Yalçın Bayer: ‘ABD sırtımızı neden tapışladı?’

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

12 Mart'ın Dev-Genç Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile Clinton'ın Türkiye gezisini konuşuyoruz.

- Meclis konuşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz Clinton'ın...

- Tabii çok önemli. Ama başkaları için de bir Amerikalı'nın gelip konuşması kötüdür, Amerikalılar'ın hepsi de kötü değildir. Konuşmanın şu tarafı kötü; bu son Meclis tahkimi, sosyal güvenlik yasalarını çıkarttı, ‘özelleştirmeye devam’ dedi... Bunlar çalışan çoğunluğun temel çıkarlarına karşı. Yani Meclis'in halka karşı çıkardığı yasalardır. Clinton bunun için Meclis'i övdü, ‘aferin size’ dedi. Bu tarafı benim için esaslı bir problemdir. Yoksa Clinton veya bir başka kişi her yerde konuşabilir. steriz ki Demirel de bizim demek istediklerimizi bizim ağzımızdan Amerikan Kongresi'nde söylesin.

- Türkiye açısından neler oluyor?

- Benim için doğru şeyler olmuyor; Süleyman Demirel, Koç ve Sabancılar için doğru şeyler oluyor. Bunu şuradan anlayabiliriz. Türkiye bu yasaların hiçbirini kendi iradesiyle çıkarmadı. Bu yasalar çalışanların kazanımlarına karşı yasalardı. Ve bunun ne anlama da geldiğini 10 yıl içinde göreceğiz, ölme yaşı geldiği halde hálá emekli olamamış insanların çalışmasının ne kadar acı olduğunu izleyeceğiz. Ben en çok bu tarafından gocundum, bana sıkıntı verdi. İkincisi tabii şu an medyayı kontrol edenlerin hepsi yaşıtlarımız, ‘Yanke Go Home’ dediğimiz arkadaşlar. Yazdıklarını okuyunca içim cızladı tabii... Bu manzaradan Türkiye'nin, küreselleştirmecilerin elde edecekleri yararlar yok. Bir gün onlar da emekli olacaklar. Bu kadar kendini kaybetmiş, şuursuzlaşmış olmalarına çok hayret ettim...

- Amerika değişiyor mu?

- Böyle bakınca aslında Amerika'da değişen bir şey yok. Onlar egemenlik için iki yoldan birini kullanırlar; ya sopa atarlar ya da sırtını tapışlarlar...

HAVA İYİ DEĞİL

- Türkiye'nin aydın dünyası ne yapıyor?

- Türkiye'nin entelijansiyası büyük bir deformasyon geçiriyor.

- AGİT zirvesi için söyleyecekleriniz...

- Şöyle bir kalkış noktası görüyoruz. Eskiden Türkiye bir bütün olarak belirli kültürel, coğrafik, manevi açıdan kendisine ait hissettiği doğudan ve güneyden kopup kuzeyin gemisine biniyor ki, bu yolculuğun nerede biteceğini ben büyük bir kuşkuyla karşılıyorum. Türkiye önümüzdeki yüzyılda biçimlenecek yeni bloklaşmada hemen hemen komşularının tamamıyla karşıtlaşacağı yeni bir blok içinde yer alma eğiliminde... Bu da bizim için çok sıkıntılı, maceralı bir gelecek, yüzyıl anlamına gelecek... Özellikle Orta Asya üzerinde kopacak çıkar kavgaları nedeniyle bunun bu kadar tartışılmadan yutulmasına hayret ediyorum. Düşünen insanların bir anlamda paralize olduklarını hissediyorum. Kendimi de bu anlamda yalnız hissediyorum. Hava iyi bir hava değil.

- Bakü-Ceyhan petrol boru hattı.

- Serinkanlı düşünüp uzmanlara baktığımızda şu var; boruyu yapacağız ama 2010 yılına kadar akacak petrol yok. Boş şeylerle avutuyorlar bizi, hayret ediyorum.

- Türkiye ne yapmalı?

- Serinkanlı bir biçimde 1960'lardaki gibi düşünmemiz lazım. Ne yazık ki, Türkiye kendi kafasıyla düşünmüyor. Demek bizim günahımız kendi kafamızla düşünmemekmiş... O dönemler kafamıza vura vura bundan vazgeçirmeye çalıştılar bizi... Demek ki dayağın bir yararı varmış onlar için.

DEMİREL VE NAZIM

- Dev-Genç lideri olarak o kadar mücadele, cezaevi yılları sizce boşuna mıydı?

