Alevilik kavgası nasıl başladı?

ALEVİLİK, İslam’ın içinde mi, dışında mı? Almanya’da bu konu iki yıldan beri tartışılıyor. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) içindeki bazı gruplar, Aleviliğin İslam’ın dışında olduğunu savunuyor.

Hatta onların Dedeler Kurulu Başkanı Hasan Kılavuz da aynı görüşte. Bu tartışmalar sonunda bir Alevi dedesi bile AABF’de dövüldü; bu olay tartışma noktasını oluşturdu. Belki de bu olay, yol ayrımının işareti oldu Aleviler arasında...

Aleviliğin İslam’ın dışında olduğunu savunanlar, ‘Allah, Muhammed ve Ali’ üçlemesini bir tabu gibi gösterirken, Aleviliğin İslam’ın içinde olduğu görüşündekiler ise Aleviliğin Anadolu Türklerinin İslam’ı yorumlayış şekli olduğunu savunuyorlar.

Bu tartışma sürerken, Aleviliğin İslam’ın dışında olduğunu savunan bazıları Brüksel’e kadar gidip AB Komisyonu’nun hazırladığı İlerleme Raporu’na Kürtlerle birlikte Aleviler’e ‘azınlık’ sözünü koydurttular. Nitekim, bu yoldaki temasların Brüksel’de yapıldığına dair fotoğraflar Almanya’daki Türk gazetelerinde yer aldı.

Bunlar çok hassas konular... Ne yazık ki daha da kaşındırılmaya başlandı.

Bu konuda birçok okurumuz arıyor; endişelerini şöyle belirtiyorlar:

‘Bazıları Aleviliği yeni bir dinmiş gibi savunuyor; amaç Türkiye’de kargaşa yaratmaktır. Başbakan bu kültürü daha yeni öğrendiği için bazı ifadeleriyle anlamsız tartışmalara neden oluyor; Alevileri birbirine düşürüyor.’

BİR ÖNERİ

Alevi örgütlerinin beş gruba ayrıldıkları söyleniyor. Almanya’daki AABF, Diyanet İşleri lağvedilsin diye açıklama yapıyor.

Cem Vakfı; Diyanet İşleri Başkanlığı’nda temsil edilmek ve bütçeden pay almak istiyor.

Ayrıca, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Alevilik ile ilgili konuların yer alması veya bu derslerin mecburi olmaktan çıkarılması da öneriliyor.

Bazı gruplar ise Alevi toplumu arasında ‘Alevilik İslam’ın içinde mi, dışında mı’ sorularından oluşacak bir referandum yapılmasını öneriyor.

Baykal’ı Schröder’e şikáyet edelim

ORDULU
şair Ali Öztürk demiş ki:

‘Duydum ki ihraç olmuşsun beklenilen bir karar/ Kendini kral görenler kapıkulları arar

Politika yalan dolan, gerisi falan filan/ Beceremesen sonunda bir hiçtir elde kalan

Yine de eğilme sakın başın dik olsun derim/ Her gecenin sabahı var gün olur Allah kerim.’

CHP’nin eski genel sekreteri Ertuğrul Günay için yazmış bunları.

Günay liderlik mücadelesine girdiğinden beri CHP’nin kapısından uzak tutulmak isteniyor. Nitekim kendisi uyduruk bir ‘disiplinsizlik’ iddiasıyla CHP’den ihraç edildi. Türkiye’de vefanın artık yitirildiğini şu sözlerle açıkladı:

‘Karar, CHP’de verdiğim emeğe karşı ağır bir haksızlık ve saygısızlıktır.’

Günay’
ın 12 Eylül’de gözaltına alınışını hatırladık; kimler yoktu yanında. Kendisi hakkında karar veren CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri bunları biliyor mu? Kurulun 15 üyesinden 2’si seçime katılmamış, 5’i hayır, 8’i de evet demiş.

Peki, Ankara İl Disiplin Kurulu, Günay’ın ihraç talebini neden reddetmişti?

