AKP iktidarı bırakmaya hazır mı?

Haberin Devamı

T24 internet sitesinde gazeteci Celal Başlangıç, ‘7 Haziran’a varabilirsek Türkiye seçime hazır!’ başlıklı yazıyla elektrik kesilmesinden sosyal medyanın susturulmasına kadar yaşanan olumsuzluklar üzerinden seçim günü başımıza gelebileceklerin simülasyonunu yapmış...
“İstersen bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabilen bir neslin ahvadı olarak kurduğumuz devletimiz bütün kurumları ile seçime hazır; siz de hazır mısınız?” diye soran Başlangıç, 7 Haziran günü yaşanacakları ‘yüksek uçuş’la anlatıyor:
“Yakaladığınız bir seçim yolsuzluğu için sarıldınız sosyal medyaya... Bakacaksınız ki, sosyal medya kaput... Bir karı-koca kavgasının görüntüleri tümüyle kaldırılana kadar bir sulh ceza hâkimi kararıyla sosyal medyaya erişim engellenmiş... Her şeye karşın toplandınız adliye önünde... Amacınız Seçim Kurulu’na ulaşıp oyunuzun peşine düşmek... Ama içeri giremiyorsunuz bir türlü... Bitmek tükenmek bilmeyen ağırdan bir arama uyguluyor kapıdaki görevliler...
Avukatınız da giremiyor içeri... Kartlarının çipi bir türlü çalışmıyor. Başlıyor kapıda ‘çantamı aratırım- aratmam’ tartışması... İster misiniz bu arada büyük bir sürprizle karşılaşın... Memleketin dört bir yanında elektrikler kesilsin... ‘Memleketin bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş’ olmasın da... Memleketin bütün trafolarına kediler girmiş olsun... Kaldınız mı karanlıkta, adliye önünde, oylarının akıbeti meçhul vatandaşlar olarak.
Kızgınsınız da elbet, başlıyorsunuz protesto sloganları atmaya... ‘Oyumuzu isteriz, söke söke alırız.’

Haberin Devamı


GÜVENLİK YASASI


İşte bu arada devletimizin seçimleri de kapsayacak şekilde aldığı son önlem devreye giriyor; İç Güvenlik Yasası... Onun peşine düşeyim derken düştün mü suçlu duruma... Çünkü izinsiz sokağa çıkmışsın. Oysa önce gidip valiliğe dilekçe verecektin, ‘Oyumun çalınmasını protesto etmek ve hırsızlığı ortaya çıkarmak için Seçim Kurulu’nun bulunduğu adliye önünde gösteri yapmak istiyorum’ diye...
Alacağın cevap da belli:
‘Yasal gösteri yerleri Maltepe ve Yenikapı’dır. Adliye gösteri yeri değildir.’
İşte bu izni almadan gösteri yaptığın için yasalar karşısında olmasa bile idare karşısında suçlusun.
Abarttım sanmayın, daha önceki gün Başbakan Davutoğlu ‘İzinsiz sokağa çıkanlara bir dakika dahi müsamaha etmeyeceğiz’ demedi mi? O karanlıkta adliye önünde gösteri yaparken ister misin, kalabalığın arasına iki eli sapanlı ya da bir eli molotoflu katılsın...
Oldun mu şimdi ‘polisin yasal mermi’sinin hedefi...

Haberin Devamı


KİLİT VURMA

Bir adım daha gidelim... Ortalık yıkılıyor, istiyorsun ki, bu ülkede yaşayan bütün insanlar medya aracılığıyla duysun bu haksızlığı... Sanma ki ‘havuz medyası’nda çeyrek sütun olacaksın. Olsan da en fazlasından ‘seçim günü darbe yapmaya kalkıştılar’ başlığının altında kalırsın.
Birkaç muhalif gazete, iktidar karşısında secde etmemek için direnen ama rükuya da gelmiş bir-iki tane TV kanalı bulabilirsin belki yanında. O da ‘seçim hilesi’ haberlerine son dönemde sık sık başvurulduğu gibi yayın yasağı gelmemişse... Ya da sesini duyuracak başka bir TV ya da gazete kalmışsa... Yani kapılarına kilit vurulmamışsa... Bunu da abarttığımı sanmayın, dikkat etmiyor musunuz, artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemi ‘medyanın kapısına kilit vurma’ aşamasına geçti.
Gördüğünüz gibi devletimiz son bir ayda yukarıdaki ‘uçmamın’ bütün unsurlarını neredeyse tek tek prova etti.
7 Haziran’a varma durumunda başa gelebilecek kötü senaryo bu.
Ama esas soru şu; “Biz sağ salim 7 Haziran seçimlerine varabilecek miyiz?”
Diyelim ki vardık, o zaman bir soru daha geliyor akla:
“AKP iktidarı bırakmaya hazır mı?”
(Sahi AKP, 2007 ve 2011 seçimlerinde olduğu gibi kendi yandaş medyasında çarşaf çarşaf yayınlatmıyor? Neden? İşler kötü mü gidiyor?)

