Almanya’da 1 milyon Türk yoksulluk sınırına düştü

’YEŞİL Sermaye’ye milyarlarca Euro kaptıran holdingzedelerin sorunu Almanya’nın da gündemine oturmaya başladı.

Yimpaşzedeler, Türkiye’de AKP hükümetinin gelişmelere karşı ’uzak’ durması üzerine Muhammet Demirci’nin başkanlığını yürüttüğü Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği’nin Berlin’de bugün düzenlediği toplantıda sorunlarını bu kez Alman medyasına aktaracaklar.

Milli Görüş’ün öncülüğünde başlayan para toplama uygulamasını Başbakan Erdoğan’ın ’Milli Görüş gömleğini’ çıkarttığını söylemesinden sonra ilgili parti çevreleri, değil çözüm getirmek "Paraları kaptırmasaydınız" tepkisini gösteriyorlar.

Ancak AKP, bu sorunun altında kalacağı yolunda görüşler nedeniyle eninde sonunda holdingzedelere bir şekilde el atmak durumunda.

Yoksa sorun daha da büyüyecek. Hele Alman medyası, konuya ilişkin yayınlara başlarsa... Çünkü televizyon ve gazetelerin bu konuda titiz bir çalışmaya girdiklerini haber alıyoruz. Alman II. kanalı ZDF’nin bu konuda elindeki yeni belgelerle geniş bir hazırlığı olduğu bildiriliyor.

BERLİN’DE BUGÜN TOPLANIYORLAR

’Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği’
nin bu konunun AB’ye taşınmasından endişeli olduğu anlaşılıyor. Dernek Başkanı Demirci, sorunun daha iyi anlaşılabilmesi ve çözüm üretilmesi için geçen hafta Türkiye’de partileri ziyaret ederek, Berlin’de bugün yapacakları toplantıya çağırdıklarını, AKP dışındaki partilerin katılma sözü verdiklerini belirtiyor. "Toplantımızda son durum konusunda hem mağdurlarımızı hem de milletvekili veya temsilcilerini bilgilendireceğiz" dedi.

Başbakan Erdoğan’ın kendilerine randevu vermediğini, Cemil Çiçek’in "6-7 Kasım’da gel görüşelim" demesine rağmen atlatıldığını, Abdüllatif Şener’i toplantıya davet etmek istediğini ancak kendisine telefonla ulaşma imkánı bulamadığını anlatan Demirci, "Olayın bundan sonra Avrupa’da yeni gelişmelere gebe gözüktüğünün anlaşıldığını" söyledi. Demirci, Alman hükümeti ve basının soruna nihayet yeni ’uyanmaya’ başladığını belirterek, "Alman CDU milletvekili Köhler bir açıklama yaparak, olayı AB’ye kadar göreceğim" dediğini anlatıyor.

HÜKÜMET ZORA DÜŞEBİLİR

Türkiye’
de, Almanya ve İsviçre’den çıkan yargıya dönük kararların, bu arada tutuklama istemlerinin uygulanmamasının "AB’ye girmeye aday bir ülke bunu nasıl yapıyor" biçimindeki tepkilere neden olduğunu söyleyen Muhammet Demirci, "Biz istemeyiz ama bu duyarsızlık hükümeti zora sokacaktır. Yargı kararlarının tanınmamak istenmesi ve Yimpaş’ın kollanması izlenimini veren tavır, Türkiye karşıtı ülkeler tarafından AB nezdinde aleyhte bir unsur olarak kullanılmasına yardımcı olacaktır. Aslında biz bu konuda kullanılmak istenmiyoruz" dedi.

Eski Milli Görüşçü ’Milli Görüş’ün peşinde

BERLİN İslami Cemaat Başkanı Av. Abdürrahim Vural’ın, Milli Görüş’ün camilerden para toplamasına ilişkin çıkışı Almanya’da dikkatle izleniyor.

Vural, geçmişte Berlin’deki Milli Görüş teşkilatının avukatlığını yapmış ve Berlin’deki okullarda İslam Federasyonu’na bağlı olarak din dersleri vermişti.

Vural, Milli Görüş’e dönük parasal ilişkileri iki hafta önce CNN’nin ’32. Gün’ programında Rıdvan Akar’a anlatmıştı.

Milli Görüş’ün ’izniyle’ Almanya’da para toplayan Yimpaş, Kombassan, Endüstri Holding, Jet-Pa ile Almanya’daki ’Kanal 7’ ve ’Deniz Feneri’ hakkında çarpıcı iddialarda bulunan Av. Vural, "Bu konuda hukuk mücadelesi başlattığını" belirterek, Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği’nin mağdurların hakkının verilmesi mücadelesini desteklediğini söylüyor.

KANAL 7 / DENİZ FENERİ

Alman yargısından haciz konusunda bir bilirkişi raporu çıkarttığını ve mağdurların "Milli Görüş hakkında şikáyetçi olmasını" istiyor. Buna örnek olarak Frankfurt’ta aynı binada, kurucuları ve çalışanları aynı olan ’Kanal 7’ ve ’Deniz Feneri’ni gösteriyor.

Papazlar para toplar mı?

ALMANYA’da, Türkiye bağlantılı tarikat ve cemaatler eliyle toplanan paranın 20-25 milyar Euro olduğu tahmin ediliyor. TBMM’nin araştırma raporunda bu 4.5 milyar Euro olarak geçiyor.

Parasını gizleyen, saklayan ya da utananların açık beyanı halinde yarın Alman Maliyesi’nin tepelerine binerek vergi cezalarıyla karşılaşma korkusu var.

Daha önceki yıllarda Alman makamlarının, TC Merkez Bankası’na çalışmadığı halde para yatıranların başına gelenlerin en büyük endişe kaynağı.

Bir ay kadar önce Cem Vakfı Koordinatörü Alişan Hızlı’nın Köln’deki, Ali Balaban’ın Bosphorus lokantasında verdiği iftarda karşılaştığımız MÜSİAD’ın eski Almanya temsilcisi, Orhan Bey "Almanya’da papazlar para toplar mı?" diye sormuş, şu yanıtı almıştık:

"Papazlar, devlet ve politikayla ilgili hiçbir işle alakalı değillerdir. Yabancılarla ilgili entegrasyon, dil ve din gibi hiçbir mesaj verme çabasında olmazlar. Ancak sivil toplum amaçlı dini moral faaliyetleri yürütürler. Bizde ise tersi, her şey camiler üzerinden yürütülüyor. DİTİB camilerinde pek olmaz ama asıl diğer cemaat ve tarikat camileri bunlara öncülük ederler."

Deniz Feneri’ne var ÇYDD’ye yok

’DENİZ
Feneri hem Türkiye’de hem de Almanya’da kurulmuş bir dernek. Türkiye’de dıştan depoları görüldüğünde neredeyse Kızılay kadar bir ’yardım örgütü’ olmuş. Bakanlar Kurulu tarafından 12.7.2005 tarih, 2005/9171 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameye göre, "İzin almadan yardım toplayabilen kuruluşlar’ arasında Türkiye’deki Deniz Feneri de sayılmış. Yani, talebi 28 gün içinde ’kararnameye’ dönüşmüş.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Türkan Saylan, para toplama konusunda kendilerinin de aynı yolda başvuruları olduğuna ancak kabul edilmediğine dikkat çekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları