AKP’ye Almanya’dan kırmızı kart

TBMM AB uyum komisyonu üyeleri, Abdullah Gül'den önceki Dışişleri Bakanı, AKP Düzce Milletvekili Yaşar Yakış başkanlığında Berlin ve Düsseldorf'ta bazı temaslarda bulunduktan sonra gezilerinin son durağı olan Münih'e geldiler.

Amaç, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı bir tavır içerisinde bulunan Bavyera Eyaleti CSU hükümet üyeleriyle görüşmeler yapmaktı. SPD ve Yeşiller heyetimizi kabul ederek görüştüler. Ancak Bavyera Parlamentosu'nun yüzde 60'ını elinde bulunduran CSU'lu yöneticiler tüm ısrarlara rağmen heyetle görüşmek istemedi. Dün köşemizdeki ‘‘Milli Görüş ve Türban’’ başlıklı yazı üzerine Münih'teki gelişmeleri izleyen bir okurumuz bize şu notu geçti:

‘‘AKP'li milletvekillerinin ağırlıkta olduğu TBMM AB Uyum Komisyonu'na Bavyera'da CSU tarafından randevu verilmemesinin altında Milli Görüş-AKP bağlantısı olabilir mi?

Almanya'da önümüzdeki dönemde iktidar hesapları yapan CDU/CSU partileri ile AKP iktidarının ilişkilerinin en kısa zamanda iyileştirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde Almanya'daki iktidar değişikliğinden sonra 2006'da bir kaza ile karşılaşabiliriz.

Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'nin AB'ye girmek için gerçekleştirdiği reformları sindiremeyen Almanya'daki bazı kesimler, bu defa da Almanya'da örgütlü bulunan Milli Görüş'ü bahane ederek Türkiye'nin önüne yeni barikatlar koyacaklar.

Bavyera Eyaleti'nde iktidarı elinde bulunduran CSU son çıkışlarıyla bunun somut işaretlerini veriyor.

Bir zamanlar kendilerine ateş püskürdüğümüz ‘Kızıl Kız' Claudia Roth ve Joschka Fischer önderliğindeki Yeşiller'in ise, ortağı SPD ile oy kaybetme uğruna da olsa ısrarla Türkiye'nin AB üyeliği için adeta ‘fahri' elçi gibi yoğun çaba sarf ettiği biliniyor mu?

Ayrıca son dönemde Türkiye'nin AB üyeliği Almanya'da gerçekleştirilen kamuoyu araştırmalarının ana konusu. Ciddi araştırmaların ortaya çıkardığı sonuç, Alman halkının yavaş yavaş bir yumuşama içerisine girerek Türkiye'nin AB üyeliğine % 55-60 oranında ‘evet' dediği şeklindedir.’’

AKP iktidarı bu gelişmeleri bakalım okuyabilecek mi?

Slogan, şiddeti teşvik ediyor

TELEVİZYONLARDA gördüğümüz kadarıyla Ulukışla AKP örgütü, ‘‘84 yıllık karanlığa son’’ sloganını kullanmış. Anlaşılan, TBMM'nin açılış tarihi olan 23 Nisan 1920 temel alınmış. Slogan, kamu düzenini tehdit eden, şiddet içeren ve şiddeti teşvik eden söylemdir. TCK'nın 312. maddesine karşı gelmektedir. Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığı'nı inceleme başlatmaya çağırıyorum. İşte TSK'nın istihbarat girişimini de bu bağlamda değerlendirmek gerekmektedir.

N. K.-ANKARA

Dilim dilim pastırma

BELEDİYE başkanlığı için aday olanlara... Vatandaşın sizi anlaması ve oy vermesi için yıllardır koklayıp yiyemediği pastırma ikramında bulunun. Halk ne zaman pastırma yerse o zaman ekonominin düzeldiğine inanır. Seçimler için kullanılan pankart, afiş, el ilanları ve de birçok reklam için trilyonlar boşa gitti. Bu harcanan paralar karşılığı bari pastırma ikramında bulunulsaydı da 30 yıllık hasret bitseydi. Dilim dilim pastırma ikramına bakalım hangi parti başlayacak?

Necip YOZGATLI-İSTANBUL

Biliyor musunuz?

EMİNÖNÜ'nde kendisine 'Köroğlu' ve 'Halkın Koltuk Değneği' imaları takılan DYP başkan adayı Vedat Bayram'ın, seçilirse 10 ay taksitle ayda 30 milyona 2000 genci bilgisayar sahibi yapacağını ilan ettiğini...

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın önümüzdeki hafta Edirne'ye yapacağı 3 günlük seçim turu sırasında kendisine, fabrika kurmadan iş bulmaya kadar uzun bir talep listesinin sunulacağını...

CHP Eminönü aday adaylarından Mehmet Ali İyimaya'nın bir grup arkadaşıyla partisinden istifa edip, CHP adayı Zeynel Yılmaz'a karşı SHP adayı Kiraz Biçici'yi desteklediğini...

Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

İSTANBUL
Gazeteciler Derneği'nin (İGD) '7 Tepeye 7 Başkan Adayı' söyleşisinde Kadir Topbaş, Pınar Türenç, Sefa Sirmen, Masum Türker, Ahmet Vefik Alp, Ufuk İlkiz ve Meral Akşener barkovizyon eşliğinde projelerini anlatacaklar. Ayrıca fotograf sanatçısı Kadir Can, İstanbul'un son 30 yılına ilişkin bir dia gösterisi sunacak. 15 Mart pazartesi, İTO Meclis salonunda.

BEN ve eşim, Tekirdağ-Çorlu'nun Maksutlu Köyü'ne İstanbul'dan deprem sonrası taşındık. Beş senedir köyde yaşıyor ve koyunculuk yapıyoruz. Bizi köyde yaşatmama düşüncesinde olanlara ve ‘‘Kadınlardan köy muhtarı olmaz’’ diyenlere cevap vererek ‘‘Sopayla yönetilen köy değil, demokrasiyle yönetilen halkın muhtarlığı için’’ direnmeye devam edeceğiz.

Seza BEYTAŞ Maksutlu Köyü TEKİRDAĞ

ANKARA
'da raylı sistemin en önemli istasyonlarından biri olan AŞTİ istasyonundaki otoparkın, raylı sistemi özendirmek için bedava olması gerekmez mi?

Ali AYDOĞAN

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Erbakan bir antiemperyalistir. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyorum.’’

(Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

Ankara Üniversitesi)
Yazarın Tüm Yazıları