(Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği Başkanı Erciş Kurtuluş'un, 'Soros'a Açık Mektup' (10.12.2003) başlıklı yazısına yanıttır.)
SON günlerde gündeme gelen Açık Toplum Enstitüsü'nün (ATE) (Open Society Enstitute-OSI) amaç ve etkinlikleriyle ilgili sorulara sizin aracılığınızla açıklık getirmekten ve kamuoyunu bilgilendirmekten mutluluk duyuyoruz.
Açık toplum fikri, insanların gerçeklik konusunda yanılabileceği ve dolayısıyla toplumların tek ve kesin doğrular üzerine bina edilmemeleri gereği tespitine dayanır. Eğer insanlar yanılabiliyorsa, o zaman özgürlükçü demokrasi, hukukun üstünlüğüne dayalı bir sistem ve çoğulcu bir sivil toplum en sağlıklı seçenek olarak ortaya çıkar.
Açık toplum değerleri üzerine kurulmuş olan ATE, merkezi New York'ta bulunan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde kár amacı gütmeyen sivil toplum örgütleri ağı olarak uluslararası saygınlığa sahip bir kuruluştur. Açık Toplum Enstitüsü'nün kaynakları, servetinin % 50'sinden fazlasını bu kuruluşa bağışlamış olan George Soros tarafından sağlanır. ATE'nin tüm dünyadaki faaliyetlerine ve harcamalarına ilişkin yıllık raporlarının düzenli olarak basıldığını ve internet üzerinden (www.soros.org) herkese açık olduğunu da belirtmek isterim.
ATE, Eylül 2001'de Türkiye'de bir irtibat bürosu açmıştır. ATE'nin Türkiye İrtibat Bürosu'nun var oluş nedeni, Türkiye'deki kurum ve kuruluşlar ile ATE'nin çeşitli programları arasındaki bağlantıyı kurmak, Danışma Kurulu'muzun desteklenmesini uygun bulduğu projeleri merkez ofise ileterek aradaki bağlantıyı kolaylaştırmaktır. Desteklenmesi uygun görülen projeler yurtdışındaki ATE genel merkezi tarafından, kendi iç prosedürü doğrultusunda değerlendirildikten ve onaylandıktan sonra doğrudan yurtdışından destek verilmektedir.
SOROS'UN PROJELERİ
ATE'nin Türkiye'de desteklediği projeler geniş bir yelpazeye dağılmakta ve internet ortamında da bulunan yıllık raporlarda yer almaktadır. Türkiye'nin azgelişmiş bölgelerinde mikro-kredi uygulamaları yapılması, okul öncesi eğitimin yaygınlaşması, kültür ve sanat etkinliklerinin büyük şehirlerle sınırlı kalmaması için verilen destekler bu yelpazenin renklerinden bazılarıdır. Desteklenen projelerin yerli kurum ve kaynaklarca ATE'nin kaynaklarından daha yüksek miktarlarla destekleniyor olması, proje seçiminde çok önemli bir ölçüttür. Burada amaç, aslen Türkiye'deki kişi ve kurumlar tarafından kendi kaynakları ile desteklenecek kadar önemsenen projelere katkı sağlmaktır. Hiçbir projeye bütçesinin % 50'sinden fazla destek sağlanmamıştır ve çoğu projede bu oran % 35'te kalmıştır.
Son dönemde ATE'nin en odaklandığı alan, Türkiye'nin AB için bir açık toplum dinamiği olduğunun Avrupa kamuoyu tarafından anlaşılmasına yönelik etkinliklere verdiği desteklerdir. Türkiye'nin de dahil olduğu bir AB'nin Türkiye'siz bir AB'ye göre daha çoğulcu, daha laik ve daha açık uçlu bir AB olacağı tezinin Avrupa'da kabul görmesinin önemli olduğu kanısındayız ve bu desteklerimiz 2004'te artarak devam edecektir.
Hakan ALTINAY-Açık Toplum Enstitüsü Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü
KKTC’de barış gününe doğru
KKTC'de yarın yapılacak genel seçimlerde ne olursa olsun herkes halkın iradesine saygılı olmak zorundadır.
Peki parti liderleri ne diyorlar?
Muhalefet lideri M. Ali Talat ile Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın karşılıklı görüşmelerinde bunun ipuçlarını görebilirsiniz.
Talat: Şu anda meşruiyet dışılıkla ilgili elimizde bilgiler vardır.
Denktaş: Pazartesi günü kaybedeceğiniz seçime kılıf hazırlıyorsunuz. Siz Annan planı konusunda insanlara hep yalan söylediniz. Plan gündeme geldiğinde 'imzalarım' demiştiniz, sonra da baktınız halk buna tepki duymaya başlayınca 'imzalamam ama görüşürüm' demeye başladınız. Niye inkár ediyorsunuz?
Talat: Yok böyle bir şey söylemedim; cümlenin önü ve arkası var.
Denktaş: Ben sana bunu TV'de söylediğinizi ispat etmiştim, bak yine yalan söylüyorsunuz.
Talat: Hayır, biz Annan planını görüşeceğiz.
Ve Telsim hatlarından Türkiye kökenli seçmenlere 'AK Parti', yerli seçmenlere de 'BDH' (M.Akıncı) imzalı mesajlarla muhalefetin bu akşamki (dün) mitingine çağrılar gelmesi karşısında iktidar partileri tepki gösteriyor.
KKTC'de kritik son güne giriliyor; bakalım sonuçta kimler birbirini öpecek!
Biliyor musunuz?
İÇİŞLERİ Bakanlığı bünyesinde yeni oluşturulan 'Dernekler Daire Başkanlığı'na atanan eski kaymakam Şentürk Uzun'un, New York'taki 11 Eylül olayından sonra, 'Usame' olan oğlunun adını 'Ertuğrul' olarak değiştirdiğini...