'inin istifacıların arasına katılması ilginç değil mi?

- DSP'yi o kadar da yok saymayın. Orada da kurt politikacılar, entrikalar ve iş takipçileri var.

Ecevit, örgütümüz sapasağlam ayakta, ayrılanlar ise üç beş kişiyi geçmez, diyor.

- İnanıyor musunuz? DSP'nin kaç üyesi olduğunu Rahşan Ecevit dışında kim biliyor? Bugün istifa eden ya da etmeyen milletvekillerinden kaçının üyeliği vardı acaba? Üyesi olmayan örgüt nasıl ayakta duruyor?

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘DSP, seçimlerde birinci parti olmak için yarışacaktır.

(Kültür Bakanı Suat Çağlayan)

MESAJ


SABANCI'ya ait Flora su firması 20 gün önce Nestle şişesiyle su getirip buna ait 6 milyon lira depozit parası aldı. Evde bulunan bir şişe için ikinci kez depozit vermiş olduk. İki kez ‘‘Bedava su vereceğiz’’ dediler. Onu da yapmıyorlar? Niye oyalıyorlar. Ya 6 milyonu, ya da boş Nestle şişesini versinler.

Meltem TİREGÖL
Yazarın Tüm Yazıları