Haberin Devamı


Sosyal ağlar da mı hükümete teslim oldu?


6 Nisan günü Twitter, Facebook, YouTube kapatmaları, arkasından Google’a kapatma tehdidi... Bu dev internet firmaları neden boyun eğdi?
“Ortada bir mahkeme kararı var” gerekçesinin geçersiz olduğunun en önemli örneğini bizzat Obama’nın ağzından duyduk. 15 Şubat günü, Obama ile ünlü gazeteci ve TV yorumcusu Kara Swisher arasındaki söyleşinin konuyla ilgili kısmını kelime kelime aynen çevirdim ve aşağıda sunuyorum (vurgular bana aittir):
Obama: “FBI, mahkeme kararı çıkartıyor, şirkete gidiyor ve bilgi talebinde bulunuyor. Şirket teknik olarak buna uyabilir. Burada mesele şu, şirket kısmen tüketici talebine karşılık vermek, kısmen de mahremiyet konusundaki meşru kaygılarla... ‘pardon ama [istediğiniz bilgileri] çıkarıp veremeyiz’ diyor.”
Kara Swisher: “[Şirketlerin] Bu yaptıkları yanlış mı?”
Obama: “Hayır, pazarın talebine düzgün bir şekilde (properly) karşılık verdiklerini düşünüyorum.”
Amerika’da kullanıcılarına duyarlı olabilen internet firmaları mahkeme kararına uymayabiliyor. İfade özgürlüğü konusunda uluslararası notu kırık olan AKP hükümetinden bağımsızlığı AB İlerleme Raporları’nda bile kuşkuyla karşılanan mahkemelerimizin hukuka uygunluğu tartışmalı bir kararına sosyal ağ firmaları neden teslim oluyor?
Üstelik T.C. Anayasası’nın 90. Maddesinde şu ifade var: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”
AİHM başta, Avrupa Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler gibi, ülkemizi de ilgilendiren tüm saygın uluslararası kuruluşların internette sitelere erişim engellenmesinin kabul edilemez olduğu, internete erişimin temel insan hakkı olduğu yönünde kararları ve açıklamaları var.
“Bu firmalar ticari kuruluş olarak kapatılarak reklam geliri kaybetmek istemez” söylemi arkasına da sığınılamaz. Örneğin, Çin hükümeti Google’dan Tiananmen ayaklanmalarına ilişkin (1989’da 200-300 kişi ölmüştü) içerikleri çıkarmasını istemiştir. Google bu pazarı kaybetmemek için önce Çin hükümetiyle anlaşma yapıyor gibiydi; fakat, sonra kendi ülkesinde, Amerika’da ortaya çıkan toplumsal tepkiler karşısında geri adım attı. Biraz pazar kaybını göze aldı ve Çin hükümetinin talebine uymadı.

