Al gülüm, ver gülüm

Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı’ndan sonra yeni bir ikbale doğru yelken açmanın işaretini vermiş, % 45 nasılsa cepte, ortam uygun...
Yeni gündem maddemiz bu, “Kim cumhurbaşkanı olacak, kim başbakan olacak?” kararını aralarında demokratik bir biçimde verecekler!.. Cumhuriyet’in 100. yılına, AKP gemisinde tayfalık yapan arkadaşlara göre, bu ikiliyle girilecek, ‘tahterevalli’ oynar gibi, biri cumhurbaşkanı, biri başbakan, biri inecek biri çıkacak, Allah ne kadar ömür verdiyse...
Cumhuriyetçiler bu durumdan hoşnut değil, bütün hayatları boyunca Atatürk Cumhuriyeti’nin değerleri ile kavgalı olmuş kadroların yeni bir hanedan gibi iktidarda olmaları, Sünni muhafazakârlar, politize olmuş dindarlar ve liberal de denilen melez gruplar haricinde kalan yurttaşları tedirgin ediyor, Başbakan’ın sağı solu belli olmuyor, en son “Twitter, mivıttır tanımam” dedi ve yasaklattı. Anayasa Mahkemesi uluslararası sözleşmelere göre karar vermeye çalışıyor ama nafile... Başbakan neredeyse mahkemeyi gayrimilli ilan etti, “Kararına saygı duymam” diyor, YouTube ile ilgili yasaklama kararının yürütmesinin durdurulması kararı uygulanmıyor.

HANE HALKI VE ÇEKİRDEK KADRO

Başbakan, seçim sonuçları açıklandıktan sonra balkona kendi ‘hane halkı’ da dahil olmak üzere çekirdek kadrosu ile çıktı. Haklarındaki iddialar ile ilgili olarak, adeta, “Alın yolsuzluk iddialarını, koyun cebinize” mesajı verdi. Başbakan hayranı liberal görünümlü bir arkadaş, katıldığı programda, “AKP misyon partisidir, bunlar da misyonerdir” değerlendirmesi yaptı. “Misyon nedir?” diye soran yok, Başbakan’ın bir misyonu varsa mutlaka uygun bir şeydir önkabulü ile alkışlamaya hazır. Demokratik kerametleri kendilerinden menkul, ‘fikir erbabı’ mebzul miktarda mevcut... Bir başkası, ‘AKP bülteni’ gibi çıkan gazetede, Başbakan’ı AB kriterleri vs gibi hezeyanlarla sıkıştıramazlar, böyle şeylere pabuç bırakmaz diye yazdı... Üstelik bu değerlendirmeler, milletin değerleri ve demokrasi adına yapılıyor, ki insanın gözleri doluyor. Sonuç olarak, etrafındakiler, Başbakan’ı, “Sen bizim babamızsın, sen ne dersen o olur” gazı ile peribacaları üzerinde turist gezdiren balonlar gibi yükseltiyorlar. Bir adım ötesinde, “Devlet benim, kanun benim” safhası olarak, “ileri demokrasi”yi de revize edecekler gibi!..
% 45 memnun, AKP hanedanı memnun, geri kalan % 55 “Kendi ülkesinde sanki parya” (Necip Fazıl buraya da uydu)...

GÜNÜN SÖZÜ

“ADAMLAR seni yok sayıyor ve yok etmek istiyorsa ve seni koruyan hiçbir hukuk ve yargı da kalmadıysa... Şimdi ne olacak?”
(Fazıl Say)

Ermeni eylemlerine karşı hükümet suskun

TÜRKİYE, Suriye’de devam eden savaştan dolayı Ermeniler dahil her mezhepten kişileri kabul ediyor. Suriye kasabası Keseb, Türkiye sınırına yakın bir yerde. Ermeni diyasporası, Ermenilerin Keseb’de katledildiğini, bunu da Türklerin yaptığını dünyaya anlatıyor. 3 Nisan tarihinde binlerce Ermeni, Sydney’de miting yaptı. Sydney Türk Konsolosluğu bu konuda hiçbir adım atmadı. Dışişleri Bakanlığımız açıklama yapmadı. Avustralyalılar Ermeni yalanlarına yine inandı. Bizim hükümetimiz neden dışarıda suskun kalır? Anlamak zor. Türkiye’deki basında bu haber yer almadı.
Nejat TEKİNER

CHP ve MHP ittifak yapmalı

CHP ve MHP için artık çok önemli bir dönem başlamaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi kapıdadır. Yerel seçim yenilgisinden sonra, üzerinde ittifak edecekleri bir ortak aday ile ilgili olarak hemen karar kılıp şimdiden faaliyete geçmek zorundadırlar.
Tartışmayı bu ülkenin sıradan bir insanı olarak açıyorum:
Benim adaylarım Emine Ülker Tarhan, Meral Akşener, Metin Feyzioğlu ve İlker Başbuğ’dur. Bunların dışında aklıma gelmeyen bambaşka isimler de ortaya çıkabilir. Önemli olan, ortak bir aday üzerinde anlaşılması ve kamuoyuna duyurulmasıdır.
Halit KAKINÇ-odatv.com

Biliyor musunuz

CHP İstanbul Milletvekili M. Sezgin Tanrıkulu’nun, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “BİMER Başbakanlık İletişim Merkezi ‘Başvuru Yap’ sayfasında Şubat 2014’te yapılan değişikliğin sebebi nedir... www.bimer.gov.tr/Forms/pgApplication.aspx URL adresindeki ‘Başvuru Yap’ kısmının 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyon ve Soruşturmalarının ardından vatandaşlar tarafından BİMER’e iletilen kınama ve eleştiriler ile görüş, şikâyet ve önerilerin aşırı artışı sebebiyle değiştirildiği iddiası doğru mudur? Başvuru zorlaştırılarak engelleniyor mu?” diye sorduğunu...

Umutsuz çırpınış

DEMOKRATİK hukuk devletinde seçim güvenliği dahil, yurttaşların tüm haklarının devletin güvencesi altında olması gerekirken, özellikle genel yerel seçimlerde apaçık ortaya çıktı ki, vatandaşlar hak ve hukuklarını devletin tasallut ve tecavüzünden korumak için umutsuzca çırpınıyorlar. ‘İleri demokrasi’ de bu olmalı...
Gani AŞIK