Günay’ın suçu, 28 Mart yerel seçimlerinde Ordu Belediye Başkanlığı için Seyit Torun’u aday önermesi... Genel Merkez bunu reddedip yerine başka bir aday gösteriyor. Torun da DSP’den aday olup kazanıyor. Kendisine dönük eleştirileri ‘Demek ki doğru aday önermişim’ diye karşılayan Günay bugün çok kırgın... Şunları söylüyor:

KEŞKE ÇEVRECİ OLSAYDIM

‘Maalesef artık sapla saman karışmış. Siyasette ciddi bir ahlaki çöküntü var; iktidar da kötü, muhalefet de... Evet Antalya’da değil Ordu’da kaybedilen seçimin faturasını kimseden sıkılmadan benden sordular. 20 yıldır kendi imkánlarımla siyaset yaptım; ilkesiz davranışlardan uzak durdum. Verdiğim emeğime üzülüyorum. Keşke çevrecilik, sokak çocukları gibi sivil toplum örgütlerinde çalışsaydım. Eğer partililer, halktan korkan CHP’ye karşı isyan etmezlerse ben yargıya gitmeyeceğim. İsmimle çok şeyler verdim, artık tevazuyu bırakıyorum.’

CHP’li bir milletvekili, ‘Artık Baykal’ı Alman Sosyal Demokratlar’ın lideri Başbakan Gerhard Schröder’e şikáyet etmek gerekiyor’ diyor.

Son söz Erol Çevikçe’den: ‘Ertuğrul Günay gibi bir ‘değeri’, CHP’nin genel başkanı tamamen kişisel ve saygın olmayan nedenler ile partiden atacak kadar küçülmüşse yazıklar olsun hepimize.’

Zaman reklamı ne demek istiyor?

ZAMAN
reklamında arkadan görüntülenen kişi Bush, yanındaki de Fethullah Gülen olamaz mı? Arkadan ne kadar da benziyorlar! Zaten konuşan ‘başkan’, bu gazetenin daha önceden neden aldırılmadığını soruyor. Öbür kişi de ‘Onun arka tarafında güzel yoktu da ondan’ gibi bir laf ederken, eski Başkan Clinton’a mı gönderme yapılıyor? Gazetenin birinci sayfasında da Tayyip Erdoğan’ın resmi var.

Ben bu reklamı anlamadım; kimlere nasıl bir mesaj veriliyor. Prof. Ali Atıf Hocamız’dan bir değerlendirme bekliyoruz. Z.A.

Gıdada yokluğa sürükleniyoruz

BUGÜN Dünya Gıda Günü... Dünyada 840 milyonu aşkın insan açlıkla boğuşuyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bugünü ‘gıda güvencesi için biyo-çeşitlilik’ olarak belirledi. Ankara’da bugün ‘Tarladan Sofraya Gıda Güvenliği’ sempozyumu düzenleniyor. TEMA, biyoçeşitliliği korumak için Türkiye’nin yasal düzenlemeleri bir an önce yapıp uygulaması gerektiğini söylüyor.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Vakfı Genel Başkanı Mustafa Altuntaş, Gıda Günü dolayısıyla

‘Artık soframızdaki yerli gıda azalıyor, ithal gıdalar artıyor... Et yiyemez, süt içemez olduk. Et yiyenlerin yönettiği, yemeyenlerin kolay yönetildiği gerçeğini dikkate alırsak, insanımızı kolay yönetmek mi için bu politikalar sürdürülüyor? Gıda güvenliği ve halk sağlı tehlikedir’ diye uyarıyor.

Mesaj Panosu

BUGÜN
buralarda yeni bir uygulama var; ehliyetsiz ve plakasız ne kadar mobilet varsa topluyorlar. Plaka almak istiyoruz; normal bir aracın plaka masrafına yakın tutuyor. Halbuki devlet motosiklet başına 50 milyon TL bedel biçse herkes plakasını çıkartır, devlet de ihya olur. Garibanlar da rahat eder.

Hasan AKÇA-Dörtyol-HATAY

GÜNÜN SÖZÜ


AB’nin İlerleme Raporu’nda yer alan Aleviler’e ilişkin ‘azınlık’ tanımlamasını şiddetle kınıyoruz. Alevi ve Bektaşiler’i azınlık olarak görmek gaflettir, dalalettir. Diyanet’in kaldırılması gibi bir düşünce tarikatların yolunu açar, bu Atatürk ilkelerine aykırı bir davranıştır. Diyanet İşleri, kuruluş amacına uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.’

(Hacıbektaş Belediye Başkanı (bağımsız) ve emekli general Ali Rıza Selmanpakoğlu)
Yazarın Tüm Yazıları