- Boşa gitmiş olacağını düşünmüyorum. 18 yaşımızdayken, 50 yıl seslerini çıkartamadan çaba gösteren solcu kuşağının ürünlerini biz devşirdik. Tabii her zaman şansınız yaver gitmeyebilir. Kötü bir dönemden geçiyoruz. Ancak sonunda her çabanın bir karşılığı olur, emek zayi olmaz.

- Demirel hangi noktada?

- Şundan avunabilir miyiz diye düşünebilir miyiz acaba? 1960'larda bize Nazım Hikmet'in kitaplarını yasaklayan Demirel, AGİT'te Nazım'dan şiir okumadan edemedi. Bu da az bir şey değil.

Türk-İş'in deprem parası repoda mı?

BEN çimento grubunda çalışan bir işçiyim. 17 Ağustos depreminden sonra Türk-İş'in kararıyla bizlerden birer yevmiye deprem bölgesi için kesinti yapıldı.Ne yazık ki aradan 4 ay gibi uzun bir süre geçmesine rağmen bu paralar daha deprem bölgesi hesabına yatmamış. Bunu bizzat Türk-İş Muhasebe Müdürlüğü'ne telefon ederek öğrendim. Niçin bekliyorlar anlayamadım! Yoksa paraları repoya mı yatırdılar bizim sendika kralları. Türkiye'de sendikalı yüz binlerce işçi var. Bunlardan kesilen birer yevmiye 4 aydır bankada repoda bekletilmektedir.

Bu nasıl yardım?

ÇINARCIK'ta annemizi, babamızı ve de mülkümüzü kaybettik. Hükümet, bizlere 6 milyar lira deprem yardımı yapacağını açıklamıştı. Söylenenlerle yapılanlar birbirini tutmuyor. Üç ihtimal olduğunu, Türkiye'nin neresinde olursa olsun bir daire alabileceğimizi ve bu dairenin parasını ilk önce bizim ödeyeceğimizi, sonra devletin 6 milyar lira vereceğini, onu faizsiz olarak 20 senede geri ödeyeceğimizi açıkladılar. Hepsi güzel de ben daireyi alırken 6 milyarı nereden bulayım? Lütfen bu kargaşayı düzeltin. Evleri yıkılanların yardımlarını nasıl alacağını ayrıntılı olarak açıklayın. Bu nasıl yardım hálá anlayamadım.

Tezgáha bak!

‘‘EDİRNE, Meriç'in Karahamza Köyü'nde 5800 metrekarelik meşe ormanı maalesef ağacı sevmeyenlerin kurdukları tuzakla yok ediliyor... Ormanlar satılıyor, pardon kiralanıyor... Katliamı haber verdiklerimiz duyarsız... Tezgáh devletten maaş alanlarca yapılıyor... Kamu vicdanı bunları affetmeyecek.’’

(Uzunköprülü Çevreciler)

LÜTFEN bilim adamlarına bir çağrıda bulunalım. Tartışmaları kendi aralarında yapsınlar, kanal kanal dolaşmasınlar. Gerekli gördükleri zaman bir basın toplantısı yapsınlar ve soruları yanıtlasınlar. Anlaştıkları konuları halkın anlayacağı dille anlatsınlar. Birbirlerinin gazına gelip karşılıklı suçlamalara girişmesinler. Bilim adamlığının gereklerini yapsınlar.

Fuat YALÇIN-İSTANBUL

ODTÜ Mezunları Derneği'nin düzenlediği 'Marmara Depremi ve Sivil Örgütlenme' konulu toplantı bugün saat 17.30'da Ortaköy MEF binasında... Toplantıda; sivil örgütlenme nedir? Sivil örgütlenme neden kök salmıyor ve Marmara depremi gibi konular tartışılacak. (0212-287 69 00).

İSTANBUL Mülkiyeliler Vakfı'nın ‘‘Yapılarda Depreme Karşı Güçlendirme' toplantısı bugün 15.00'te Kuzguncuk'taki vakıf lokalinde. Konuşmacı; İnşaat Yüksek Mühendisi Taner Aksel. (0216-342 30 31).

ROTA ayakkabı firmasından aldığım ayakkabım yırtıldı. 10 gün içinde yenilediler. Gösterdikleri ilgiden ötürü teşekkür ediyor, ülkemizin bu firmalar gibi ticaret müesseselerine sahip olmasını diliyorum.



Yazarın Tüm Yazıları