Haberin Devamı

6 NİSAN SEÇİM PROVASI


6 Nisan’da bir prova yaşandı. Erdoğan’ın “baş belası” gördüğü sosyal ağlarda, seçim öncesinde karartmalar etkin ve hızlı bir şekilde uygulanabilir mi provası yapıldı. Buna boyun eğen internet firmalarına, esas kullanıcılarının, müşterilerinin toplum olduğu hatırlatılmalıdır. “Şeffaflık Raporu” açıklamaları yeterli değildir. Toplumumuz da, önemli bir kısmı zaten hükümetin sözcülüğünü yapan medyamızın yanında, internetin karartılmasına karşı, hükümete olduğu kadar internet firmalarına da tepkisini güçlü bir şekilde gösterebilmelidir.
Prof. Dr. Osman COŞKUNOĞLU-22. ve 23. Dönem Milletvekili

Koltuk için ağlayan bakan



ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TBMM’de “Ben bir inşaat işçisinin çocuğuyum” derken, gözyaşlarını tutamıyordu. Görev yaptığı 2007-2009 ve 2012-2015 yılları arasında toplam 7.071 (2015 yılı hariç) işçi ölmüş iş kazalarında. Ölenlerin hepsi emekçi insanlar. Çoğu asgari ücretle çalışmaktaydılar; yani boğaz tokluğuna... İş kazalarında 7 bini aşkın işçi ölürken Faruk Çelik’in bir tek damla gözyaşı döktüğünü gören oldu mu? Maden göçüklerinde, asansör kazasında şantiye çadır yangınında...
TBMM kürsüsünde gözyaşları akarken bir inşaat işçisinin çocuğunu bakan yapan Cumhuriyet rejimine iktidarları döneminde yapılan ihanetlerden bir insan olarak utandı mı hiç? Bir inşaat işçisinin çocuğunun bakan olmasının yolunu açan Atatürk’e dil uzatan RTE’ye kızgınlık duydu mu acaba? Bakan Çelik, babası aklına geldiği için değil, koltuğu yitirdiği için gözyaşı döktü. Ah, koltuk sen nelere kadirsin...
Adil HACIÖMEROĞLU

Haberin Devamı

Sarıgül’e ‘1 yıllık kınama’

-CHP’nin İstanbul’da ilk seçim mitinginin ‘Milletçe Alkışlıyoruz’ adıyla yarın 11.00’de Kartal Meydanı’nda Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleşeceğini, (Mitingin, Maltepe sahilinde denize dolgu yapılan alanda planlandığı, ancak o projenin iptali için CHP’nin dava açmış olması nedeniyle son anda vazgeçildiğini)...
-KEMAL Kılıçdaroğlu’nun, 17 ve 25 Aralık operasyonlarında adının geçmesi üzerine partiden istifasını istediği Beşiktaş İBB meclis üyesi Hüseyin Avni Sipahi’nin (istifa etti), parti grubu toplantılarına katılamamasına karşın CHP İstanbul resmi web sitesinde adının ‘CHP İBB Meclis üyesi’ olarak yeraldığını...
-CHP milletvekili adayı Mustafa Sarıgül’ün oğlu, Şişli Belediye Meclis üyesi Emir Sarıgül’ün, ilçe belediye meclisi toplantısında İnönü’ye küfür ettiği iddiasıyla İl Yönetim Kurulu’nda yapılan oylamada hakkında 20 üyenin ‘kesin ihraç’, 12 üyenin de ‘kınama’ istemiyle Disiplin Kurulu’na giden dosyasının ‘bir yıllık kınama’ kararıyla sonuçlandığını...’
-ÖNSEÇİM yapan, ‘sosyal belediyeciliği savunan ve taşeronlaşmaya hayır’ diyen CHP’nin Bakırköy Belediyesi işçilerinin Özgürlük Meydanı’nda grev yaptıkları için vatandaşın tepkisi ile karşılaştığını...

MESAJ PANOSU


-KURAN’ın olumlu, yapıcı yorumları da var; olumsuz, yıkıcı yorumları da var, ama bunlar o yorumu yapan insanın
kişiliğine bağlı yorumlar. Çünkü Kuran farklı yorumlanmaya müsait bir kitap. Gelin bundan sonra Kuran’ın olumlu yorumlarına odaklanalım ve yaymaya çalışalım.
Ayşe ERKLİ
-AKP döneminde polisler hırsızları değil, hırsızlar polisleri kovalıyor. Erkan AKÇAY
-BİZ milletvekili adaylarımızdan hangisi Sünni, Alevi, Süryani, Şafii, Hıristiyan, Musevi, Ermeni, Laz, Çerkez vb. bilmiyoruz. Çünkü bunu sorma nezaketsizliği hiç göstermedik. Olcayto SATI-LDP Genel Başkan Yardımcısı.

Yazarın Tüm Yazıları