Paylaş
Geçen Regaip Kandili’nde (19 Temmuz) Eyüp Camii’nin arka kapısında türbenin karşısında sağ taraftaki iç avluda namaz kılıp dua ederken elinde mikrofonu olan 35 yaşlarında bir vatandaş bizleri adeta kovdu; "Dış avluya gidin" dedi.
Sebebini sorduğumuzda aynen şunu söyledi:
"Siz bayanların namaz kılarken poposu yukarıda kalıyor, arkanızda kalan erkekler kötü oluyor."
Siyah pantolon, beyaz gömlekli bu kişiye "Sen kimsin?" dedikten ve Allah’ın evinden bizi nasıl kovduğunu, camiye gelip ibadet ediyorsa önce erkeklerin nefsini terbiye etmesini belirttikten sonra, "Kaldı ki biz hocanın arkasında namaz kılmıyorduk. İçeride de değiliz. Kábe’de kadın-erkek bir arada tavaf ederken nasıl böyle bir uygulama olabilir" diye sordum. "Ben bir yıldır burdayım, bu böyle" dedi. Kendisi 35 yıllık Eyüplüymüş... Ben de 46 yıldır Eyüp’te oturduğumu ama kendisini tanımadığımı söyledim.
Bu arada maalesef ibadet etmekte olan tüm bayanlar da toparlanıp alanı erkekler için boşalttılar. Benim o sırada namaz kılıp dua ettiğim iki arkadaşım, Eyüp Camii’nin 500 yıllık aile geleneğinden imam olan Sakıp Günay Hoca ve Rahmi Günay Hoca’nın kızı ve geliniydi. Bunlar da Eyüp’te bu tür bir uygulamanın olmadığını biliyorlar.
’Talimat’ üzerine birlikte iç avludan dışarıya çıktık. Böyle insanlar varken biz çocuklarımıza camiyi nasıl sevdiririz diye düşünmeden edemedim.
TÜRBENİN İÇİ AYRI ÁLEM
Eyüp Sultan Hazretleri’nin içi ise başka álemdi. Birçok genç camlı bölmenin arkasına geçmiş, kimi oturmuş, kimi ayakta biz ziyaretçilere ’yürüyün, oyalanmayın, dualarınızı yürüyerek tamamlayın’ diye sürekli komut vermekteydiler.
Ayrıca Eyüp Camii’nde her cuma ya da cenaze namazlarında da aynı manzaralar oluşmakta, ellerinde telsizli (aynı Adnan Hoca’nın müritleri gibi) siyah pantolon, beyaz gömlekler giyen yaklaşık 5-10 kişi cemaati yarıp en önde Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç ve bazı yandaşlarına yer açıyorlardı.
İnsanlar camide eşit ise bu nedir?
Bizler Atatürkçü, sosyal demokrat ve çağdaş insanlarız ama ibadetimizi gösterişle değil gizli yaparız. Ama bu manzaraları gördükçe kendimi İran veya Afganistan’da sandım. Orayı hemen terk eden kadınlar adına da üzüldüm. Rencide edilmeyi o kadar kanıksamışlar ki, hemen boyun eğip, eteklerini toplayıp alanı terk ettiler. İşte en acısı da buydu; ezilmeye hep alışmışlar. Sorgulama ve yargılama duyguları kaybolmuş; çevrelerinde kadın olmasına tahammül edemeyen bağnazlara tepki koyamıyorlar.
MÜFTÜDEN SAVSAKLAMA
Dışarı çıktığımda ise başı türbanlı malum partinin bir militan bayanı kandilde bile fırsatı kaçırmamış, caminin etrafında broşür dağıtıyordu. Bana uzattığında, "Sen bunlara hizmet ediyorsun ama onlar camiden kadınları dışarı atıyorlar, git de adamlarınıza sahip çıkın" dediğimi hatırlıyorum sinirimden...
Yaşadıklarımı İstanbul Müftülüğü’ne ayrıca yazıyla bildirdim. 20 Temmuz’da yazdığım yazıya 4 Eylül’de Eyüp Müftü Vekili Faik Aktaş imzasıyla tekdüze bir yanıt geldi: "İlçemiz Hz. Halit (Eyüp Sultan) Camii ile ilgili vermiş olduğunuz ilgi dilekçe incelenmiş olup gereği yapılmıştır."
Böyle bir yanıt olur mu? Nasıl bir işlem yapılmış belli değil.
Yoksa biz kadınları emir verdiğiniz ’özel koruma’(lar) eliyle mi attırma yolunu seçtiniz?
Bu ortaçağ zihniyeti Türkiye’yi bir yere götürmez.
Erkeğin düş gücü
"(Cidde’de kadın dükkáncıların, yakınlarındaki bir lokantada erkeklerin oturdukları sandalyelerde iftar yapmaları, dinen caiz olmadığından yasaklanmış, haberi üzerine)... Neden erkeklerin oturduğu sandalyeye kadınların oturması yasaklandı dersiniz? Kadınlar, erkeklerin sandalyede bıraktığı sıcaklığı hissederek kendinden mi geçecekti? İşte düş gücü diye buna derim ben."
(Türker Alkan/ Radikal)
Sandoz: Kararnamenin gereği fiyat indirdik
SANDOZ’un ’Omeprol 20 mg 14 kapsul’ isimli ilacının fiyatının neden düştüğünü soran okurumuz Gürsan Özel’i, Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.-Sandoz Ülke Başkanı Clemens von Oswald gönderdiği bir açıklamayla yanıtlıyor: "Bakanlar Kurulu kararı ve ilgili tebliği esaslarına göre, ilaç firmaları orijinal imal ürünler için Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan olmak üzere 5 AB ülkesindeki fabrika satış fiyatlarının en ucuzuna kadar fiyat alabilmekteyken, jenerik (eşdeğer) ürünler bu referans fiyatın % 80’ine kadar fiyat alabilmektedir. Aynı kararın 9. maddesine göre; bu referans ülkelerde, orijinal ürün fiyatının % 5 veya daha fazla düşmesi halinde ürünün imal veya ithalini gerçekleştiren firmalar 3 ay içinde Sağlık Bakanlığı’na başvurarak yeni fiyat almak zorundadır. Omeprol 20 mg 14 kapsül isimli ürünümüzün; orijinalinin 2007 Mart ayında İspanya’da fabrika satış fiyatının düşmesi sonucu, yukarıda açıklanan esaslara göre bu düşüşe paralel olarak ülkemizdeki KDV dahil perakende satış fiyatı 11.48 YTL’den 4.37 YTL’ye düşürülerek, 27.6.2007’deki başvuru sonucunda Sağlık Bakanlığı’nca 6.7.2007 tarihinde onaylanarak 10.7.2007’den itibaren yürürlüğe girmiştir."
Mesaj Panosu
THY’de grev oylamasında ’evet’ çıkmasının faturasının bazı hostes ve pilotlara kesilmeye başlandığı ve bazı personelin istifaya çağrılıp çağrılmadığını THY yönetimi açıklamalıdır. G.Y.
’ATATÜRK Devrimi Anayasası’ paneli pazar 12.00’de Mecidiyeköy Kültür Merkezin’nde; Prof. Kemal Alemdaroğlu (Yönetici), Doğu Perinçek, Tayfun İçli ve Alev Coşkun... Beyoğlu’ndaki Atilla İlhan Kültür Merkezi’nde gitardan, tiyatroya kadar çeşitli atölye çalışmaları için kayıtlar sürüyor.
(0212-293 42 42)
Paylaş