Acıların velileri

16 Eylül’de okullar açılıyor. Milyonlarca ilkögretim ve ortaögretim ögrencisi okula başlayacak.

Haberin Devamı

Yük velilerin sırtına yüklenecek.
Milli Eğitim Bakanı, açış konuşmasında kayıt parası toplaması yasak, torpil yasak, kayıtlarda ayrımcılık yasak diyecek. Ama okullar darphane gibi para toplayacak, parayı yatıran kayıt olacak. Torpilsiz kayıt yapılmayacak. Ayrımcılık yapılacak.
Başbakan, çocukların yanağından öpecek. Bu sefer Başbakan ve Bakan Nimet Çubukcu ağlamayacak. Niye ağlasın ki? Seçim yok, referandum yok.
Bu sefer veliler ağlayacak.
Kayıt parası için, torpil için, ayrımcılık için çocuğunun gelecegi için “vallahi param yok” diye ağlayacak veliler...
Milli Eğitim’in müdürleri ağlayacak. Devlet bu hukuksuzluğu görmezden gelecek. Hani iktidar yürütme, yargıyı taraf olmakla suçluyordu.
Bürokratlarını kulağından tutup, hukuksuz para topluyorsun diye yargının karşısına çıkardı da yargı görmezlikten mi geldi?
Toplayan bürokratlar niye korunuyor. Sonra da yargı suçlanıyor. Bürokratların dokunulmazlıkları kaldırıldı mı ki yargı işlem yapmadı deniliyor.
Haklarında işlem yapılsın yüzlerce okul müdürü ceza alır.
Veliler.... O zaman ağlayan siz değil; devlet memurları olur.
Okullar başlayınca ders kitapları bedava dagıtılacak. Ama ‘sözde bedava’ olacak.
Sınıf anneleri oluşturulacak; bankalarda hesap açtıracaklar. Paralar toplanacak, sınıflar boyanacak. Dışardan temizlik annesi tutulacak. Sigortasız ve asgari ücretle çalıştırılacak. SGK uyuyor mu? Yoksa görmezlikten mi geliyor? Doğalgaz ve kömür parası alınacağını da unutmayın... Yardımcı ders kitapları da istenecek. Cumartesi ve pazar günleri kursların parası da ayrı bir yük olacak veliler için.
Bütün bunların karşısında Milli Eğitim Bakanlığı ‘uyuyor’ gibi yapacak.
En büyük bütçenin verildiği Milli Eğitim’in hali ortada.
Açıkcası yeni ders döneminde velilerın anası ağlayacak.
Keşke kitapları paralı verseler de, yukarıdaki saydıklarımın parası da ana-babalardan çıkmasa...
Osman GÜMÜŞ

Haberin Devamı

Metroyu bitiremeyen Büyükşehir polise niye oto hibesi yapar

ANKARA, Cumhuriyetin başkenti olma kimliğinden hızla uzaklaşıyor. Koca bir köye döndü. Altı üstüne getirildi. Her sene tekrarlanan kazılar yaşayanı canından bezdirdi. Denetimsiz taşeronun vicdanına terkedilmiş, “çevreye saygısız” bir şantiye gibi. Tarihi kent merkezi toz toprak içinde. Meşrutiyet Caddesi ve çevresi bu sezon yine perişan. Alt yapı bir türlü bitmiyor! Yollar köstebek yuvası... İşe yaramayan yaya geçitleri, görsel kirlilik yaratıyor, yaya trafiğine engel oluyor. Belediye, sorumlu olduğu şehrin temel sorunları yerine, üzerine vazife olmayan işleri kendine misyon edinmiş! Örneğin, yakın gelecekte Çin’e çıkarma yapacakmış! Pekin’de “Ankara günlerine” imza atacakmış. (Çinlilerin o etkinlikte gördüklerinden ziyade Ankaralı’ya itibar etmesini dilerim.) Belediye Başkanı gündemde yer tutmak adına (öyle anlaşılıyor) Emniyete araç filoları hibe etmiş. Bu hibe kendi cebinden çıkmadığına göre, kimin parasıyla kime gösteriş yaptığı ortada sırıtmaktadır. Koskoca Emniyet Teşkilatının belediyenin anlamsız “hediyesine” ihtiyacı mı var ki, İçişleri Bakanı dahi teslim töreninde yer almaktadır? O Bakan ki, aslında, Ankara’lının öncelikle beklediği ‘metronun’ takipçisi olması gerekirken, belediye başkanının gündem belirleme çabalarına ortak olmaktadır. Belediye harcamalarının, yerinde yapılıp yapılmadığını kontrolden sorumlu olanlar, kaygı  yaratmaktadır.        ? Metin ALTAY

Batı Nil Virüsü

Haberin Devamı

NİL Batı Virüsü bulaşan kişiler saçma sapan konuşuyorlar, abuk sabuk işler yapıyorlarmış... Doktorlar böyle söylüyor.
Ortalıkta dolaşan, çalımlarından geçilmeyen, burunları göklerden inmeyen, küçük değil, büyük dağları ben yarattım diyen bir takım zevatın ve dahi zerzavatın yaptıklarına bakıp bakıp  sormamak elde mi?
Bunlara da mı Batın Nil Virüsü bulaştı?
Aydın EROL

Kedi sapığı

VATANDAŞ Nurettin Kaptan’dan:
“Kedi katliamı var.
Dikmen, Harbiye, Karşıyaka Sokakta... Kedilerin başını sopa ile ezerek öldüren sapık dehşet saçıyor.
Aranıyor. Lütfen bulunuz.”

 

Yazarın Tüm Yazıları